hesabın var mı? giriş yap

  • adamın biri omuzunda maymunla bara girmiş. barda içkisini yudumlarken maymun da ordan oraya zıplayıp bulduğu herşeyi yiyormuş. bir ara bilardo masasına zıplamış ve herkesin şaşkın bakışları arasında bi tane bilardo topunu yutmuş. barmen "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "bilardo topumu yuttu!" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk gördüğü herşeyi yer" demiş ve hesapla, maymunun yediği herşeyin parasını ödeyip çıkmış.

    iki hafta sonra aynı adam maymunuyla yine gelmiş bara. barda içkisini yudumlarken maymun yine ordan oraya zıplamaya başlamış. barda bulduğu bir yeşil eriği önce kıçına sokmuş, sonra çıkarıp yemiş. bunu gören barmen iğrenerek "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "barda bulduğu eriği önce kışına soktu, sonrada çıkarıp yedi" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk hala gördüğü herşeyi yiyor. ancak bilardo topunu yuttuğundan beri herşeyi önce ölçüyor"

  • şairlerin en romantik hayallerinden biri bu. hep kuşlar kadar özgür olmak isterler. bu aynı zamanda şairlerin gerçek dünyadan ne kadar kopuk olduğunun da kanıtı. kuşlar daha özgür falan değil çünkü.

    öncelikle bu kuşların çoğu bir sürünün parçası. sürünün başı nereye gidiyorsa oraya gidiyorlar. "ben sürüyü bırakıyorum beyler" diyeni yok. her sene aynı yoldan aynı yere göç eder, her kış eski yerlerine geri dönerler. insanlar gibi ekmek için vapuru kaçırmamaya çalışırlar.

    hepsinin hayali aynı: uygun bir eş bulup çocuk ve yuva sahibi olmak.

    ifade özgürlüğü desen onda da "çipetpetpet - tii şak şak şak vociya" dışında bir şey bilmezler. aynı kalıpları tekrarlarlar. parklarda yatıp kalkarlar.

    bizim şairlerimiz de bu vasat sefil yaşama özenir. niye? zannederler ki bir çift kanadın olunca özgür oluyorsun. olmuyorsun. tam tersine açık hedef oluyorsun. futbol maçına sevinen taraftar ıskalasa, avcı ıskalamıyor. o ıskalasa havai fişekler ıskalamıyor. açık hedef gibi geziyorsun havada.

    özgür olmadığın gibi sosyal güvencen de yok. en iyi yemek sultanahmet parkında olunca oradan bir adım ileri gidesin gelmez. ya sonraki öğünü kaçırırsan?

    ben söyleyeyim, şairin derdi özgür olmak falan değil. adam şöyle arada bir havada süzülmek, güzel manzara görmek istiyor. rahat batmış anlayacağın. onda bile soğuk algınlığı geçireceğini, üşüteceğini öngöremiyor. kuşla konuşabilse anlaşabilse kuş ikna eder onu aslında. "yok abi iş değil gerçekten. yakaladığın simit çırptığın kanada değmiyor" der. ama bu iletişimsizlik ve şairlerin gözlediklerini mutlak gerçek zannetme sıkıntılarından dolayı bu metafor ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek, kaçış yok.

    "ne istiyorsun düzgün anlat" desen onu da sanatına yakıştıramaz. illa kafa karıştıracak mınakodumun şairi.

    (bkz: şiir/@ssg)

  • sözlükte son zamanların en muhteşem trollemesi. adam sizi maymun etti ya la...

  • âmin diyorum.

    ıktidarın ortaya çıkan yolsuzlukları, hırsızlıkları adaletin tecelli etmesidir.

    ama ya siz? sizin yaptıginiz kul hakkına girmeler?

