ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 kasım 2023 büyük steam boykotu
-
hala steam boykotu diyenleri görünce bugüne kadar niye geçmemişler şaşırdım açıkçası. adamlar yıllardır senin saçma sapan kuruna rağmen tl ile satış yapıyordu, baktılar düzelecek gibi değil en sonunda dolar yaptılar. ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu sorun edip sokaklara dökülmesi gereken insanlar hala steam boykotu peşinde. bu kafada adamlara her şey müstehak. boykotu seçimlerde bütün ülke yapacaktı. o tren kaçtı artık. steam yerinde olsam daha da fiyatları arttırırım. çünkü steam boykot diyenlerin anlayacağı dil bu.
aynen
-
yapılan deneylere göre; insan iletişiminin % 72'sini oluşturduğu düşünülen sözcük.
-deney mi yapmışlar bunun için?
+aynen.
(bkz: korkutucu derecede aynen abi)
gibi (dizi)
-
-ne oldu, ne düşünüyorsun?
-bi şey düşünmüyom
-nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur
-ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani
-alla alla niye abi?
-abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra
şahane olmuş lan bu.
katana şeklinde şemsiye şeklinde katana
-
japon mafyasına patentini satmayı umduğum yeni silahım.
görmüşsünüzdür samuray kılıcı (katana) şeklinde şemsiyeler var. gören önce bir "noluyoruz, herif kılıçla dolaşıyor" diye şaşırıp sonra şemsiyeyi farkedince gülüyor.
benim icadımda ise gören önce kılıç sanıyor şaşırıyor, sonra şemsiye olduğunu anlayıp gülmeye başlıyor, sonra şemsiyenin içinden çıkan kılıçla ikiye bölünüp gülümsemesi yuzünde donuyor.
mesut özil
-
türk mü değil mi tartışmalarına son noktayı bir fotoğrafla koyuyorum.
http://2.bp.blogspot.com/…s1600/bucvjj4ceaa5rc9.jpg
edit: link
ekşi sözlük'e bakıyorum yorumlara inanamıyorum
marketlerde ne varsa satmaya başlayacağız
-
adam;
(bkz: belediye başkanı)
(bkz: başbakan)
(bkz: cumhurbaşkanı)
(bkz: eczacı)
(bkz: muhtar)
(bkz: vatman)
(bkz: makinist)
(bkz: diktatör)
(bkz: part time padişah)
(bkz: dışişleri bakanı)
(bkz: içişleri bakanı)
(bkz: politikacı)
(bkz: ekonomist)
(bkz: emniyet müdürü)
(bkz: istanbul valisi)
(bkz: ilahiyatçı)
(bkz: mimar)
(bkz: iç mimar)
(bkz: peyzaj mimarı)
(bkz: tüccar)
(bkz: iş adamı)
(bkz: filozof)
(bkz: sosyolog)
(bkz: jinekolog)
(bkz: istatistik uzmanı)
(bkz: imam)
(bkz: şehir planlamacısı)
(bkz: müteahhit)
(bkz: jokey) - @crc'nin isteği üzerine
(bkz: çevreci) - @chunky'nin isteği üzerine
(bkz: alevi) - @insan donuna girmis telli turna'nın isteği üzerine
(bkz: savcı) - @yepisyeniydi'nin isteği üzerine
(bkz: iett şoförü) - @panpatube'nın isteği üzerine
(bkz: futbolcu) - @glandulapinealis'nın isteği üzerine
(bkz: tff başkanı) - @hadi cocuklar sagdan bunalttik'nın isteği üzerine
(bkz: paşa) - @durust'nın isteği üzerine
(bkz: çoban) - @putko'nun isteği üzerine
(bkz: başkomutan) - @ha nedir'in isteği üzerine
(bkz: müezzin) - @mungojerry'nin isteği üzerine
(bkz: pilot) - @birbilsem ve @becauseyouunforgiven'in isteği üzerine
(bkz: afedersiniz ermeni) - @aseoin'in isteği üzerine
(bkz: kabzımal) - @comeonchick'in isteği üzerine
(bkz: reis) - @birak bu hayalleri'nin isteği üzerine
(bkz: arkeolog) - @turkish wagnerian'ın isteği üzerine
(bkz: başkan) - @ungamunga'nın isteği üzerine (hala özümseyememişiz demek ki)
(bkz: muhasebeci) - @slapbass'ın isteği üzerine
(bkz: fahri doktor) - @telgrafin tellerine takildim'ın isteği üzerine
(bkz: namus bekçiliği) - @aires blue'nun isteği üzerine
(bkz: zabıta) - @civcivin laneti'nin isteği üzerine
(bkz: modacı) - @penguhan'ın isteği üzerine
(bkz: tur rehberi) - @freedom for all'un isteği üzerine
(bkz: kasap) - @sameoldstory'nin isteği üzerine (bkz: karkas nedir lop et nedir bunlari iyi bilirim)
(bkz: veteriner) - @edremit yolunda nick aldim a dostlar'ın isteği üzerine. kanıtı
(bkz: milli eğitim bakanı) - @yalnizimdostlar'ın isteği üzerine
(bkz: gamer) -@benden sana'nın isteği üzerine -oyun fiyatlarına karışıyormuş
(bkz: 15 temmuz gazisi) - @eldivenutusu'nun isteği üzerine
olduktan sonra şimdi de market ve manav oldu. vatana millete hayırlı olsun.
