ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uzun yolda yolun az kaldığını gösteren kritik yer
-
saçlardaki aklar...
viceroy'un okunuşu sorunsalı
-
bizim buradaki bakkal amcanın "eğer biri gelir de daha önce hiç duymadığım bir sigara almak isterse hemen bunu veriyorum. şimdiye kadar %100'le tutturdum." diyerek çözdüğü sorunsal.
iki gözü farklı renkli insanlar
-
yardım kampanyası mı başlatalım, 31 mi çekelim bilemedim.
james webb uzay teleskobu
-
adeta bir bilimkurgu filmi gibi olan teleskop. petek dokulu zaman makinesi.
bu teleskopla:
- evrenin ilk ışığını görebileceğiz
- yıldızların ve gezegenlerin doğuşuna tanıklık edebileceğiz
- galaksilerin çarpışmasını izleyebileceğiz
- güneş sistemi dışındaki gezegenleri bulup, inceleyebileceğiz
- kendi güneş sistemimizi daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
peki niye zaman makinesi: jwst, 13,5 milyar yıl önceye bakabiliyor. böylelikle de erken evrenin karanlığından doğan ilk yıldızları ve galaksileri kızılötesi olarak görebiliyor.
bir de uzaylı yaşam formu ihtimali bulma olasılığı daha güçlü ki bak bakalım neler oluyor.
az kaldı. fırlatma ekim 2018...
türkiye'de kahvaltı kültürünün içler acısı olması
-
türkiye ile ilgili güzel bir şey söyle deseler aklıma ilk kahvaltı kültürü gelir sanırım. hele avrupa'daki kahvaltı kültürü ile kıyaslanmaz bile.
katılmadığım önerme.
eşinin canı baklava çekince iki tepsi alan kociş
-
volozo boşono gotormoşom boklovolo soğmodo
yok olun ya, fetöcü diye bimere yazacam valla.
pide salata ve şaraba 7 bin tl hesap isteyen esnaf
-
pidenin yanında şarap içerek o hesabı hak etmiştir.
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
itirafci: uzumcicegi; cinsiyet: kadın; yaş: 25; ülke: abd
itiraf: meksika'daki maya tapinaklarinda, en buyuk piramitin bir odasinda, "ne mutlu turkum diyene!" yaziyor. nerden mi biliyorum? cunku onu bir erkek arkadasimla buyuk risk alarak biz yazdik. tarihi esere zarar vermekten hapse bile atilabilirdik. ama ulkem icin degerdi dogrusu.
meali: "aptallığın sınırları" konulu bilimsel bir çalışma esnasında labaratuvardan kaçtık biz, türk vücuduna büründük. insan değiliz ama, vallahi.
üstü ince altı kalın dizsiz bileksiz kalçalıca kız
-
bir zamanların efsane yazarı delikan76'nın içine düştüğü aczi gösteren durum.
1970'lerde istanbul gelişim orkestrası ile türkçe sözlü hafif müzik, caz falan söyleyip 80'lerde işsiz kalınca arabeske yönelen şarkıcılar gibi.
ee şimdilerde trend bu, orası şöyle burası böyle temalı kız başlıkları.
muhsin bey gibi direnecek hali yok yozlaşmaya.
edit: cümle düşüklüğünü giderme.
bayramı evde yalnız geçirmek
-
büyük bir sitede oturuyorum, öyle kapıda şeker toplamalara falan hiç rastlamadım kaç senedir. bugün kapı çaldı kimseyi beklemiyordum, 5-6 yaşında bir çocuk şeker topluyormuş. kapıyı açtım, "maalesef bende şeker yok çünkü buraya hiç misafir geleceğini beklemiyordum o yüzden almadım" dedim. evde hiç nakit para da yok şimdi ne yapacağım diye düşünürken çantasından bir tane şeker çıkarıp verdi bana, "şekerin yoksa al bunu o zaman, bir sürü toplarım ben zaten daha" dedi. birkaç sene daha unutmam herhalde bu olayı :)