    - polislik sınavlarında dağıtılan sorular?
    - kpss sınavında yaptığınız hırsızlık?
    - belediyelere personel alınırken soruları hazırlayan sizin dersaneleriniz ve giren sizin adamlarınız? daha nice yerlerde aynı olaylar. bu ülke sizden ibaret mi?
    - daha nice kurumlara adam alınırken liyakat sistemi göze alinmaksizin bütün adamlarinizi cansiperhane bir yerlere yerleştirme cabanız?
    - ösym arka çiftliğiniz olmus. tum sinavlarda soruların dağıtılması?
    - trt? yargı?

    bunlarda umumun hakkı hic aklınıza gelmedi mı? samimi degilsiniz, haktan yana değilsiniz!

  • aynı zamanda camel'in camel olduğu zamanlardı galiba,

    ya ben küçüktüm ve bütçem/iz dar olduğu için bir adet magnum'un nispi fiyatı fazla geliyordu, ya da harbiden magnum eskiden çok pahalıydı ve neredeyse lükstü. zira hiçbir zaman alamazdık.

    tıpkı kinder sürpriz yumurta gibi.

    şimdi bok gibi param var ama o zamanlarki isteğim yok.

    sıçarım böyle düzene...

  • fransizca eksi sarap anlamina gelen vinaigre’den turemis vinegar, yani turkcemizdeki sirke; sarabin, elma suyunun veya biranin icindeki ethanolun oksidaysonu sonucu elde edilen bir sividir. yuzde 3-5 oraninda degisen asetik asit icermektedir, bazi sirkelerde tartarik asik veya sitrik asit bulunabilir. asedik asidin oksidasyonu sirasinda bir bakteri olusur ki bunu bilim tarihine ilk gosteren louis pasteur ’dur. sirkenin en yogun kullanildigi yer tabiki yemek pisirme ve tursu yapmak icindir. ayrica zaman zaman temizlik ve saglik icin de kullanilir. evinizdeki acilmamis sirke serin ve karanlik bir yerde iki yila kadar bozulmadan durabilir, acildiktan sonra 3-6 ay arasinda tuketilmesi onerilmektedir. sirke hakkinda bir kac bilgi;
    - sirke etteki protein yapisini bozdugundan, et marine ederken en son kullanilmasi gerekmektedir.
    - yemek pisirirken kalori derdiniz varsa balzamik gibi keskin sirkeleri tercih edin.
    - sirke yapisi geregi aliminyum, demir ve bakir kaplari bozabilir; sirkeli yemek yaparken yada sos hazirlarken paslanmaz celik, cam, emaye, plastik veya tahta kaplari kullanin.
    - ta anneannelerimizden kalma bir baska bilgi de yumurta ve sirke ikilisinden gelir. yumurta haslarken kabugun kirilmamasini ve kolay soyulmasini istiyorsaniz, haslama suyuna bir kasik sirke biraz da tuz koyun derler.
    - sebze yemeklerinizde sebzelerin rengi bozuluyor yada pisme suresini ayarlayamiyorsaniz yemek suyuna bir damla sirke katin. boylece sebzeleriniz renklerini koruyarak pisecektir. benim uyguladigim yontem; sebzeleri doradiktan sonra 2 olcek limon suyu, 2 olcek sirke, bir tas su karisiminda biraz dinlendirip daha sonra pisirmek. tabagimin icinde turuncuyu, yesili, beyazi canli gormek beni mutlu ediyor.

    bir suru cesidi vardir, bunlar ulkerin damak zevklerine gore farklilik gosterir. bilinenlerden baslayalim, sonra da ne kadar sirke cesidi varsa tanimaya calisalim istedim;

    malt sirke
    tabiki en cok ingiliz ve amerikalilarin bu sirkeyi fish and chips icin kullandiklarini biliyoruz. peki neyden yapilir? arpanin icindeki nisasta ogutulerek sekere dondurulur, bu sirada sekerden cikan mayali bira ayrilir ve bekletilerek sirke elde edilir. bu islem biraz uzun ve maliyetli oldugundan, kolayini asetik asidin karamel yardimiyla renklendirilmesiyle de yapilabilir. illa evde yapacam para vermeyecem diyenler icin; normal sirke bir kapta kaynatilir, goz karari bir sekerimiz karamelize edilir, sirke kaynadiktan sonra azar azar karamele karistirilir, istenilen kivam elde edilince ev yapimi malt sirke bir siseye konur, bekletilir, soguyunca kullanima hazirdir.

