ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 mart 2018 kemal kılıçdaroğlu açıklaması
-
edit: başlık, fetö'nün 1 nolu siyasi ayağı tayyip erdoğan'dır şeklindeydi, ama bu şekilde değiştirilmiş. sözlük'te durum böyleyken, biz ne hakla çıkıp 'kılıçdar muhalefet yapamıyor' deriz?
kemal kılıçdaroğlu'nun an itibariyle üzerine basa basa söylediği, chp grup toplantısı salonundaki insanların gaza gelerek ayakta alkışlar kopardığı, efsane bir konuşmanın başlangıcı olan cümle. 'beni mahkemeye ver, fetö'nün siyasi ayağı sensin, her şeyi verdin' dedi.
sanırım bu konuşma ile chp için 2019 seçimleri başlamıştır.
4 dakikalık efsane konuşma için buyrun:
https://youtu.be/lrxfulqpzni?t=2785
edit 2: (bkz: 27 mart 2018 ekşi sözlük sansür rezaleti)
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: izmir superlaiks)
istanbul'daki 100 milyon euro'luk yalı
-
krediye uygunmuş. hesapladım, krediyi ödemem için ölümsüz olmam gerekiyor.
pms döneminde ağlanan saçma şeyler
-
marketteki 7 yaşında bi kızın, 3-4 yaşlarındaki kardeşinin elinden tutup "gel elimi tut düşme" demesi..
diş fırçalarına baka baka ağladım ahahsgd deliricem kız olmak çok zor
kadınların beyni satranç oynamaya uygun değil
-
ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.
yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:
“kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”
haber linki
debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**
geberen rasim'in şişko kızı mısın sen
-
tipik bir akpli çomarın sözüdür.
bunlarda ahlak, şeref, haysiyet diye bir şey yok. bunlar aşağılık yaratıklar.
kedilerin gariplikleri
-
bi yere çıkmaya çalışırken kayıp düştüğünde, eğer kendimi tutamayıp gülersem, koşup gelip saldırması. utanıyo mudur nedir. ahahahah anam geliyo geliyo.
prohibition
-
abd'de 1920-1933 arasinda yapilanini bugune kadar hep ceza kanunlariyla oldugunu zannederdim. megersem anayasaya yapilan ek maddelerle getirilmis ve goturulmus. abd anayasasinin 18nci ek maddesi ile getirilmis, 21nci ek maddesi ile ucurulmus. artik dinciler ve o gunun nrasi anti-saloon league nasil bir lobicilik yuruttulerse basarili olmuslar.
tabi anayasa degisikligini degistirmek icin bir baska anayasa degisikligi gerektigi icin ucurulmasi da bu yolla olmus. buyuk buhran'in etkisi, zirve yapan mafyacilik ve suc orani, kacak alkolden kaynaklanan alkol zehirlenmeleri falan etkili olmus olmali.
karısıyla bastığı adam tarafından bıçaklanan adam
-
adamın evinde dolabın içinde don, gömlek yakalanmış. bir de adamı bıçaklamış altı yerinden, yaptığı savunma "babam ve iki kardeşim suriye'de bomba saldırısı sonrası öldü. annem ve kardeşlerimle türkiye'ye geldik. aileme ben bakıyorum. annem hasta. adaletinize sığınıyorum" şeklinde.
dardanel
-
1 haftadır yazacağım, üşeniyorum. sokak ortasında özet yazayım. ayrıntı eklerim belki. (ertesi gün çeşitli düzeltmeler.)
a101'den dardanel marka ton balığı aldı eşim. mavi kutu. a101 markası değil.
açtık, berbat kokuyor. ağır bir balık kokusu. eşim "kepez gibi kokuyor" dedi hatta :) (not: çanakkale kepez, antalya kepez değil. dardanel fabrikası burada olduğu için bazı dönemlerde ağır çiğ balık kokusu olur ki çiğ balık kokusu da severim)
fabrika 5km ötede. gittik fabrikaya bıraktık. bir açık bir kapalı kutu. üretim tarihi vs yazılı.
1 hafta sonra (istanbul'dan) telefon geldi.
üründe bir sorun yok. sadece çok taze olduğu için böyle bir koku oluyor bazen dediler. biz de şaşırdık ilk kez almıyoruz ki...
telefondaki devam etti "çünkü dinlendirmek yerine talep çok olduğu için hemen satışa verildi" (a101 kampanyası varmış. ona özel üretiler belki) bekletilmemis.
ben de çanakkale'de oturduğumuz için şu örneği verdim telfonda.
"ezine'ye gidip eski/dinlenmiş ezine peyniri alıyorsunuz. fakat adam kilosu 70tl'den size taze peynir veriyor. neden? çünkü iş çok ve peynir yetişmemis. 30tl'lik taze peyniri size ezine diye iteliyor. bu durumda ne yapardınız? tabii ki almazdınız. çünkü o peynirin dinlenmiş/eskitilmiş ezine peyniri ile ilgisi yok. eskiyen peynir bir çok şeydeki gibi su kaybeder ve azalır. ayrıca eskitme maliyeti de doğal olarak peynire eklenir. siz 70tl'ye taze "ezine peyniri" almazsınız. (ki çanakkale içinde taze keçi peyniri bile 30-35tl civarı. neden? çünkü taze.)
telefondaki kız haklısınız ama kem küm. (kem küm=ama taze ürün ama satış ama bık cık)
başka da cevap yok.
bu arada bir tanesi kapalı, iki adet ton balığınin parası da boşa gitti. taa fabrikaya, ayağına kadar gittiğimiz adamlar "özür dileriz, üründe sorun yok ama getirdiğiniz ürün karşılığı olarak adresinizi verin veya madem ki çanakkale'desiniz, fabrika satış mağazasına buyurun, bize bıraktığınız ürün yerine yenisini verelim" demediler. veya iban isteyip ücret iadesi yapmadılar.
yıllarca kurumsal şirketlerde çalışmış bir insan olarak son sözüm: pr berbat.
5 liraya 5 yıl hapis cezası almak
-
(bkz: gasp)
öyle bir yansıtılıyor ki;
gasp ettiği kişinin 5 bin lirası olsa, 4995 lirayı bırakacaktı sanki.