hesabın var mı? giriş yap

  • topkapı'dan bekar olarak bindiğim, tuzla'ya varınca evli ve elimde bir çocukla indiğim otobüs hattı. iner inmez tuzla ilköğretime yazdırdık tabi çocuğu.

  • reklamdan anladığım tek mesaj ;

    "bir banka düşünün kendi parasına bile sahip çıkamıyor 7 milyon lirayı bu çakma sarı kafaya veriyor sizin paranızı nasıl korusun? "

  • balkonda usul usul sigara içerken üst kattaki komşu ailenin (anne, baba, kız) konuşmalarına şahit oluş:
    k: ya anne gitmeyin istemiyorum ya...!!!
    a: kızım manyak mısın altı üstü 3 gün nolcak?
    b: evet neden bu kadar sinir yaptın ki kızım?
    k: ya ben korkuyorum alla allaaaa..??
    b: daha neler.. kızım kaç yaşındasın sen neden korkuyosun?
    a: üstelik komşular var???
    k: ne komşuları ya? özlem ablalar* tatilde, karşı komşu 1 aydır yok, alttaki it zaten ayık gezmiyo...!!!
    ben: ana ben!?!?!?!

    kız it dedi ya la...?

  • 2021 yılında, türkiye operasyonlarında, türkiye gsyh'nın %6,6’sına denk gelen "sosyo-ekonomik değer" oluşturduklarını duyurmuşlardır. görsel

    firmanın yaptığı sunumda;
    *reklam gelirlerinden 193 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı için hedefin 422 milyar tl olduğunu,
    * haritalar ve işletme profillerinden 62 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 136 milyar tl olduğunu,
    * android ve play store'dan 210 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı beklentisinin 535 milyar tl olduğunu,
    *bulut ve kurumsal ürünlerden 12 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 33 milyar tl olduğunu,
    * google haritalar'ın tüketicilere 39 milyar tl‘lik tasarruf sağladığını,
    * google arama ile kullanıcılarına 2.3 milyar tl tasarruf sağladıklarını,
    * türkiye'de 36 milyon google haritalar kullanıcısı olduğunu
    * şirketin türkiye operasyonlarının, 570 bini kadın, 1.9 milyon kişinin istihdamına katkıda bulunduğunu açıklamıştır.

    kaynak

    not: başlık hatalı oldu, "sosyo-ekonomik değer oluşturdurması" olacak.

  • afrikada bir iğnesiyle kaplanı deviren arılar vardır. bunların kovanlarına hiçbir canlı yaklaşmaya cesaret edemez. ancak bal porsuğu balı sever...

    yıllar sonra bir edit: "afrika'da kaplan yoktur. kaplanın anavatanı asya'dır. " bunu ısrarla yazan tüm yazar arkadaşlarımın emeğine sağlık.

    yıllar sonra ikinci edit: john hartigan'dan ; bal porsuğu balı sevmez. aslında ayılar da balı sevmez. onların meselesi, kovanların içindeki larvalardır. bedava proteindir onlar için, uzun süre idare eder.

  • etkileyici üniformalarının ardında hugo boss'un imzasının olması ilginçtir. dikkat edilirse, ikinci dünya savaşı'nda amerikanların, ingilizlerin, fransızların ve diğer müttefiklerin askeri üniformaları çok köftedir. mahmutpaşa / merter ordusu gibidirler.

    fakat alman üniforması'nın, taraftarına farklı bir çekiciliği, düşmanına ise farklı bir ürkütücülüğü vardır. böyle şeytan gibidir.

    hitler'in propaganda uzmanları, psikologları, bilinçaltı uzmanları ve hugo boss'ın şık kesimleri birleşince ortaya; rütbeleri, armaları çıkarsan güncelik olarak giyilebilecek çok şık ceketler ve gömlekler çıkarmıştır.

    üst kısmı bol, dar paçalı pantolonlar; kaliteli deri çizmeler ile şık durmaktadır.
    keza bu ceketinin kesimlerini boss, günümüzde halen çaktırmadan kullanmaktadır.

    schutzstaffel'in deri ceketleri etkileyicidir.

    uzun olanları da keza üstten dökülür cinsten değil, cuk oturandır.

    bayan nazi subaylarının üniformaları ise bir o kadar şık kesimlidir. (o etekle çizmeyi, şimdi arasan bulamazsındır.)

    dikkat edilirse, adamlar hugo boss katalogu gibidirler zaten.

    ayrıntılı üniformalar için link.

    schutzstaffel rütbeleri için (bkz: #25248568)

  • mallık yapmaya gerek yok kardeşim kemeri ister takarsın ister takmazsın ama o arabada emniyet kemeri olmak zorundadır yani ortada bir ikiyüzlülük yoktur daha çok birilerini aklamak için yapılan yüzsüzlük vardır.

  • yukarıda bir arkadaş söylemiş iyi gün dostu diye. hemen hemen öyle bir oyuncudur vesely. iskeleti oturmuş bir takımda fark yaratır. çok iyi tamamlayıcı oyuncudur. hiçbir zaman esas oğlan değildir. yanında tamamlayıcı bir oyuncu varsa parlar da parlar ama tek kalırsa tüm defoları göze batar. çok maç kazandırır ama şampiyon yapmaz. her sene 1.5-2 ay temiz sakatlık yaşar ardından 1-1.5 ay da toparlanma süreci derken sezonun hemen hemen yarısında off'dur kendisi. oynadığı sürelerde de istikrarsızdır

    şimdi burada vesely'yi fazla gömmüş gibi görünebilirim. ben burada vesely'nin olumsuz özelliklerini saydım ve bunlar haricinde mükemmel bir oyuncudur. ancak sorun şu : vesely'nin böyle özellikleri varken oynadığı 8 sezonun 6'sında esas oğlan muamelesi yapan yönetimi suçlarım ben. el şampiyonu olduğumuz sezon udoh ile çok iyi bir ikili oluşturmuştu. her sene alınan uzunlardan tek beklentimiz vesely'yi dinlendirmesi oldu. bu durum da vesely'yi gerek fiziksel gerek de mental olarak çok yıprattı.
    gitmesi iyi mi oldu? vesely'nin yanına en az onun kadar iyi bir oyuncu alınsaydı üzülürdüm. ama yine boş beleş adam alıp vesely'yi bel bağlayacaklarsa gitmesi hem bizim hem de onun için hayırlı olacaktır.

  • hiç aldatılmadığım için bilmiyorum ve merak ediyorum ama bi arkadaşım aldatılmıştı, onları gözlemledim. kızın sendeki en basit şeye bile tahammülü azalmışsa, başkasına tahammülü artmıştır. örneğin hapşırdığında iyi yaşa yerine, ya ödümü kopardın yavaş ya...diyorsa başkasındadır artık kalbi.

    debe edit: ilk kez debe'ye de girmiş olduk, hadi bakalım.

    eeeeey türk insanı, atana ve cumhuriyetine sahip çık, başka türkiye cumhuriyeti yok.