    sarap sirkeleri
    kanimca en guzel sirkelerdir, boyle kokusu aromasi bir baskadir, lakin dikkatli kullanmak gerekir, bol bol degil pit pit dokulmelidir. beyaz ve kirmizi saraptan yapilir. en cok kullanildigi ulke bira cenneti olan almanya’dir (sarap deyince insanin aklina fransa, italya geliyor tabi). kalitesi sarabin yilina gore degisir. bir de sampanya sirkeleri vardir, adi ustunde sampanyadan yapilir, en cok tatlilarda kullanilir. ayrica yer mantari ve fistikla yapilan salata sosuna konur ki boyle insan dunyanin en guzel salatasini yedigini dusunur. bir de ispanyollarin saraplarindan yaptiklari sherry vinegar vardir ki, tatli bir tadi ama malesef tuzlu bir fiyati vardir. meshur yemeklerden biri olan portakalli ordek icin kullanilir.

    elma sirkesi
    en cok tuketilen sirkelerdendir, elma suyu yada elma puresinden elde edilir. icindeki asit orani dusuktur. kanada’da belli bir asit oraninda uretilmesine izin veriliyormus (bunu ilk defa duydum). beyaz ve kirmizi etleri marine etmek icin kullanilir.

    beyaz sirke
    beyaz sirke/@lalolu
    (ukteydi doldurdum)

    balzamik sirke
    milyonlarin sevgilisi olan italya’da modena’da yapilan, aromasi yoguni bir sirkedir. mutfaklarda 20.yy’da kullanilmaya baslanmistir. en karmasik yapimli sirkelerdendir, evde yapialcak gibi degildir. herseyden onemlisi fici icinde uzun sure bekletilmesidir. fici deyip gecmemek lazim cunku sirasiyla kestane, kiraz ve ardic agacindan yapilmis ficilarda bekletilir. beni de bekletseler oyle ficilarda ben de birseye benzerim diyesi gelir insanin. bu sirke nerdeyse her amac icin kullanilir; salatalar, sebze yemekleri, beyaz-kirmizi eti marine etmek, hatta tatlilarda bile. pahalli olan siseler gunumuz fiyatiyla $100’dan satilmaktadir, bunlar 12 yil ficilarda bekletilmis sirkelerdir.

    pirinc sirkesi
    bu konuda pirinc sirkesi/@celikmetre yi okumak gerekir. ayrica balik corbalarinda veya dip sos olarak kullanilan bir sirkedir.

    hindistancevizi sirkesi
    yurdum insanin uzaktan yakindan alakasi olamdigi, guneydogu asya mutfaginin (ozellikle filipinler ve bazi hint yemeklerinde) kullandigi bir icattir. hindistancevizinin icindeki ozsudan yapilir (kullanmadim, bilmiyorum. markette satiliyor ama henuz alip bir yemek denemesi yapmadim).

    seker kamisi sirkesi
    yine uzak diyarlardaki mutfaklarin (populer ulke filipinler) kullandigi, amerika (louisiana) ve fransa’nin icadi olan bir sirke cesidiyle karsilastik. koyu sari ve kahverengi turleri mevcuttur (kullanmadim, bilmiyorum. markette satiliyor ama henuz alip bir yemek denemesi yapmadim).

    uzum sirkesi
    canim ulkem turkiyemde uretilen sirkedir. orta dogu mutfaklarinda kullanilir. ayrica boreklere, hamur islerine bir kac damla katilir boylece boregimiz pisince kitir kitir olur.

