hesabın var mı? giriş yap

  • tarihimiz fazla abartılıyor.

    hiçbir dönemimizde moğollar kadar güçlü değildik, hiçbir zaman roma imparatorluğu kadar dünyaya yön vermedik, hiçbir liderimiz büyük iskender kadar büyük bir savaş dehası değildi, hiçbir zaman ingilizler kadar kültür aşılayamadık uzaklara, hiçbir devletimiz pers imparatorluğu kadar önemli değildi, sinan’ın yaptıkları hiçbir zaman da vinci imzalı italyan yapıları kadar özel olmadı, hiçbir zaman mısır piramitleri gibi ölümsüz eserlerimiz yoktu ve hiçbir zaman yunan mitolojisi kadar derin bir mitolojiye sahip olmadık...

  • ne istediğinden ve bunu nasıl yapacağından emin olamama durumu. ayrıca sözlükte son günlerde yazılmış en samimi başlık ve entrylerden biri. ait olunan dünya ile sahip olmak istenilen dünya arasındaki uçurumun giderek arttığını düşünmek neden oluyor bence bu atalet duygusuna. birkaç arkadaş çok haklı bir şekilde disiplinden bahsetmiş. fakat disiplin sonuçtur sadece, asıl neden tutkudur. çünkü nihayetinde tutkuları olmayan insanların utkuları da olamaz ne yazık ki.

    nietzsche, insanlarda iki türlü tutku olduğunu söyler: egemenlik arzusu gibi aktif tutkular ve tembellik gibi pasif tutkular. işte en başta söylediğim gibi, ait olunan dünya ile aslında içinde var olmak istenilen dünya arasındaki uçurumun büyüdüğüne inanmaya başlayan insan, yavaş yavaş pasif tutkularının esiri olmaya başlayacak, hayallerinden uzaklaşacak ve yaşama enerjisi gitgide düşecektir.

    sonuçta herkes her şeyi isteyemez. bir şeyi gerçekten isteyenler de, kolay kolay kimseye nereye gideceklerini sormazlar, sadece yola çıkarlar. çünkü bütün cevaplar aslında yolların kendisinde.

  • küçükken saçma sapan sorularımıza katlanan, cevap vermeye çalışan babaya bir şükran borcu olarak yapmamız gereken eylemdir.

  • öyle bir his ki sanki içimdeki tüm mutluluk hücrelerini ameliyatla almışlar. boş bir kabuk gibi kalakalmışım. azkabanda 100 yıl geçirmişim de içim kurumuş gibi. ya şu da olumlu güzel bir habermiş falan diye sevinesim, komik şeylere gülesim bile yok. komedi filmleri/dizileri bile komik gelmiyor.

    mut yetmezliğinden ölücem arkadaş bu kadar da mutsuz olunmaz ki.

  • içerdiği görseller ve farklı özellikleriyle dikkat çeken pasaport tasarımlarıdır. orijinallik.

    1. norveç pasaportu

    uv ışığa tutulduğunda kuzey ışıkları manzaralarıyla canlanan sayfalar içeriyor. aynı şekilde kanada pasaportunun sayfaları mor ışığa tutulduğunda niagara şelaleleri ve parlamento tepesi’nin üzerinde patlayan havai fişekler canlanıyor.

    2. japonya pasaportu: japonya vatandaşları 20 yaşına geldiklerinde iki farklı pasaport tipi için başvuru yapabiliyorlar. mavi pasaportlar beş yıl geçerliyken, kırmızılar on yıl boyunca geçerli.

    3. malezya pasaportu 1998 yılında biyometrik pasaportları ilk uygulamaya koyan ülke malezya’dır.

    4. ispanya pasaportu ispanya vatandaşları 172 ülkeye vizesiz veya kapıda vize uygulamasıyla seyahat edebiliyor.

    5. çin pasaportu 1996 yılında çin vatandaşlarının %77'si yalnızca devlet kuruluşlarında çalışan kişilerin alabildiği ‘kamu işleri’ pasaportu taşıyordu.

    6. hindistan: normal hindistan pasaportları 36 sayfadan oluşuyor, ancak sık seyahat edenler 60 sayfalık pasaport talep edebiliyorlar.

    7. avusturya pasaportu avusturya pasaportunun her sayfası farklı bir eyaletin armasını taşıyor.

    8. bir adet biyometrik güney kore pasaportunun üretilmesi sekiz saat sürüyor ve günde 26.500 tane pasaport üretilebiliyor.

    9. yeni zelanda'nın resmi dillerinden olan maorice, ülkenin pasaportunda ilk defa 2000 yılında kullanılmaya başlanmış ve fransızca'nın yerini almıştır.

    10. ingiltere pasaportu ülkenin daha önce 'büyük britanya ve irlanda birleşik krallığı' olan adı 1927 yılında 'büyük britanya ve kuzey irlanda birleşik krallığı' olarak değiştirildi.

