hesabın var mı? giriş yap

  • yer: dördüncü levent migros. keçi sakalli amca kasadadir. kasiyer sorar:

    - migros kartiniz var mi?
    - var.
    - alabilir miyim?
    - unutmusum!
    - hmm.
    - ama unuttum demek bile, onu hatirlamaktir degil mi? ahh hoh hoh.
    - efendim?
    - yani unuttum demek, aslinda unutmadigimi gösterir.
    - yani migros kartiniz var?
    - var da unuttum iste!
    - migros kartiniz yaninizda mi beyfendi?
    - yanimda degil ama hep aklimda. ahh hoh hoh.
    - anladim. biz bu konuda bir sey yapamiyoruz yalniz.
    - biz de.

  • çıkması yakındır.

    yürüyedur koca yürekli türk ekonomisi, sayende paramız daha büyük sayılara ulaşacak. dünyanın en büyük para birimine ulaşacağız inşallah. ülkemizi ve milletimizi kıskanacaklar. bizi parçalayamayacaklar.

    tarihimizdeki belki de en başarılı merkez bankası başkanımız diyebileceğimiz, halihazırda da iyi parti genel başkan yardımcısı olan durmuş yılmaz, 500 tl'lik kupüre ilişkin bir tivit attı.

    usta, gönderdiği tivitte, "yanıt yazan ardaşların da belirttiği üzere, yaşanan bunca tecrübeden ve üstlenilen onca maliyeten ders çıkarıp enflasyonu kontrol edip paramızın itibarını sağlayamadık. enflasyon ve dolarizasyonun olduğu ortamda er veya geç büyük küpür kaçınılmaz olur" ifadesini kullandı. (imla hatalarına dokunmadım)

    öte yandan, diğer ekonomistlerden de olayı zenginleştiren açıklamalar geliyor.

    bir başka ekonomi üstadı uğur gürses, cüneyt toros isimli bir üstadın 500 tl'lik kupüre ilişkin sorduğu soruya "enflasyonu kontrol edemeyen her yerde, dolarizasyon olan her yerde kaçınılmaz olarak bir büyük kupür çıkar" şeklinde yanıt verdi.

    aynı soru hakkında, kendisine sorulmamış olsa da bir başka üstadımız burak arzova, "bana sormamışsınız ama dayanamayıp cevap vereyim. kayıtdışılığı daha da artırır. büyük miktarda paranın kolay taşınmasına imkan tanıdığı için" ifadelerini kullandı.

    burak hocam, buradan size sesleniyorum. doğru, size sorulmamış olabilir ancak bilgilendirdiğiniz için ben buradan özellikle teşekkür ederim. sizler bu ülkenin değerisiniz, her bir ifadeniz çok kıymetli.

    *

    iki tane bilgiyi de biz verelim. bunlardan ilki burak hoca'nın yanıtı üzerinden olsun.

    1* bunları okuduktan sonra aklınıza şu sorunun gelmesi gerekir: e madem öyle dolarda niye 100'den yüksek kupür ya da banknot yok?

    işte burak arzova'nın yanıtındaki husus burada çok önemli. dolar dünya parası olduğu için, kayıt dışında da, örneğin uyuşturucu ticaretinde de bu para kullanılıyor. dolayısıyla kara para, bankacılık sistemine, yani kayda giremiyor. girdirmeye çalışan faaliyete 'kara para aklama' (money laundering), bununla mücadeleye 'kara paranın aklanmasıyla mücadele' deniyor. karaparanın aklanmasının önlenmesine (...) dair kanunumuz bilem var. hatırlayın, breaking bad'de walter white parayı hep elden almıyor muydu? depoda walter'ın skyler ile devasa para yığınına baktığı sahneye bir gidelim hemen şuradan. bir noktada saklayacak yer dahi kalmıyor yani. aynısı pablo escobar için de geçerli. pablo escobar'ın yakacak başka bir şey bulamayınca ısınırken dolar yaktığı geyiği meşhurdur. işte eğer siz 1000 dolar değerinde banknot çıkarırsanız, o vakit kayıt dışı ekonomide olanların işini kolaylaştırırsınız. o yüzden de hep 100 dolar var. amaç bu gibi kayıt dışına zorluk oluşturmak.

