ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bisiklet kullanımının yaygınlaşmaması
-
kendini bir bok sanan iktidar yalayıcısı bir ailenin mensubu, bisiklet süren size saatte 150km/h sürat ile çarpıp ölmenize neden olsa bile arabasının masrafını ailenizden isteyecek kadar hayatınızı karartabilir. (bkz: öldürdüğü kişinin ailesinden tazminat istemek)
bu ahval ve şerait içinde bırakınız bisikleti, sarı damperli kamyon kullanmak evlâdır.
debe editi: bununla debeye girmek şaşırtıcı.
demek ki herkes tepkilerimizin giderek sivrildiğinde hem fikir.
sean connery
-
“müthiş bir atatürk hayranıyım. lord kinross ve andrew mango'nun “atatürk” kitaplarını okuduktan sonra onu canlandırma isteğim çok şiddetliydi. ama aklıma yıllardan beri bu projenin nasıl baltalandığı gelince hislerime gem vurdum. aslında türkler'in yardımı olmadan bu film yapılamaz. her şeyin hallolduğunu ve mekanların o zamanki duruma getirildiğini farzedelim... belki bunlar sağlanabilir ama bazı insanların duyguları, örneğin ermeniler'in daha önce yaptıkları gibi bu projeyi engelleyeceklerinden eminim...”
demiş zamanında büyük usta. rip
edit. kaynak eklendi
kaynak
3. patlama sonrası ankaralı psikolojisi
-
herkes birbirinin gözünün içine bakıyor. kim olduğunu anlamak için. araçların plakaları takip ediliyor.
artık otobüs bekleyebileceğim bir durak yok. hoş, kimse de durakta beklemiyor. deli gibi yağan yağmura rağmen görece yoldan biraz daha uzak ve güvenli olan, üstü açık bir yerde beklemeyi tercih ediyorlar. ve tabi etraflarındaki her şeyi inceliyorlar yine.
otobüsün içinde de herkes gergin, birbirini incelemekle meşgul. kızılay - sıhhıye - ulus civarını geçtikten sonra bir rahatlama oluyor. sanki güvende hissediyorlar kendilerini.
kaç gün buna katlanabileceğiz bilemiyorum.
conspicuous consumption
-
türkiye pazarında sınıf atlamak isteyen audi, bugünlerde şarkıcı bir celebrity'nin babası olarak bilinen hulusi derici ile yıllar önce bir reklam anlaşması yapmıştı.
hedef kitle olarak da mercedes kullanıcıları seçilmişti. gösterişçi tüketimin temel metalarından birini alt etmek zordu.
ancak o günlerde türkiye'de mercedes denince akla laz müteahhitler, kürt işadamları ve mafya bozuntuları gelmeye başlamıştı.
bunu çok iyi gören derici, "audi'de asla bulamayacağınız aksesuarlar" konseptiyle, tespih, beyaz çorap - kösele ayakkabı, altın kolye ve yüzük kombinleri ve hatta kalaşnikof görsellerinin bulunduğu reklam kampanyasını yürüttü.
tükettiğiyle var olan hedef kitleyi tasmasından öyle bir yakalamıştı ki, yukarıdaki profilde insanlarla aynı marka araba kullanmak istemeyenler audi'ye ciddi bir teveccüh gösterdiler.
artık audi marka araba sahibi olmak başka bir statünün simgesiydi. ancak bu araçları satın alanlar onu motor performansı, yol tutuşu veya sürüş zevki için tercih etmiyorlardı.
işte conspicuous consumption'ın tipik örneği budur.
bugün ülkemizde hâlâ volkswagen group otomobillerine taparcasına hayran olan bir kitle varsa, sebebini anlamak için biraz geçmişe yol almak gerekir.
eşinden fazla maaş alan kadının boşanmak istemesi
-
bir tanıdığım, evlendiklerinden çok kısa süre sonra eşi işsiz kaldı ve uzun yıllar dikiş tutturamadı. kadın çalışıp evi geçindirirken adam da evi içeride her türlü çekip çevirdi, çocuğa da adam baktı. minimum 15 yıllık bir dikiş tutturamamadan bahsediyorum, boşanmadılar. çünkü adam evin içinde dikiş tutturdu. alma verme dengesi bir şekilde sağlandı eşler arasında. gold digger olmayan ortalama insaniyette bir kadın, kazancınız kadar ev içi emeğinizi hesaba katar. yoksa kadın hem evi ağırlıklı olarak geçindirip hem adamın donunu yıkayacak, gömleğini ütüleyecek evi çekip çevirecek, işten gelip yemeği düşünecek, o evlilik değil kölelik kusura bakmayın. kadınları maddiyatçılıkla suçlarken denklemin içine sarf ettikleri ev içi emeği koyduğunuzda birçok şey yerine oturacak.
whitewalkers'ın türkçe'ye yanlış çevrilmesi
çiftleşmek için 30 bin erkeği bekleten dişi yılan
-
bana candan erçetin'in istiklal'de çetkiği klibi hatırlatmıştır.
http://c12.haberself.com/…berself/159/9/55259_m.jpg
(bkz: beyler sakin)
saniyelik salaklıklar
-
binilen takside taksici sigara içiyordur ve sorar:
-hocam sigaranın zararı var mı?
-aa akciğer kanseri... ehem yok yok içebilirsiniz.
umut sarıkaya
-
- pardon siz marjinal şair basri özakıncı değil misiniz?..
+ evet benim de.. ve fakat siz beni nasıl tanıdınız? hiç bir edebiyat dergisine fotoğraf vermem ben...
- orspu çocuğu 3 aydır kiranı ödemiyosun şerefsiz!..
+ ah yitip giden...