ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ramazanda erzurum meydanında rakı içmek
-
ilk atandığım zaman bana bir hikaye anlatmışlardı 7 sene erzurum’da görev yaptım .
kimisi bunun fıkra olduğunu söylüyor ama 7 yıl sonunda bende bu hikayeyi yaşadıklarımın özeti olarak görüyorum.
hikayemiz şu;
mahallede iftardan sonra 2 genç parkta içki içtikleri iddasıyla üzerlerine iftira atıyorlar . gençler bunu inkar ediyor ama ocaklardan sağdan soldan toplanan elemanlar parkta içki içiliyor mevzunu duyan geliyor.ve linç girişimine dönüyor polis tomayla müdahale ediyor fakat kimin taraf kimin mağdur olduğu anlaşılamıyor , kafa göz dağılmış 3-5 kişi var ve herkes mağdur durumda herkes şikayetçi.
hastane’de tedavi altına alınan kişilerle beraber 21-22 kişi olaya karışıyor . sonun savcı alkol testi yapın çıkan iki kişi mağdur diğerleri saldırgan taraf olabilir diyor.
fakat hastanede kanında alkol tespit edilen 7 kişi çıkıyor.
yane iftar saati parkta içki içtiği iddia edilen kişileri içki masasından kalkan 5 kişi daha dövmeye gidiyor.
işin saha kötü senaryosu içki içmeyen iki genci içki içtiği gerekçesiyle 7 sarhoş dövmeye gidiyor ramazan da nasıl içki içersiniz diye.
bu da böyle bir anım.
ydg-h'ın atatürk büstünü lağım çukuruna atması
-
saniyorum büstü dikili olduğu lokasyondan daha temiz bir yere gönderme eylemidir. olay nerede geçmiş bilemiyorum, ama bok çukurundan beter olduğu kesin.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"öğrenciye ev vermiyorsunuz ama otobüste yer vermesini bekliyorsunuz. nahh size yer! :d"
ortaköy'de öldüresiye dövülen 3 kişi
-
türkiye' de gece kulübüne gitmek gibi bir hatayı 9-10 sene önce yapmıştım. tabi en iyilerinden biriydi, çok kötü bir olay olmadı ama içerideki tipler, dışarıda herhangi bir yeraltı örgüte bağlılık yemini etmiş güvenlikler, bahşiş vermiyorsan; hizmet yok garsonlar, arabanı gavurun malı gibi kullanan sabıkalı valeler, kol gibi hesaplar...
eğlence bunun neresinde? bunlar eğlence mekanı diye geçiyor ama gittiğinde stres oluyorsun. klişe olacak ama avrupa'da cidden eğleniyorsun; eğlence mekanında.
edit: içimin yağları eridi; 10 kişiye tek dalarım vari at hırsızı tipleri güzel benzetmişler. çok rahat, çok profesyonel.
sahile inmenin suç avm'ye gitmenin serbest olması
-
türkiye’nin nasıl yönetildiğini gösteren basit örneklerden sadece bir tanesi.
bir tarafta insanlar sadece para harcasın diye havalandırmanın sürekli içerdeki havayı çevirip çevirip verdiği avm’lere gitmek serbest iken;
bu sıcaklarda püfür püfür deniz havasını alabileceğin sahiller yasaktır.
pikniği yasakla , mangalı yasakla ama avm’ler açıkken sahilde yürümeyi neden yasaklıyorsun?
işin en traji komik tarafı ise tuzla marina , pendik marina gibi sahil kenarına kurulan avm’lere gitmek serbest
neyse ben daha bir şey demiyorum
her şey bitti derken çıkagelen insan
-
size umut getirir, daha çok canınız yansın diye.
evden eve nakliyat firmalarının logosundaki dünya
şevket altuğ
-
kendisiyle bolca vakit geçirmişliğim, sokak arasında top oynamışlığım bile var. başlığı görünce o günler geldi aklıma, gerçekten çok şanslıymışım. (bkz: super baba) dizisi semtimizde, bazı sahneleri ise evimizde çekiliyordu. dizinin bütün kadrosu, kamera arkası arkadaşımız olmuştu... bu güzel insanlarla bir kare bile fotoğrafımın olmayışı içimi çok burkuyor. o zamanlar en teknolojik aletim tetristi.
isveçli medeniyeti
-
türkiye'de bir kişinin bireyselliğine saygı gösterirseniz, o kendini "sizi yenmiş" sayar. mesela sokakta karşıdan gelene yol verin, o da iyice üzerinize yürüyüp size sürtünerek geçsin. metroda yanınızdakinin rahat etmesi için bir alan açın, ve o insan sizi daha çok sıkıştırmaya başlasın. bir kişiye karşılıksız bir iyilik yapın, ve karşınızdaki sizin "ondan çekindiğiniz için" bu iyiliği yaptığınızı sansın.
bu ülkedeki, çok az sayıdaki naif insanın sürekli başına gelen şey budur.
türkiye, birey olamamış eziklerin ülkesi. birbirine omuz atan kişiliksizlerin memleketi.
bu ezikler etraflarındaki kimsenin "bireysel alan"ına saygı göstermez. üstüne, gider isveç'teki adamların birbirine saygısını "samimiyetsizlik" olarak tanımlar.
brezilya'da bulunan dev anakonda
-
birkaç sığır tarafından rahatsız edilmiş. belli ki yeni beslenmiş, sessiz sakin sindirimini gerçekleştiriyor (birkaç ay falan sürer).
yemeğin üstüne bi çay koyup televizyonun karşısına geçsen, sonra biri seni kürekle dürtse hoşuna gider mi? bence bu videoda yılan haklı.
üşüyen köpeğe montunu veren adam
-
adam hızır a.s gibi gelmiş.
yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.
yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu
singapur
-
kahve muhabbetlerinin* her teorisine zıt olarak dünyanın en yaşanılası ülkesi.
* müslüman olduğumuz için geri kaldık
- singapur'un %15'i müslüman, cumhurbaşkanı başörtülü müslüman
* coğrafya kaderdir
- singapur'un çevresinde düzgün ülke yok, dibindeki malezya singapur'un yüzü suyu hürmetine biraz düzgün yaşıyor.
* abi yabancıların madenleri var, topraktan zenginler
- bildiğim kadarıyla yeraltı kaynakları hiç yok. kalifiye, sistematik ve kurallı çalışmaktan başka hiç vasıfları yok
* sömürmediğimiz için fakiriz
- singapur hiç bir ülkeyi sömürmemiş
edit: sanırım entryim pek anlaşılır olmamış. şu şekilde okunursa daha anlamlı olur. zaten aşağıda sebeplerini açıklarken müslüman kelimesi de kullanmadım.
+ müslüman olduğu için değil, müslüman nüfus varken zengin
+ sömürmediği için değil, sömürmediği halde zengin
...
tüm bunların yanında;
- dünyada en değerli pasaporta sahip
- dünyanın en yüksek eğitim seviyesine sahip
- her yıl kişi başına en yüksek gelire sahip 5 ülkeden birisi
- her yıl ige'de ilk 5 içerisinde
ben bu başarılarını 3 niteliklerine bağlıyorum
* avrupa disiplini
* budist felsefesi
* amerikan girişimciliği
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:facebook sizde de değiştimi lan
1.sik gibi olmuş bu ne amk
(heyecan var biraz ?, 07.04.2014 22:40)
2.kişiye özel tasarlamışlar.
(dersimli gandi ?, 07.04.2014 22:41)