hesabın var mı? giriş yap

  • bugun anladim ki berberler bu olaylari ese dosta da anlatiyor. tam koltuga oturmus trasa baslamis bir iki dayamisken dukkanin kapisi acilir ve berberin arkadasi oldugu belli olan biri sorar:

    -metin ne zaman bosaliyorsun?
    -cok surmez birazdan gel.

  • osmanlı imparatorluğunun az bilinen çöküş nedenlerinden biri. özellikle 18. yüzyıldan sonra vergileri alanlar ile vergiyi verenler arasındaki ilişkinin cılkı çıkmıştı. vergisel ilişkiler cıvımıştı. abdullah efendi buğdayını ver, raci efendi bulguru ver, nurllah efendi patatesi ver, pelin hatun'a gelince "pelin zorlanacaksan bu seferlik verme ya sen, sonra verirsin önemli değil". ya önemli değil... gitti işte devlet.

  • sürekli online alışveriş yapan biriyim. bugün bu alandaki rezillik nirvanasını sayelerinde yaşamış bulunmaktayım.

    genelde evde bulunmadığım için gel al noktası olarak a dükkanını seçtim.

    a dükkanı çoktan amazon ile ilişkisini sonlandırmış. benim ve amazonun haberi yok.

    ürünüm a dükkanına bırakılamadığı için kargo şubesinde kalmış. bunun için de mesaj gelmedi. mail ile yetinmişler. teslimatta bir sorun oldu diye. uygulamadan baktım. kargo firması aras ve paketim kargo şubesinde.

    dedim gidip kargo şubesinden alayım o zaman. olur ufak tefek aksilikler. kargo şubesinde ismimi verdim. görevli paketi buldu. paket önümde. şifreyi talep etti. dedim bana şifre gelmedi. uygulamadan baktım şifre yok. mesajları kontrol ettim şifre yok. kimlik göstereyim dedim. şifre gerekiyor dedi. o zaman bi dk dedi. paketle bakışıyoruz, görevli bilgili birine sormaya gitti.

    geldiğinde teslim edemiyorum maalesef dedi. amazonla görüşmeniz lazım bizlik değil dedi.

    amazon müşteri hizmetlerini aradım. dedim ben burdayım, paket burda, siz amazon temsilcisisiniz. paketimi alayım. olmuyormuş, özür diliyormuş.

    sonuç olarak paketime el sallayıp şubeden çıktım. 2 gün beklicekmişim. gel al noktası olan a dükkanının statüsü iptal olacakmış. sonrasında teslimat adresi kargo şubesi olarak değişecekmiş. bana mail gelecekmiş. o zaman şubeden alabilecekmişim. başka yardımcı olmasını istediğim bişi var mıymış. lan buna yardımcı olmadın ki zaten.

    şahsım adına 10/10 rezalet. teşekkürler amazon.

    ekleme: sonuç olarak sorun düzeltilemedi ve kargom geri gitti. ürünü teslim alamadım.

  • kadınları zayıf varlıklar olarak gören tarikattır. onlara göre şeytan kolaylıkla kadın bedenine girip onu yönlendirebilir. bu yüzden kadınlarla mümkün olduğunca az bir araya gelmek gerektiğine inanırlar. onların sözüne inanılmaz, fikirleri sorulmaz. evliliklerde bile erkek gerekmedikçe kadınla aynı ortamda bulunmaz. özellikle kendi içlerine kapanıp ibadete yoğunlaştıkları dönemde (içe kapanma /rizayet) erkekler asla kadınlarla görüşmezler, aynı odada bulunmazlar (eşleri dahi olsa). çünkü bu dönemlerde erkeğin yoldan çıkarılmaya en açık zaman olduğuna, şeytanın onları yoldan çıkarmak için her yolu deneyeceğine inanırlar. şeyh kadınlarla asla konuşmaz, kadınalr şeyhin huzuna asla çıkamaz.

    kız çocukları anlamlı cümleler kurabilmeye başladığında (herhalde 4-5 yaş civarına denk gelir) tesettüre sokulurlar ve erkeklerin gözünden uzak tutulurlar. buna erkek kardeş, kuzen, baba gibi yakın akrabalar dahildir. erkek çocuklar ve babanın hizmetini anne görür, kız çocuklar ortaya çıkmaz. kız çocukları ergenliğe eriştiğinde beklenmeden şeyhin uygun gördüğü biriyle evlendirilir.

    bu tarikata göre eğitim denilen sadece dini eğitimdir. çünkü dünya allah'ın krallığıdır. bu dünya'da sadece allah için yaşanır. o yüzden dini bilgiler harici bilgiler öğrenilmeye değmez. kadınlar erkeklere göre çok daha kısıtlı bir dini eğitim alırlar. bu eğitim genel ev düzeni ve ibadetlerin nasıl yapılacağı ile ilişkili şeylerdir.

    kaynak: karanlığın ayak sesleri kadirilik, ismet zeki eyüboğlu

  • tam tersini yaşamış biri olarak imrendiğim şeydir. bir gün taso oynuyoruz neyse bi arkadaş geldi "ben de oynicam ama tasom yok bana satar mısın?" dedi. benim cepler de dolu. tasodan para kazanacam falan. sonra çocuk: "ama yanımda para yok annemden alınca veririm" dedi. kabul edip 4 tanesi 250 bin liraya anlaştık. neyse oynuyoruz bu çocuk 4 tane tasoyla benim elimdekilerin hepsini tabiri caizse üttü. anasının dini demeyin gerçekten öyle oldu. sonra "hani ben senden 4 tane borç almıştım al onları veriyorum" dedi. bir daha oynadık o 4 taneyi de üttü. kaldık öyle s.k gibi ortalıkta. böyle bir talihsizlik yaşamışımdır hiç unutmam.

