hesabın var mı? giriş yap

  • bir başka adı " gök ırmak" olan, asya'nın en uzun dünyanın nil ve amazon'dan sonra üçüncü en uzun nehridir. uzunluğu 6370km olan bu nehir, çin'in batısından doğu çin denizi'ne akar. bu fiziksel özelliklerinin dışında benim dikkatimi çeken özelliği ise" dünyanın en çok plastik taşıyan nehri" ünvanını da taşıyor olması. bir yıl içinde okyanuslara 333 bin ton plastik taşıyormuş. ( 2015 verileri) plastik kirliliği giderek büyüyen bir çevre sorunu. atıklar bilinçsizce etrafa saçılmaya devam ettikçe bu sorun giderek büyüyecek gibi.

  • şaşırtmamıştır. ülke özellikle son yıllarda iklim değişikliği ve tarımda bilinçsiz sulama nedeniyle maalesef bu duruma gelmiştir. ülkede yok olan yeraltı su kaynakları nedeniyle obrukların meydana geldiği bir ilçede, çiftçiler ile yaptığım görüşmelerde; su kaynaklarının neden bu kadar tüketen mısır gibi ürünleri ektiklerini sorup, bu şekilde gider ise, 10 yıl sonra buğday ekecek kadar bile su kaynağı kalmayacağını (buğday, mısıra göre nispeten çok çok daha düşük su tüketir) belirttiğimde; bu üründen bugün para kazanıyorum, bana ne 10 yıl sonra ne olursa olsun ben bugüne bakarım yanıtını alınca, neden bu seviyeye geldiğimizi az çok anlayabildim.

    ayrıca, 2000, 2010 ve 2020 aralık ayları ve öncesi son 48 ayın kuraklık tablosunu da iklim değişikliğinin bizi ne derecede etkilediğini anlamak amacıyla aşağıdaki görsellerde bulabilirsiniz.

    2000
    2010
    2020

    bu arada bilmeyen suserlar için, türkiye'de tüketilen tatlı suyun, %16'sı evlerde, %11'i sanayide, %73'ü tarımda kullanılır. evlerde istediğiniz kadar diş fırçalarken musluğu kapatın (kapatmayın demiyorum mutlaka her alanda dikkat etmek lazım) tarımda verimsiz ve bilinçsiz su tüketimini çözmedikten sonra, bir başarı elde etmemiz imkansız.

  • cuma akşamı işten eve döndüğümde giydiğim pijamaları pazartesi sabah çıkarıyorum.

  • hakkında kendimi çok pis kandırılmış hissettiğim halk.

    seneler seneler önceydi. önce dedin ki, ben dışlanıyorum, ayrımcılığa uğruyorum insanlar ve devlet tarafından. dedim haklı. dışlanıyorlar, eziliyorlar. sonra yokladım sağımı, solumu, eşimi dostumu. ben yedi göbek izmirliyim kürt kardeşim. baktım ki dedem evini kürtlere sattı. bakkalından alışveriş yaptık, müteahhitinden ev aldık. etrafımdaki hiç kimse yolda sana iğrenerek bakmadı. kadifekale'yi ele geçirdin, kürt gölü haline getirdin kimse gıkını çıkarmadı. yetmedi gene beğenmedin şartları, sana otobanda evler yaptılar, midyeni yapabil diye düzenek bile hazırladılar. gene beğenmedin, gitmem diye tutturdun. sırf sen çamaşırını yıka diye uzundere'de çamaşırhane kurdular. ne yaptılarsa yine mutlu edemediler seni.

    ekonomimiz kötü, devlet doğuyu ihmal etti. ne yiyoruz, ne içiyoruz biz kimse bilmiyor dedin. doğru dedim. tüm iktidarların yaptığı hataydı bu, atatürk'ün de ömrü elvermeden gitti dedim. sonra diyarbakır'a geldim lüks araçlardan önümü göremedim. babam 30 yıl eşek gibi çalıştı, senin sahip olduklarının binde birine sahip olamadı. bir de baktım ki, uyuşturucu kaçıranın, kadın pazarlayanın var, yolunu bulmuşsun yani. yine de dedim ki ne yapsın mecburen bu yollara girdi.

