ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı
-
bu ihtiyac ile en son ev tutarken yuzgoz oldum. ihtiyac sahibi arkadas bizim tutacagimiz evin eski kiracisi, evi gormeye gittigimiz esnada da tasiniyordu. destur isteyip evi geziyoruz, soruyoruz memnun muydunuz gibilerinden. bu durdu (artik ne alakaysa) "ben zaten doktorum." dedi. mustakbel ev arkadasimla so what? dercesine birbirimize baktik. ardindan arkadasim "ben de doktorum" diyince adam hic tinlamadi. nerde calisiyosunuz vesair sormadi, yuzumuze bakmadan konusmaya devam ediyor. icimden dedim bu, bu kadar egoyla bashekim filan heralde, sordum acilde pratisyenmis. sonra evi temizlerken bi kosede hangi hastaliga hangi ilaci yazacagina dair kopyasini filan buldum, guldum. havasini atmasini biliyosun, ama iste bu kadar senin doktorlugun arkadas. ev sahibini de kis ortasinda cat diye tasinip magdur etmissin zaten, sifir evin icine etmis olmaniysa hic anlatmiyorum. kimse doktordan temiz diye keklemesin artik kimseyi, adam insaat pislikleriyle cimento lekeleriyle oturmus resmen lan, hipokrat gorse sen yemin etme derdi
alex ferguson'un türk muhabire verdiği tarihi ayar
-
20 kasım 2012 galatasaray'ın manchester united galibiyetinden sonra yapılan röportajda muhabirlerimizden birisi hem galatasaray'ı hem de kendisini aciz duruma düşürmüş.
gazeteci: 1993'te de istanbul'da hayal kırıklığı yaşadınız, şimdi de aynısı oldu. 19 yılda bir şey değişti mi?
alex ferguson: evet, iki kere kupayı kazandık.
adamlar zaten liderliği garantilemiş yedek takımla gelmiş galatasaray da güzel bir galibiyet almış niye bunu sündürüp duruyorsun la. sir alex'e olan hayranlığım bir kat daha artmış durumda.
kaynak: http://skorer.milliyet.com.tr/…/1630459/default.htm
venezuelalı kızın kaç deven var diye sorması
-
(bkz: caracas)
not: ilk entry'de genç arkadaşımız venezuela'nın başkentini biliyorum yazdığından, hepinizin ansızın aklına takıldığını biliyorum raad olun.
ablamın kaçırılması
-
bir ülkede polis suça böyle yaklaşıyorsa, o ülkede gidilebilecek bir mecra kalmamıştır. franz kafka'nın dava'sı bile bu kadar kötümser değildi.
ilk maaşla yapılanlar
-
tuttuğum evin iki aylık kirası ve depozitosunu vermiştim. kalanıyla da 12 aylık senet yaparak bi çamaşır makinası bir de yatak almak istemiştim. yatağa para yetmeyince halı aldım. ilk gece o halının üstünde uyudum. sonra belim tutuldu. hangi akla hizmet çamaşır makinası aldım, niye önce yatak almadım onu halen çözebilmiş değilim.
istanbul'da yaşamayanların hayatı kaçırması
-
siteye bak her gün bir boya tenekesinden nasihat dinliyoruz abw.
futbol ile ilgili unutulmaz aforizmalar
-
"eskiden yoksullar futbol oynar zenginler izlerdi, şimdi ise zenginler oynuyor yoksullar izliyor" (şenol güneş)
kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt
-
otur ders çalış. efendi ol. anneme bağırırsan ağzına sıçarım, haddini bil!