    (bkz: skyler white'ın düzgün bir eş olduğu gerçeği)

    2- kupür, kupon, kup gibi kelimeler nereden geliyor? farkındaysanız hep bir 'kup' kökü var ve işin arkasında hep 'kesmek'le alakalı bir işlem var.

    evet, fransızca'da 'couper' ('kupe' diye okunur) 'kesmek' demek. kıyafet alırken söylenen "bunun kupu olmadı" dediğinizdeki kup, couper fiilinin isim hali olan une coupe'tur (ün kup) ve 'kesim' demektir. ya da arabalar için 'coupé' (kupe) denmesinin sebebi de 'kesilmiş' anlamına gelmesinden, bu da fiilin üçüncü hâli. hani dört kapı yerine iki kapı falan. öte yandan kupon kelimesi ya da kupür kelimeleri de bu couper'den gelir. banknot'ların aslında büyük rulo kağıtlara basıldığını, ardından kesildiğini de hatırlayın. ya da eski usül tahvillerin kuponlu ödemeleri olurdu, şu anda dijital olsa da yine kuponlu tahvil diye geçiyor. benzer bir husus, gazetelerin daha çok 2000'ler öncesindeki kuponlu hediyeleri için de geçerlidir. bir süre boyunca kuponu kesip, süre sonunda bayiye verdiğinde tencere-tava falan hediye ediyorlardı hatırlayacak olursanız. üstatların tivitlerindeki 'kupür' de buradan geliyor yani. (bkz: le cola)

    hadi bakalım yeni 500'lük banknotumuz da şimdiden hayırlara vesile olsun inşallah.

    selamlar,

    *

    (bkz: kemal derviş'in ekonomik kriz öngörüsü/@dragonlady)

    (bkz: corona virüs ile yeni normal/@dragonlady)

    (bkz: 2020 ekonomik krizi/@dragonlady)

  • altında en çok beğeni alan şu yorum daha çok gerçeği yansıtıyor bence.
    "kürtler değil, pkklılar oy vermez ben ığdırlıyım yüzlerce kürt arkadaşım var memleketimden, doğubayazıt, diyadin vb ilçelerden kiminle konuşsam mansur yavaş'ı istiyor. adam dürüst adam diyorlar haklılar da "ben bu yaşımdan sonra haram yemem, yedirmem" diyen adama oyumuz helal."

  • eski formunu yakalamış olan yazar/çizer.

    *

    okul, muhtemelen 3., 4. sınıf, öğretmen, öğrenciler:

    öğrt: birinci dünya savaşı kaç yılında başladı?

    öğrencinin biri cevap vermek için kendini yırtar... ama öğretmen görmek istemez...

    öğrn: öğretmenim!! öğretmenim!!
    öğrt : kimse bilmiyo mu?..
    öğrn : öğretmenim! ben ben!!
    öğrt : başka?
    öğrn : öğretmenim!!!
    öğrt : hiç biriniz çalışmadı mı evladım?
    öğrn : öğretmenim öğretmenim!!
    öğrt : nolur lan biri daha kaldırsın parmak!..
    öğrn : ben ben!! öğretmenim!!!
    öğrt : yanlış da olsa kabul edicem... hadi..
    öğrn : öğretmenim!!!
    öğrt : alacağınız olsunlan... peki korhan tamam... sen söyle...
    öğrn : at y.rrağı!!!
    öğrt : memnun musunuz şimdi?

  • garipliğin travesti komşudan istemek değil, gece 2'de zeytinyağı istemek olduğu eylem.

  • "ilginç" diye bi kadın var. nasıl doğduysa artık siz düşünün, bakıp bakıp bi boka benzetemediler herhalde.