hesabın var mı? giriş yap

  • -4 yıl sözleşme demek, kariyerini cleveland'da tamamlayacağı anlamına geliyor. başka hiçbir açıklaması olamaz. 5 yıl sözleşme olsaydı da bunu yapabilirdi ama 4 yıl bunu garantiliyor.

    -paul george'un geleceğini zannetmiyorum, lebron'un onu istediğini de zannetmiyorum. pg13 okc'de kalmaya yakın. (şu an okudum, imzalamış bile)

    -sas'ın kawhi batıya gitmesin zırvaları tamamen piyasa yükseltmek üzerine. başka şansları yok. boston'dan kyrie'yi istemiyorlar zira onun da seneye sözleşmesi bitiyor ve en az kawhi kadar ayrılma ihtimali var. boston da o kadar parlak bir geleceğe sahip ki, hatta günümüzde de o kadar güçlü ki, seneye sözleşme yenilememe ihtimali olan kawhi için genç yıldızlarından vazgeçmek istemiyor. vazgeçerlerse büyük ahmaklık olur, vazgeçmeyecekler.

    -kawhi olayı kısacası şu. kawhi direk lakers diyor. bugün olmazsa seneye giderim diyor. bunu duyan hiçbir takım kawhi'a doğru düzgün teklif yapmaya, haklı olarak yanaşmıyor. sas da bu durumdan muzdarip gerekirse göndermeyiz muhabbeti yapıyor. boşa çırpınışlar, kawhi gelecektir.

    -boşta kalan tek all-star demarcus cousins. pelicans'da kalacağı konuşuluyordu ama şu gelişmelerden sonra gelmek de isteyebilir. bugün iki takımla da görüşmüş. ne kadar faydalı olur, onu bilemem. sakatlığa çok meyilli.

    -sular durulduğunda son sürpriz için gözleri charlotte'a çevirin. şahsen lonzo-kemba takası bekliyorum. kemba'nın kontrat yılı, yaşı da var, hornets'de supermaks alması saçmalık olur.

    işler planlandığı gibi giderse kemba walker-kawhi leonard-lebron james-demarcus cousins 4'lüsünü izleyebiliriz.

    aksaklıklar çıksa bile şu kadarı kesinleşmiştir, lakers yapılanması kısa sürdü ve bitti. kralın devri başladı.

    kobe diyenler var. halbuki kobe'den önce shaq, ondan önce magic, en önde de kareem'in ismi var. gün itibariyle o da yerini devretti.

  • matematik bilmeyen suserları saptamamızı sağlayan dandik pizza dükkanları zinciri.

    bakın arkadaşlar temelden alıyorum 1>0, 2>1, 3>2,....... 32>30 .....

    yani neymiş "otuz dakikada pizzanızı getiriyoruz, getiremezsek pizzanız bizden." diyen bir kurum 32 dakikada getirdiği pizzayı ödemek zorundadır. bu kadar basit.

    şunu da not düşeyim kayda geçsin: son beş siparişimin hiçbirinde 45 dakikanın altında elime pizzam ulaşmadı. her seferinde aynı bahane "sistemdeki adresiniz yanlış görünüyor 10 dakikadır evinizi arıyorum." hemen laptop'u kapıp "bak güzel kardeşim bu site yemeksepeti.com size sipariş verdiğim site. bu da kayıtlı adresim. hata var mı? tarif açık mı? sorun benim adres kaydımda değil, sorun sizin bana abuk subuk promosyon postaları göndermek için adresimi eski haliyle kaydeden sisteminizde." dediğim zaman da ık mık deyip kaçıyorlar.

    yok iki dakkadan ne olurmuş, yok zart zurtmuş... 2 liradan ne olur her siparişi 2 lira eksik ödeyek mi?

  • + ne yani evlenince kirada mı oturacağız
    - e evet? ne oldu ki?
    + ben hiç böyle düşünmemiştim yakup? böyle olmayacak :(
    - ama niye? neden?
    + hoşçakal, kendine iyi bak...
    - ne yani caddebostan'da dublekste kiradayım diye mi ayrılıyoruz?
    + aşkımmm :)) şaka yaptımmmmmmm

  • - çekirdeklerin kavrulma tarihi yerine "best before" yazan paketlerdeki kahvelerden uzak durunuz. kahveniz en fazla 1 ay önce kavrulmuş olmalıdır. (ideal olarak 7-20 gün aralığı verilmektedir.) ancak 'best before' sizin bu süreyi öğrenmenizi engeller. kuvvetle muhtemel olarak aylar önce kavrulmuştur.

    - taze çekilmiş kahve ideal bir sıcaklıkta demlenmelidir. bu nedenle kahve makinesi + değirmen alacaksanız ve kısıtlı bir bütçeniz varsa, esas olarak değirmene para verin. iyi bir değirmen vasat bir kahve makinesiyle alacağınız sonuç, vasat bir değirmen iyi bir kahve makinesinden daha iyidir.