toplanıp allah diyek o zaman -@dedi ne haber dedim umut verme'nin katkılarıyla
eşinin sevgilisi tarafından öldürülen koca
-
kadin iki erkekten kolayca kurtulup yeni tokmakcisina dogru yelken acmistir.
yazik olmus kocasına.
anestezik farkındalık
-
çarşamba günü sol köprücük kemiğime platin takılırken yaşadığım şey. narkozu verdikten sonra gittiğimi hissettim, sonra bir anda doktorların konuşmalarını ve vücuduma dokunmalarını hissetmeye başladım. kolumu kaldırdılar ve temizlemek amacı ile bir şey sürdüler, o sırada 'sürdükleri şey soğuk, soğuğu hissediyorum umarım acı hissetmem' diye dusundum. doktor kırık kemiğime dışarıdan dokunduğunda ise acı da geldi ve o anda her şeyi hissedeceğimi anladım. kolumu bacağımı kımıldatmaya çalıştım ama nafile, hiç bir şey yapamıyorum. sonra doktorum kalem istedi, kalem ile omzumun kesilecek yerini işaretlediler, kalemin soğukluğunu da hissettim. sonra cıızz diye bir ses ve acı, derim kesilirken her anını hissettim, tek dusundugum 'su anda yapabilecek bir şey yok dayanacaksın' idi. zaten acıyor olmasına rağmen ne ses çıkarmak ne de acıdan kaçmak mümkün değil. sonra kemiğimi törpülemeleri, yerine oturtmaları, doktorların 'bu hasta da ne şanssızmış' (ameliyatı biraz fazla bekledim ve takılacak platin biraz büyük geldi) dediklerini duydum. diğer doktor 'hocam elimizle bükelim biraz plakayı' dedi. bir süre sonra 'tamam hocam ben böyle tutayım' sozunu duydum, sonra matkap sesleri, kemiğime çakılan vidalar...
umarım kimse yaşamaz...
survivor 2016
-
çok saçma bulduğum bir yarışmaydı.. ta ki annemi kanser yüzünden kaybedene kadar.
sağlığında annem sürekli izlerdi. ben de çok sıkıcı ve saçma olduğunu söyleyerek sürekli eleştirirdim. annem ise "ben eğlenmek için izliyorum, seviyorum" cevabını verirdi her seferinde.
anneme ağustos ayı başında lösemi teşhisi konuldu ve o zamandan sonra kalan ömrünü hastanelerde geçirdi. hasta olduktan sonra hiçbir şekilde televizyona dönüp bakmadı. yaşamak için bir nedeni olsun, o hastane odasında yaşama bağlansın diye elimizden geleni yaptık. kitap, müzik, elişi, boya... ama televizyondaki hiçbir programa dahi dönüp bakmadı.
sonra ölmeden bir kaç ay önce kafasını dağıtması için televizyon izlemesinin yararlı olacağını söylerken "survivor başlasa izlerdim. o beni eğlendiriyor" dedi. o günden sonra survivor başlasa diye dört gözle bekledim. neredeyse acun ılıcalı'ya bir şekilde ulaşıp ne olur başlatın, annemi eğlendirecek bu programa çok ihtiyacım var diye yalvaracaktım. gazetedeki "survivor şubatta başlayacak" haberini anneme müjde diye verdim.
ama olmadı. annem survivor başlamadan bir kaç hafta önce öldü. şimdi ne zaman televizyonda görsem başımı çevirip bakamıyorum. acaba annem bu programı izleyebilseydi ölmeden önce, biraz olsun o hastane odasında eğlenebilir miydi merak ediyorum sadece.
hayata dair gülümseten detaylar
-
üç yaşına girmek üzere olan oğluma uyuması için masal anlatıyoruz. birkaç gündür de ihale bende. ışıkları kapattığımız için aç masal kitabını oku durumu olmuyor. haliyle, kaba tabirle uydurup uydurup anlatıyorum bir şeyler. aklıma da köyden başka bir şey gelmiyor. zihin ne dolu köyle. neyse masalı anlatırken bizimki her cümlede araya giriyor. misal "selim ve babası sabah uyandığında inekleri sağmak için ağıla gittiler" diyorum ve hemen "baba peki kuzular yok mu?" diyor. var oğlum olmaz mı diyorum. bu sefer "baba peki tavuklar yok mu?" diyor. var arkadaşım onlar da var az bekle :) işte sonra ineklere yemek olarak saman verdiler diyorum. hemen ardından "baba peki su verdiler mi?" diyor. ya hayır masal mı anlatıyoruz, soru-cevap etkinliği mi belli değil. madem hayal gücün iyi, sen anlat diyorum. bu sefer de "bir varmış bir yokmuş baba" diyor ve kalıyor orada. devamı yok. yaklaşık 20 dakika süren bu mücadelemiz sonrası anne olaya müdahil oluyor ve nasıl oluyorsa uyuyor bizimki hemen. işin özü ben çok kötü masal anlatıyorum, kabul.
insanın zoruna giden şeyler
-
manitanın arkadaşı kafayı bulunca beni kastederek, "gönül bu ota da konar boka da işte önemli olan sizin anlaşabilmeniz tabi netçede. bak bu kadar güzel kızsın ama gittin buna aşık oldun" gibisinden bi konuşma yapmıştı bi keresinde, o günden beri evden çıkasım, insana karışasım gelmiyor.
hayır yani arkadaşım, hırsız mıyız, uğursuz muyuz? benim de gençken çok sevenim vardı lan köyde!!!!