    bira sirkesi
    hemen akla almanya, avusturya ve hollanda gelir; cunku bu ulkelerde uretilir. ayni sarap sirkelerinde oldugu gibi yapildigi biraya gore kalitesinde farklilik gorulur. acaba efes’le yapilsa nasil olur sorusu akillara takilir.

    cesnili sirkeler
    meyvelerden ve baharatlardan (ozellikle kekik) yapilan sirkeler bu gruba girer. boyle sirkeden cok basli basina bir sos kivamindadirlar. evde yapabileceginiz sirkelerdir, ana madde olarak beyaz sirke veya beyaz sarap sirkesi tercih edilip icine damak zevkinize uygun baharatlar koyabilirsiniz. bunlardan en kolayi cranberry sirkesidir. suyuna uzum sirkesi damlatilarak elde edilir. ayrica baharatli sirkeler de kolay yapilir. bol sarimsak, kirmizi sivri biber, kereviz yapragini bir siseye doldurun, uzerine istediginiz bir sirkeyi (uzum veya beyaz sarap sirkesi olabilir) ekleyin, agzini sikica kapatip bir kac gun dinlendirin, sonra kullanin.
    meyve sirkelerine gelince, istediginiz bir meyveyi (mango, cilek, bogurtlen, kirmizi erik, meksikalilarin cok kullandigi ananas) blender yardimiyla pure haline getirin. bir siseye bosaltin yine icine beyaz sarap sirkesi koyun, yalniz bu meyve sirkesini yaptiginiz gun tuketmenizde fayda var. kirmizi etleri marine etmek icin kullanabilirsiniz.
    kaynaklar
    (http://www.foodsubs.com/ , kendi mutfagim, her gun saatlerimi harcadigim marketler)

  • ben bu adamın iyi biri olduğunu muslera ile olan ilişkisinden ötürü zaten düşünüyordum ama fenerbahçeli olduğu için içimde kendisine karşı bir mesafe vardı. muslera'nın arasının bozuk olduğu biri mi var sanki diyerek bu adamın muslera'ya karşı olan tavrını normalleştirmeye çalışıyordum ama deprem günü yaptığı yayını görünce iyi kalpli biri olduğunu anladım.

    bundan daha önemlisi de belki de binlerce hayatı dolaylı yoldan kurtarmış oldu çünkü yaptığı yayını görene kadar depremin büyüklüğünü kimse doğru düzgün anlamamıştır. bu kadar ünlü birinin, böyle bir video yayınlaması insanlarda "ne oluyor lan" etkisi yarattığına eminim.

    aynı zamanda kendisi gs tv'nin yardım yayını teklifini de kabul etmiştir. ilk galatasaray iç saha maçında da kendisine tezahürat yapılması gerektiğini düşünüyorum. kisaca iyi kalpli biridir bundan sonra ne olursa olsun kimse hakkında kötü konuşmaz, kötü konuşanın kendisi kötüdür.

  • sene 2032.

    ergenlik hezeyanlariyla surekli dunyaya satasir duruma gelmis oglumla ayni tartismalari yapiyoruz.

    - bana ne yapacagimi soylemezsin sen. babamsin diye her hareketime karisabilecegini mi saniyorsun ?
    - yavrum yapma. senin iyiligini istiyorum ben.
    - benim hicbir seyimi isteyemezsin. hem sen hayatta ne basardinki beni yonlendirmeye calisiyorsun ?
    - ben 10 yil, 5 buyuk turnuva zinedine zidane'i canli izledim. hem de 4 senesi ronaldo luiz nazario de lima ile birlikte.
    - ne diyosun yeaaa.
    - benle ne diyosunlu konusma agzini burnunu kirarim senin it. yumurtadan cikmis kabugunu begenmiyor, pezevenk.

    gibi diyaloglara neden olacak efsanedir. her messi mi ronaldo mu tartismasinin yasandigi gun biyik altindan gulen bir nesil birakmistir arkada.