hesabın var mı? giriş yap

  • mutsuzluğun yarattığı yorgunluk.

    bir yaz sabahı, ayağımı sürüye sürüye işe giderken bakıyorum, herkesin yüzünde safi bezginlik, bıkkınlık, umutsuzluk. bir yaz sabahı böyle mi olmalı ulan?

  • üst edit: "yalancıyı sikmiyorlar ki" dedirten anlamsız ve ahlaksız bir iddia. zira kaybolsa ne olacak?

    haber
    görsel

    benim dışımda kimse yazmasın. ahlaksızlar pirim görmesin.

    ekleme: bizim insanımızın sorunu bu arkadaş işte. bir tane kansız burada trollük yapıyor, muhalifmiş gibi görünün alçaklar başlığa girdide bulunuyor, muhalifler de gelip sövüyor. sorarım, böylesi bir günde böyle bir başlığı açacak kadar aşağılık, vicdan yoksunu, alçak ve düşük zekalı birinin sözlerine argümanlarla cevap vermek kime ne fayda sağlar? bu gibi kansızların amacı zaten cevap almak değil, kansızlık yapmak. illa zor yoldan mı öğreneceksiniz yani?

    ikinci girdide yazmışım işte, neyini uzatıp ite köpeğe prim verme derdindesiniz ki? iki fav kasmak için iki beğeni almak için bir tarafınızı yırtmanıza değer mi?

    ekleme2: başlık gündeme girmiş... allah sizi ıslah etsin.*

  • efsaneye göre, 19. yüzyılın başlarındaki napolyon savaşları sırasında, fransız casusu olduğuna inanılarak asılan maymun. günümüze kadar, hartlepool'lu insanlar "maymun askısı" olarak bilinirler.

    napolyon savaşlarının devam ettiği sıralarda bir fransız gemisini, hartlepool kıyılarında batarken gören bölge halkı, olası bir istiladan endişe duyuyordu. dolayısıyla kıyıda gördükleri fransız gemisinin, düşmana ait bir harp sefinesi olduğundan şüphelendiler. bu kuşkularını gidermek için parçalanmış geminin yanına gittiklerinde enkazın arasında, hayatta kalan tak canlı olan ve askeri tarzda üniforma giymiş bir maymun bulurlar.

    hartlepool, coğrafi olarak fransa'dan oldukça uzak bir yerde ve o zamanlar halkın çoğu bir fransızla hiç tanışmamış, hatta görmemişti. zamanın bazı satirik karikatürleri, fransızları kuyrukları ve pençeleri olan maymun benzeri yaratıklar olarak resmetti. belki de bu yüzden yerel halk, askeri bir üniforma içinde gördüğü maymunu bir fransız casusu olarak düşünmüş olabilir. günümüz şartlarında düşününce absürt bir durum gibi gelebilir; ancak modern zamanda bile akla uygun olmayan durumlarla karşılaşabiliyoruz.

    maymun, casusluktan dolayı suçlu olup olmadığını belirlemek için mahkemeye çıkarıldı; ancak dava süresince sorulan hiçbir soruya yanıt veremeyen! hayvan suçlu bulundu. sonuç olarak halk, maymunu kasaba meydanına sürükleyerek idam etti.

    peki efsane doğru mu? hartlepool'un iyi halkı gerçekten zavallı savunmasız bir maymunu astı mı?

    belki de hikayenin daha karanlık bir tarafı olabilir - belki de aslında bir "maymun" değil, küçük bir çocuk ya da "powder monkey" (askeri gemilerde barutu depolandığı yerden ağır silahlara taşıyan genç adam ya da ergen yaşlarda çocuk) asmış olabilirler.