  • mesela bu adamlara sorsan türban takmak özgürlük, kadının kendi tercihi. ama ben türban takmak istemiyorum, müslüman değilim dersen kesiyorlar.

  • doğma büyüme ankaralıyım. istanbul'a yerleşeli beş yıl bitti geçen hafta. daha eve elektrik bağlatmadan gittim kombine aldım. işten güçten sezonda 2-3 maça gidebilsem bile stad yıkılana kadar da her sezon aldım. inönü'den hatıra kalan kombine kolduğum da evin balkonunda duruyor hala. beşiktaş dergisine de aboneyim, hem de iki tane. kart1903 de almıştım, arada kulüpten arıyorlar, saat al havlu al kahve fincanı al ıvır al diye, hiçbirini geri çevirmedim.

    yirmi yıllık iki üye onaylı üyelik formumu kulübe vereli aylar yıllar geçti, hala bir dönüş yok ama. neyi beklettiklerini bir söyleseler de; kendimi bildim bileli hayatımın bir parçası olan bu kulübe niye üye olamadığımı, benim sevdamın kimin keyfiyetine bağlı kaldığını öğrensem.

    başka sözüm yok hakim bey.

  • babası kolombiyalı uyuşturucu kartelleri tarafından rehin alınıp mucizevi bir şekilde sağ salim yurda dönse ve tam kavuşacakken babasının üstüne yıldırım düşüp ölse aynı tepkiyi göstermeyecek kızdır.

  • hesiodos yunan edebiyatinin tarihsel kisilige sahip ilk ozanidir.

    babasi dios bir aiol yerlesmesi olan kuma'da basarisiz bir ticaret deneyiminden sonra "ugursuz yoksulluk"tan kurtulmak icin boiotia'daki askra kasabasina göcmüstür. burada dios'un iki oglu olmus (hesiodos ve perses) ve onlara kücük bir toprak parcasini miras birakmistir. bu toprak dogal olarak ikiye bölünmüs ve perses kendi payini yiyip bitirdikten sonra thespiai krallarina rüsvet yedirerek hangi gerekcelere dayandigini bilmedigimiz nedenler bir dava acmis ve hesiodos'un da payini istemistir. hesiodos erga kai hemerai'da bu görevlilerden kücümsemeyle söz eder. dava perses'in lehine sonuclanir ve hesiodos bundan sonra yasamini "kisi sert, yazi cekilmez, tatsiz kasaba"da (isler, 640) cobanlik yaparak sürdürmüstür. euboia adasinda khalkis'e gitmek icin aulis limanindan denize acilip ancak bir kez kasabasindan ayrilmistir. ozanin da eserinde belirttigi gibi denizcilik konusunda son derece kücük bir deneyimi vardir. buna ragmen denizcilikle ilgili bir cok temel bilgiye sahip oldugu eseri okurken anlasilabilir.

    hesiodos'un bu tatsiz kasabadaki yoksul yasami siirli aydinlacaktir. coban hesiodos tanrisal helikon'un doruklarinda kuzularini otlatirken zeus'un kizlari musalar karsisina cikmis ve ona insanlari neselendiren ve yüreklerindeki sikintiyi dagitan tatli sarkiyi ögretmisler ve ona ozanlik yeteneginin bir simgesi olan defne yapragini vermislerdir. ozanlik alaninda adini duyurunca khalkis'e gitmis ve orada amphidamas onuruna düzenlenen cenaze oyunlarindaki siir yarismasina katilip birinci olmustur. ödül olarak aldigi ücayagi da helikon daginda musalara adamistir.

    kardesi perses ile kavgasi ve khalkis'teki siir yarismasini kazanmasi ozanin yasamindan en önemli iki olaydir. hesiodos siir yazmaya koyuldugu siralarda elindeki varligi iyi yönetemedigi icin durumu bozulan perses hesiodos'u yeni bir dava acmakla tehdit etmistir. ozan da kardesini adaletsizliginden ve aptalligindan ötürü onu azarlar ve vicdanli olmaya cagirir.

    hesiodos'un homeros ile iliskisi, lokris'te oinoe'de zeus nemeios'un sunagi yanindaki ölümü ya da masalsi söylentiye göre amphiphanes ile ganyktor tarafindan öldürülüp denize atilmasi... bunlar efsanedir. aslinda askra'da ölmüs ve oraya gömülmüstür. aristoteles'in aktardigi bir gelenege göre ölüsü sonradan orkhomenos'a tasinmistir. eserlerinden kronolojik bir bilgi cikarilamamis ancak hesiodos homeros'tan söz ettigine göre ve arkhilokhos'a örnek olduguna göre onu 8. yüzyil sonu ile 7. yüzyil baslarina yerlestirebiliriz.