    - kahvenizi hep içeceğiniz kadar çekin, kalan çekirdekleri ağzını sıkıca kapatıp buzdolabında saklarsanız daha uzun süre taze kalacaklardır.

    - değirmen alacakların blendır tipli, bıçaklılardan uzak durması tavsiye edilir. bunlar kahveyi parçaladıkları için tadını tam olarak almanızı engellerler. değirmen tiplilerde (bkz: baratza) fiyat/performansta oldukça iyidir.

    - kahveniz ölçüsünde konulduğu halde, acı veya çok zayıf geliyorsa, kahve veya su miktarıyla oynamadan, öğütme ayarlarınızı gözden geçirin. eğer kahveniz acıysa bir derece daha kaba çekin, eğer suluysa bir derece daha ince çekin. böyle böyle deneyerek, o çekirdek için ideal öğütme ayarını yakalayabilirsiniz.

    - kahveyi demleme sıcaklığı 93 derecedir. alacağınız makinenin bu değere ne kadar yakınsadığını öğrenmeye çalışıp buna göre alın. ev tipinde, (bkz: moccamaster) üzerine tanımam.

    - çok kaba kaçacak ama kahve çekirdekleri şöyle özetlenebilir:

    + kolombiya: çikolatamsı tadı vardır. dark roast'da çok iyi sonuç verir. aromatiktir ve orta asitliği vardır. (içtiğim en iyi kahve, kolombiya'ydı, hastasıyız)
    + endonezya: kahveleri çok ama çok lezizdir ve genellikle dark roast'tur. baharatlıdır ve asitliği yüksektir. (hatta en yüksek bu diye biliyorum) mide hassasiyeti olanlar uzak durmalı..
    + etiyopya: kahve gurmeleri genelde en çok etiyopya çekirdeklerini beğeniyor. haklılık payları da var. medium roast etiyopya çekirdekleri gerçekten çok aromatik, yumuşak içimli ve düşük asitliği nedeniyle mide dostu. çok kahve içmekten şikayetçiyseniz, en azından etiyopya ile yolunuza devam edebilirsiniz.
    + kenya: topraksı ve sert kahve... ancak genelde endonezya çekirdekleri kadar aromatik, baharatlı bir tadı yok. daha fazla toprak tadı var. sigaraya iyi arkadaş oluyor bu yüzden ama asitliği yüksek. genelde piyasada dark roast bulunuyor..

    edit: tokmakcinintokmagi'nin uyarısıyla kahve için ideal su sıcaklığını revize ettim.

  • evrim teorisine inanmayanlardaki en büyük mantık hatası, evrim teorisini bilenlerin buna "inandıklarını" sanmaları. evrim teorisine inanılmaz, evrim teorisinin gösterdiği bilimsel gerçekler "görülür". cahilsen, bakmasını bilmiyorsan, ya da kafan çalışmıyorsa bu evrim teorisinin sorunu değil, senin sorunun.

  • birinci sınıf öğretmeni olmak. hem çok meşgul oluyorsunuz depresyona zaman kalmıyor, hem de aynı şeyleri 743 kez tekrardan algılarınız yavaşlıyor, depresyondaysanız da anlamıyorsunuz. ben mesela geçenlerde girdim sanıyorum, tam anlamadım ama. etraflıca düşüneyim bunu dedim eve gidince, meşgul insanım şu an. ama evimizin karşısındaki binayı yıkmışlardı, bir sabah beton döktüler. temelinde binanın kocaman bir boşluk vardı, siz deyin boşluk kadar içinizdeki , ben diyeyim yalnızlık kadar. bir miktar ağlamış olabilirim. az ama. bir annenin yavrusuna yapabileceği haksızlık kadar. beton dökmek bu aralar acıklıdır, bilemezsiniz. bazı sabahların beton döküp ayaklarına, denize atmak geliyor içimden. olmasalar. yıkılıyor, yapılıyor evler yeniden. ben bir tek tuğla koyamıyorum. kamyonlarcaydı tuğlalarım. bunlar oyalıyor nihayetinde işte, iş-güç. düşünmüyorum hiç. ama depresyonda değilimdir, sanmıyorum.

    kendi kendimin doktoruyum yemin ederim. keşke tetikçisi olsaydım kendimin, parası neyse verip; hayata karşı kendimi tetiklerdim.

  • adının sandviç olmasıyla şaşırtmış sandviçtir. oysa "izmir'de sandviçe fikipört derler" gibi bir şey beklerdim ben.

  • arkadaş bu sözlükteki küçük ayrıntı kavramını anlamıyorum ben. küçük ayrıntı demişsiniz ama adam mercedes s serisinin özelliklerini yazmış. amk 500 milyarlık arabada bir zahmet olsun o ayrıntılar.

    geçen de mesela tam hatırlamıyorum ama toplumun geri kalmışlığıyla mı ne alakalı ufak ayrıntılar vardı. adam kadın dövmek falan yazmış. lan o küçük ayrıntıysa büyük olan ne? ışid liderliği yapmak mı?