    öte yandan eski çağlardan beri söylenegelen bu söylence - hartlepool maymunu (hartlepool monkey) - kasaba sakinleriyle alay etmek için kullanılmaya devam ediliyor. gerçekten de bugün bile yerel rakipler olan darlington ve hartlepool united arasında gerçekleşen futbol maçlarında “maymunu kim astı” (who hung the monkey) sloganı sıklıkla duyulabilir ve birçoğu da bu hikayeyi sever. hatta hartlepool united'ın maskotu "h'angus" adında bir maymundur. bunun dışında yerel rugby takımları, hartlepool rovers, "monkeyhangers" olarak bilinir.

    2002 yerel seçimlerinde başkan adayı stuart drummond, maymun h'angus kostümü giyerek, ne yazık ki tutamadığı bir söz olan “okul çocuklarına bedava muz” seçim sloganını kullanarak kampanya yürüttü. bu başarısız kampanyaya rağmen seçimi kazandığını ve iki dönem daha başkanlık yaptığını da belirtmek isterim.

    gerçek ne olursa olsun, hartlepool ve asılan maymun efsanesi iki yüz yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürüyor.

    hartlepool'da şöyle bir heykeli bulunur: https://prnt.sc/98semmrlgysq

    benim en sevdiğim tasvirlerden biri olan ve illüstratör gerhard van wyk'ın şu çalışmasıyla yazımı sonlandırıyorum:

    https://prnt.sc/xdciziceb28l

    https://prnt.sc/f3ifvqsneu_c

    kaynak:

    https://www.bbc.co.uk/…ews/uk-england-tees-40801937

    https://www.historic-uk.com/…the-hartlepool-monkey/

  • amcamın beyninde tümör çıkmıştı.

    ankara'dan tedavi için yengemle bize geldiler. ben o zaman şehir dışındaydım. eve geldiğim zaman geçmiş olsun diyebildim.

    amcam bizde kaldığı 15 gün boyunca sudoku'ya başladı. gece gündüz durmadan sudoku çözüyordu. "beyne faydalıymış" diyordu. hastalığına iyi geleceğine inanıyordu. tabii hayatında bırak sudokuyu, bulmaca çözmemiş amcam, oldukça zorlanıyordu. onun bu hali bizi üzüyordu.

    amcamı 16.gün kaybettik.

    ne zaman sudoku görsem aklıma gelir.

  • her iki dedem de köylü değildi. ikisi de memleketlerinden 4-5 yaş civarı aileleriyle çıkıp başkente gelmiş, her ikisi de memur olmayı seçmiş. hatta bir tanesi 1950 de ankaranin belediyecilik anlayışla yapılan ilk semtinden taksitle ev almış. yanlış duymadınız. 1950 de milletin boş arsaları telle çevirip benim dediği zamanlarda adam gitmiş taksitle ev almış. dedelerden memuruz yani biz. babam da anam da memurdu. hal böyleyken ben de dünyaca ünlü bir tasarımcı falan olamazdım heralde ola ola ben de memurum oldum :)

    ha tabii bir de her iki dedenin de köylü olmaması demek ilkokulda yazin millet köyüne giderken senin gidecek bir köyün olmaması demek o yaşlarda üzülmek demek..

  • orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.

    ornek:

    sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
    komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
    kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
    demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
    ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"

  • profesyonel fitness eğitmeni olarak bunu yapıyorum hıyar olduğumu buradan öğrenmek güzel oldu

  • kalan bu dört bölümünde aşağıdaki noktaları aydınlatması gereken dizi;

    1) hayalet'in free shop'çı arkadaşı kim..
    2) bahar şimdi napıyo, atarlı oğlu sbs'yi kazandı mı.
    3) şevket'in oğlu reşat şimdi nerde.. babası nafakasını düzenli olarak yatırıyor mu.

    gerisi sikimde değil.. bu üçünün akıbetini merak ediyorum.

  • akbank'ın ekrana sığmayan logosunu gördüğünde; bankanın işlem genişliğini, hizmet kalitesinin büyüklüğünü, uzun ömürlü kullanımını anlayan varsa gelsin beni siksin diyorum.