    doğunun kötü şartlarından yakınırken hiç gelip de karadeniz'in, manisa'nın, aydın'ın, afyon'un köylerini görmedin canım kardeşim. sen elektriğini kaçak kullanırken, altında range roverla yeşil kart sahibiyken televizyonun girmediği, yürünecek yolun olmadığı köylere gözünü kapadın. çünkü tüm ağır şartlar sana özgü olmalıydı. uyum sağlamayı, asimile olmak sandın sen.

    anadilim dedin.. kendimi savunamıyorum dedin. sonuna kadar haklı dedim. yolda, sokakta, otobüste inadına bağıra bağıra kürtçe konuşmanı görmezden gelerek.. yaşadığı ülkenin resmi dilini konuşmak neden insana bu kadar ağır gelir ki diye sorgulamadan..

    sen kürt olmaktan utandın aslında. türk olmaktan da utandın. türkleri dışlayan sen oldun farkında bile olmadın.. baktın ses yok, işi abarttın türk bayrağına salladın, anayasaya salladın. kimsenin sesi çıkmıyor nasılsa değil mi ?

    ama asıl hatayı nerede yaptın biliyor musun? özgürlük mücadeleni apo gibi amerikan köpeğine teslim ederek. halbuki, sen de kandırıldın. yakalandığında "benim annem türk. türk milleti için her türlü hizmeti yapmaya hazırım" diyen, seni kendi çıkarları uğruna anında satan bir adama inanarak yaptın. bomba patlattı, senin çocukların, bebeklerin, vatandaşların da öldü. çoluğunu, çocuğunu, kızını kaçırdı, dağa çıkardı, terörist yaptı. ama bir günden bir güne neden diye sormadın.

    işte bu yüzden, artık senin samimiyetine, mağduriyetine inanmıyorum ben. iyi niyetine inanmıyorum. üzgünüm kürt kardeşim..

  • 24 yaşında anladığım olay.

    bağlanma korkum falan yok. köpek gibi bağlanırım gel gelelim karşımdaki insan hiç bir zaman bağlılığımı kabul edemiyor. yapı itibariyle mobil iletişim çok umurumda değil. arayıp sormak benim fıtratımda yok ama bu demek değildir ki karşımdaki insanı önemsemiyorum. "hasta oldum ben" denildiğinde "geçmiş olsun"dur benim cevabım. "ay kıyamam sanaaa" geyikleri yapamıyorum. "karnım ağrıyor" diyen sevgilime "soda iç" derim ben. mantıklısı budur çünkü. beklenen ise "hiiiiii şimdi yanında olsam, ben bakarım sana". nereye yanında oluyorsun ? değilsin işte. var mı gerek, gereksiz lafa ? hatun kişi bunu istemiyor yazık ki.

    çok istiyorum bir kızım olsun. belki kız kardeşim olmamasından ya da kız kuzenlerimin hepsinin bana göre gerizekalı olmasından kaynaklanıyor bu durum.

    yalnız ölmek en büyük korkularından olan bir adamın çaresizliğidir bu.

  • 100 mb'den 8 partlık dvdrip filmlerle hatırlayacağız seni yüce rapidshare. unutursak kalbimiz kurusun.

  • çakıl taşları zaten komple envanter dökümü gibidir.

    - çakıl taşlarım var
    - sözlüğüm var
    - gözlüğüm var
    - boyanmamış dört duvarım var
    - yıkılmamış duvarlarım var
    - hikayem var
    - sevgilim var
    - umudum var

  • türkiye' de gece kulübüne gitmek gibi bir hatayı 9-10 sene önce yapmıştım. tabi en iyilerinden biriydi, çok kötü bir olay olmadı ama içerideki tipler, dışarıda herhangi bir yeraltı örgüte bağlılık yemini etmiş güvenlikler, bahşiş vermiyorsan; hizmet yok garsonlar, arabanı gavurun malı gibi kullanan sabıkalı valeler, kol gibi hesaplar...

    eğlence bunun neresinde? bunlar eğlence mekanı diye geçiyor ama gittiğinde stres oluyorsun. klişe olacak ama avrupa'da cidden eğleniyorsun; eğlence mekanında.

    edit: içimin yağları eridi; 10 kişiye tek dalarım vari at hırsızı tipleri güzel benzetmişler. çok rahat, çok profesyonel.