19 temmuz 2022 doktorumla yaşadığım yakınlaşma
-
1 dakikamı ayırıp bunu okuduğum için kendimden nefret ettim şu an.
olmamış 1/10.
beşiktaş
-
bana hediye alınmasından pek hoşlanmadığım gibi başkasına hediye almayı da pek sevmem. ama sevgili eşimin ve oğlumun hediyeleri hayatımın bir parçası olduğundan bundan kaçış yok maalesef.
hayatımın en ilginç hediyesini oğlumdan aldım. yıl 2015 ama bana 2009 yılı beşiktaş ajandası almış. hediye
sayfalarına bir şeyler yazmış. yazılar
hadi gelin beraber okuyalım. önce birinci kısım. bölüm 1
tercümesi : beşiktaş takımına ezik derler. ben inanmam. en iyi takım o. fenerbahçe galatasaray bana göre ezik. bizim takım beşiktaş.
sırada ikinci kısım var. bölüm 2
tercümesi : bjk güçlü. gs fb ezik. hava atmayın lan. yoksa statta gollerim sizi.
devam ediyoruz. bölüm 3
tercümesi : 1903'te kuruldu beşiktaş. atatürk'te o takımdan. severdi çocukları sevdiği gibi beşiktaş takımını.
ve final. bölüm 4
tercümesi : kara kartal uç, gagala, çiz fb'nin gs'nin kürkünü. golleri bas kaleye ve kazan. ez onları.
belli ki arkadaş çevresi ona beşiktaş'ın ezik olduğunu ifade etmiş o aralar. o da "ben inanmam" diyor. bizim takım güçlü diyor. hava atanları "gollemekle" tehdit ediyor aynı zamanda. görüyoruz ki tam bir atatürk sevdalısı. atatürk'ün istediği gibi saldırmış beşiktaş. ve finalde "gagala, çiz" diyor kara kartala. golleri kaleye basalım istiyor. sevgili oğlum te 600 km öteden bana hayat ışığı olmaya devam ediyor.
çocuk olmak çok güzel dimi ekşi ?
debe edit: hiç yapmadığım bir şey. en azından bir çıkar uğruna yapmadığımı belirteyim bu editi. çok sayıda güzel mesajlar aldım. herkese teşekkür ediyorum ilgi için. ama aynı zamanda olumsuz eleştiriler de aldım. sadece beşiktaş üzerinden sürekli edebiyat yaptığımı düşünen arkadaşlar var. onlara tavsiyem beni engellemeleri. bu işin çözümü budur. ama bilinmesini isterim ki benim hayatım gerçekten beşiktaş. haybeye yazdığımı düşünen arkadaşlar için : peder 1 ~ peder 2
özellikle ikinci resimde gördüğünüz saha, şeref stadı ve orada baba diye bahsi geçen adam ise hakkı yetendir. diyeceğim şu ki benim pederin beşiktaş aşkının bir yansımasıdır burada yazdıklarım. beni böyle yetiştirmiş. yazdıklarım debe ya da fav için değildir. yukarıda yazdım. çok basit. engellersin olur biter. oğlum üzerinden keşke daha çok şey yazabilsem. ama o başka yerde ben başka yerde.
son olarak, perşembe günü lokomotif moskova'yı gagalayıp, golleyip, kürkünü çizerek galip gelmek ümidiyle.
video edit : beşiktaş canavarı
güzel çalışması ve emekleri için latimera teşekkürler.
limited edition : debe listesine 11.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.
sığınmacıların kapıkule sınır kapısına akın etmesi
-
birileri tarafından özel olarak sınıra yığılmışlardır, amaç evropaya "bakım biz iktidardan gidersek bunlar size gelecek" mesajı vermektir. yedik mi, yemedik.
yıllara göre en güçlü uygarlıklar
-
http://www.slate.com/…res/2013/08/histomapwider.jpg
bunun ciktisini alin, ya da siparisini verin ve dort parcaya ayirin her parca bir cag olsun her cagi evinizde bir kapiya yapisitirin, her kapiyi acip kapadiginizda bes-on dakika goz gezdirin o zaman en guclu devlet/millet/halk/imparatorluklarin hangi zamanlarda ne kadar guclu oldugunu ogrenip belki cag atlarsiniz.
yaran fıkralar
-
adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.
bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???
-bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!
-pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli....
-al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!
-vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!
-oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!
-haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!
adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...
-bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?
-haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!
-sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.
-haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak....diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum...kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"