    11. filipinler pasaportu 2007 yılına kadar filipinler'in pasaportu yeşil renkteydi.

    12. rusya pasaportu rusya’da çok sayıda farklı uluslararası pasaport tipine ek olarak, rusya ve eski sovyet ülkeleri arasında seyahat için bir dahili pasaport da veriliyor.

    13. singapur pasaportu birleşik krallık ve amerika birleşik devletleri’ne kolay seyahat imkan sağladığı için singapur pasaportları aynı zamanda sahteleriyle de meşhur.

    14. tayland pasaportlarının kapağında ülkenin ulusal amblemi olan ve kraliyet ile kralın gücünü simgeleyen garuda yer alıyor.

    15. ukrayna pasaportu eski ukrayna halk cumhuriyeti'nin pasaportunda yalnızca 16 sayfa vardı ve bunun yedi sayfası da pasaport sahibinin kişisel bilgileriyle doluydu.

    16. avustralya pasaportu avustralyalılar ilk pasaportlarını 1. dünya savaşı sırasında, 1917 yılında almıştır. savaş sırasında yürürlüğe giren savaş önlemleri kanunu, ingiliz milletler topluluğu’nun dışına seyahat edecek herkese kimlik belgesi taşıma zorunluluğu getirmişti.

    17. kanada pasaportu kanada vatandaşları pasaport başvurusunda bulunurken doğum tarihlerinin seyahat belgesinde yer almamasını tercih edebiliyorlar, ancak bu durum bazı ülkelerden vize alınması konusunda sıkıntı doğurabiliyor.

    18. italya pasaportu günümüzde italyan pasaportları kırmızı, ancak 1966 yılında yeşil ve 1953 yılında maviydi.

    kaynak: skyscanner.com.tr

  • şaşırtmayan bir akp iki yüzlülüğü daha. kendi seçmen kitlelerine oynamak için şeref, haysiyet vs her şeyden rahatlıkla ödün verebiliyorlar.

    devamında tedbirleri aldık diyecekler ve ciğeri beş para etmez ne kadar akp yalakası vasıfsız şarkıcı türkücü oyuncu ünlü varsa sarayda iftara davet edilecektir.

  • bir annenin sabaha karşı kumardan gelen kocasından evdeki ekmeği saklaması... saklamasa sabah okula gidecek iki çocuk aç kalacak. aynı annenin oğlu üniversitede okurken küçük oğlu ile pazar sonrası meyve sebze artıklarını toplaması. bunların yıllar sonra hal vakit düzeldikten sonra bir akşam yemeği sofrasında anlatılması ve hep beraber ağlanması.

  • büyük bir sitede oturuyorum, öyle kapıda şeker toplamalara falan hiç rastlamadım kaç senedir. bugün kapı çaldı kimseyi beklemiyordum, 5-6 yaşında bir çocuk şeker topluyormuş. kapıyı açtım, "maalesef bende şeker yok çünkü buraya hiç misafir geleceğini beklemiyordum o yüzden almadım" dedim. evde hiç nakit para da yok şimdi ne yapacağım diye düşünürken çantasından bir tane şeker çıkarıp verdi bana, "şekerin yoksa al bunu o zaman, bir sürü toplarım ben zaten daha" dedi. birkaç sene daha unutmam herhalde bu olayı :)

  • ev almayın, komşu alın. gerçekten özür dilerim. ben ne tavsiye verebilirim ev alan adama lan. o bana versin. şş, nerden buluyosunuz o kadar parayı hacı? evet, fakirim.

  • charles ponzi amcamin 1920'li yillarda ilk kez uyguladigi bu taktik aslinda sahte bir yatirim kandirmacasiydi. soyle ki :
    gidip bi yatirimci bulup, ondan bi miktar para alip, bi ay icinde %20 faizle geri odeme garantisi vermek,
    daha sonra bu bi ay icinde birkac yatirimci daha bulmak ve onlari da ayni vaatlerle kandirmak,
    bu arada ilk yatirimciya hakkaten %20 faizle parasini geri odemek..
    ki bu adam asla parayi kabul etmeyip hadi bi ay daha kalsin diyo her zaman.
    e bunun gibi bikac adam buldugun zaman buyur sana ponzi numarasi.

    bu arada yatirimin ''cok gizli'' bi yatirim oldugunu falan soylemek gerekiyo kurbanlara. zaten cok da finans bilgisi olmayan insanlar secilmeli. araya bikac terim de eklenebilir ''offshore yatirim'' gibi.
    yatirimcilar paralarini erken geri cekmesinler diye de uzun vadeli hesap dondurucu fakat yuksek faizli yatirimlar onerilebilir ilerleyen aylarda.