hesabın var mı? giriş yap

  • 1. ahmet zamanında ciddi bir sorun yaşanmıştır. 1. ahmet ve kardeşi 1. mustafa aynı anda su çiçeğine yakalanmışlardır. bu durum ciddi paniğe sebep olmuş, hanedanda erkek kalmaması durumunda kırım hanının tahta çıkarılması düşünülmüştür. kırım hanlığında han kalmaması durumunda da çelebiler(mevlâna soyu) düşünülmüştür. bu konu tarihin arka odası nda işlenmişti.

  • neden acaba? çünkü yeterli doktor yok. devlet hastanelerinden randevu alınamıyor. ne yapsın insanlar ölsün mü?

    artık insanların afrika'daki gibi sefil yaşamaması krizin olmadığına kanıt olarak sunuluyorsa vay halimize.

  • aslinda kaza hakkinda yapilan aciklamalar ve teoriler oldukca aciklayicidir:

    resmi rapor cadirin icten yirtilarak acilmasini ve kayakcilarin don paca kendilerini disari atmis olmalarini hafif bir cig olayina baglar. cig sonucu kar altinda kalan cadirdan cikmak icin cadiri yirtarlar ve baska bir cigin altinda kalmamak icin kacarlar. cok soguk kosullarda, hipotermiye bagli olarak insanin dusunme yetisini cok cabuk yitirdigi goz onunde bulundurulursa giysilerini almak icin cadira donmeyisleri, cadiri bulamayislari da mantik dahilindedir. cadira en yakin cesetlere cadirin kuruldugu yamacin dibinde ulasilmistir ve bu cesetler soguk nedeniyle donarak olmuslerdir. 4 ceset ise 4 metre derinliginde bir dere yataginin dibinde bulunmustur ve vucudunda olumcul kiriklar bulunan 3 ceset bu 4lunun 3udur. cadira donmeye calisirken dusme sonucu yaralanip donma sonucu hayatlarini kaybetmislerdir.

    dilinin olmadigi soylenen kaza kurbaninin ise gercekte sadece dili degil alt cenesi de yoktur, bu da olumlerin ardindan grubun bir vahsi hayvan (buyuk olasilikla kurt) tarafindan ziyaret edilmis olmasi sonu gerceklesmis olabilir.

    kurbanlarin vucutlarindaki turuncu yaniklar ise bir ceviri hatasi gibi gorunuyor. normalde 12 yasinda ilgili kayakcilarin cenaze torenine katilmis bir cocugun "koyu kahverengi bir ten renkleri vardi." sozunun yanlis yorumlanmasi olabilir. ilgili cocuk daha sonradan dyatlov vakfini kurmustur. koyu kahverengi ten rengi ise gunesli gunlerde kardan yansiyan gunesin insan tenini yaz gunesinden bile fazla yaktigi dusunulurse, kolaylikla aciklanabilir. ayrica olumlerinin uzerinden uzun sure gectikten sonra duzenlenen cenaze toreninde bedenlerin makyajdan gecirilmis olmasi da olasidir.

    ilgili zaman araliginda bolgede gozlenen turuncu isik kurelerinin sovyet ordusunun r-7 roket denemeleri oldugu kanitlanmistir.

    geriye kalan radyasyon gizemi ise dunya kamuoyuna ancak 1970li yillarda aciklanan, dunyanin en buyuk 3. nukleer kazasi olan ve ilgili gecide goreceli olarak yakin olan, kayakcilarin kaybolusundan 2 sene once gerceklesen kyshtym faciasina (http://en.wikipedia.org/wiki/kyshtym_disaster) yada roket denemelerine baglanabilir.

    sonuc olarak hic canli tanik olmamasi nedeniyle hic bir zaman tam olarak ne oldugunu bilemeyecegimiz bu olay aslinda oldukca mantikli aciklama temellerine oturtulabilmektedir. yine de zuzayli yada radyoaktif mutant / biyolojik savas silahi teorileri daha cok ilgi cektigi icin herkes isin bu yonune yonelmeyi yeglemektedir.

    bize kayakcilara rahat bir dinlence dilemekten baska dusen bir sey yok aslinda. sanssiz bir kaza gelmis baslarina.

  • - şimdi tabii benim de şartlarım var.
    - tabii kavun bey, sizi dinliyorum.
    - öncelikle, ben uyurken şirinliğime kapılıp beni uyandırırsanız anlaşmamız biter, çeker giderim. bu konuda anlaştık mı?
    - hmm zor olacak ancak şartlarınıza uymaya çalışacağız tabii.
    - pekala, ondan sonra, haftada en az bir gün balık, bir gün taze ciğer çıkacak.
    - hmm masraflı oluyor, ama elimizden geleni yapacağız.
    - genel hatlar bunlar, geri kalan detayları çalışma sürecimiz boyunca halledebileceğimize inanıyorum.
    - peki kavun bey, o zaman, sizi biraz sevebilir miyim?
    - tabii ne demek, geleyim kucağınıza?
    - buyrun.

  • ziyarete gelen 12 yaşındaki yeğenimin bana aldırdığı ( annesine aldıramamış çünkü çok saçma olduğunu düşünüyormuş ) çok saçma alet. o kadar saçma ki neden olduğunu bilmediğim sebeplerle elimden bırakamadım ertesi gün yeğenim de oynayabilsin diye bir tane daha almak zorunda kaldık.

    hiç bir anlamı ve amacı yok ama elimden bırakamıyorum.