ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekmek almaya gittiğine dair belgen var mı
-
berkin elvan hakkında bir rte beyanı. aile "artık bizi kirli politikanıza alet etmeyin" dedikçe bu zorlama niye?
ayrıca, belge ile ekmek alma dönemi chp döneminde olmuyor muydu?
link
telegraph road
-
aslına bakılırsa bu şarkı için şimdiye kadar defalarca entry yazmaya başladım, ancak sürekli olarak vazgeçtim. sanırım bulamıyordum yazacak birşey. öyle bir şeydi ki bu şarkıyı hep eksik anlatacağım kaygısı taşıyordum. ne yazsam biraz eksik kalacaktı sanki.
bazı şarkılar vardır işte. kelimelerle anlatmak bazen yetersiz kalır. öyle bir şarkı bu.
benim söylemek istediğim ise bana göre bu şarkıda tüm zamanların en iyi gitar solosunun bulunmasıdır.
aslında gitar solo dedim ama bahsettiğim şey sadece bir notadan ibaret bir şey. tüm şarkı boyunca dinlediğimiz sololar olağanüstü ama bu çok başka.
şarkının love over gold albümünün orjinal versiyonunda şarkını tam 6.40. saniyesindeki tek bir nota sanırım şimdiye kadar duyduğum en güzel gitar tınısıdır. belki abartı gibi gelecek ama öyle değil işte. tek bir nota dahi herşeyin üzerine çıkabiliyor.
benim bu şarkı ile ilgili söyleyebileceğim yegane şey budur.
gelecekte icat edilemeyecek şeyler
-
radyo mesela. icat edildi cunku. zeka mesela. ben icat ettim zekayi.
maçın başlamasına türkiye saatiyle 4 saat var
-
ntvspor izafiyet teorisine selam çakmıştır.
iş çıkışı spora giden insan
-
fakirdir. spor dediğin sabah güne başlamadan önce yapılır, duş ve kahvaltı sonrasında da güne başlanır. ednan ziyagil'ler öyle yapıyordu, ordan biliyorum.
annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
-
annesi ilkokul mezunu olan bir yazar olarak söylüyorum ki, imkanları olmadığından zamanında okuyamadığı için 3 çocuğunu da üniversitelerde okutmuş ömrümden ömür versem hakkını ödeyemeyeceğim kişidir.
anneliğin diplomayla yapılmadığını bilmeyenlerin beyanıdır.
istanbul valiliği makam odası dekorasyonu
-
genelde gülüp geçerim ama bazen gerçekten çok üzülüyorum. bi ülke şartlarına bakıyorum, bi yapılanlara bakıyorum, bir de bunlara çanak tutanlara bakıyorum. aklım almıyor. bir allahın kulu da çıkıp dur demiyor.
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
bacağı uyuşmuş olabilir.
ege üniversitesi hastanesinde yılbaşı kutlaması
-
29.12.22, saat kaç? şayet öğle paydosunda yapılıyorsa kimseyi alakadar etmeyen eğlencedir.
edit: saat kaç diye bilerek yazdım. evet, tekrar soruyorum. saat kaç? arkadaşlar kapının önünde koskoca anabilim dalı yazıyor. orası ayaktan hasta bakan poliklinik değil. ayaktan tedavi hizmetinden bağımsız genelde prof.'ların özel ücreti mukabilinde randevulu hasta kabul ettiği bir yer. orası normal bir mesai saati içinde bile mahşer yeri gibi olur. kapının önü bomboş. evet, muayene ücreti olmasına rağmen kalabalık olur. hasta yakını önce kapı önünde yarım saattir bekliyoruz diyor, içeri girince zamanda sıçrama yaşayıp "bir saattir bekliyoruz. " diyor. hekim veya hoca olduğunu bilmediğimiz bir kişi de sizin neyiniz vardı diye sorduğunda "kayıt yaparsanız göreceksiniz. " diyor. gerçek anlamda orada mesai saatleri içinde bir saat bekleyen birinin verdiği yanıtlar bunlar olmaz. çatır çatır ne için beklediğini söyler ve çözüm sunulmasını talep eder. hasta mahremiyeti falan demeyin, ortodonti kliniğinde rektal tuşe için beklemiyor kimse. adamın şov yaptığı, sesinin titrek tınısından belli.
bir yakını arrest geçirdiğinde diş hekimi müdahale etse başka doktor mu yoktu diye ortalığı ateşe verecekler, ortodonti anabilim dalındaki öğle paydosu üzerinden kardiyak acilleri kıyaslamış. evet arkadaşlar, mavi kodlara da ortodontistler gidiyordu zaten. hatta yoğun bakımlarda da bütün sağlık personeli yemeden içmeden paydos vermeden hazır kıta çalışıyor.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
ahmet arif'in oğlu filinta önal'ın tolstoy'un torunu natalie tolstoy ile evli olması.
yazılımcıların türkiye'yi terk etmesi
-
bizzat benimde bir kaç yıl içinde yapacağım durum.
bu ülkede ne yazılımcı olunur, ne de insan!
ne buradaki insanların içindeki kültür bana göre ne de olaylara bakış açıları. siyasi görüşü geçiyorum kesinlikle artık umrumda değil ama olaylara verilen tepkiler çok aşırı önemli.
ben geçtiğimiz yıl içerisinde her hafta* patlayan bombaları insanların normal karşıladıklarını gördüm!
istanbul'da ! ankara'da ! patlayan bombalardan bahsediyorum evet. hani şu bir sürü insanın öldüğü, yaralandığı o bombalar.
insanlar artık bunu normal karşılar oldu. daha kötüsü ise ne biliyor musunuz? tbmm içerisindeki her türden varlık. sanki hepsi birleşmişler ve bizi sömürmek için daha iyi ne yapabilirler diye çalışıyorlar. hepsi.
ben, bu ülkeden kurtulmak istiyorum. bu ülkenin kültürüyle evlenirken düğünde saçma sapan müzikler çalsın istemiyorum. o salak insanlara ayıp olmasın diye sevdiğim kadını "alnından" değil. bizzat dudaklarından öpmek istiyorum.
bunu yaptığımda ise insanların yan gözle bakmalarını değil buna sevinmelerini okumak istiyorum.
o zamana dek, yazacağım her kod, yazacağım her koddan alacağım paranın her kuruşunu bu ülkeden kurtulmak için harcayacağım. en başta bunu yapacağım.
sonrası için ise milyon tane planım var. hayallerim var. bu hayalleri, böylesi iğrenç insanlarla dolu bir ülkede yaşayamam.
gideceğim. kurtulacağım. işimi yaparken huzurlu olmak istiyorum ben. kahvemi içip tam konsantre o yazılımı yazmayı istiyorum.
doların ne kadar yükseldiğini umursamak istemiyorum. dolar benim ana para birimim olmalı. o insanların yarattığı dinleri umursamadığımı belirttiğimde buna sinirlenen insanlar değil sevinen veya saygı gösteren insanların varlığını görmek istiyorum.
ben uzayda binlerce ışık yılı ötede geçmiş yıldız çarpışmasının sohbetini yapmak istiyorum. güzel fikirler dinlemek istiyorum. fırıncının ne bok yediğini değil.
birazcık huzur lan!
27 eylül 2018 uefa'nın euro 2024 kararı
-
trt spor spikerleri :
x- almanya'nın sunumundan hiçbir şey anlamadım.
y- ben de hiçbir şey anlamadım.
z- ben de anlamadım.
geri zekalısınız çünkü.