hesabın var mı? giriş yap

  • o yumruğu yedikten sonra geri geri koşarken ki o çaresiz bakış var ya.

    tam orda yumruğu ben vurmuşum gibi derin bir nefes verdim.

    gücü erkeğe yetmeyince maalesef dayağı yediği arkadaşın sevgilisine saldırmış. bu saatten sonra fazlalığı kesip attırsın bence.

  • sene 1997, lisede bilgisayar dershanesindeki bir bilgisayarın masaüstündeki microsoft word kısayolunu kopyalayıp diskete yapıştırmak. bir gün bilgisayar alırsam word yüklerim diye düşünüp o disketi uzun süre saklamak.

  • pekçok şirkette, pekçok olay ile gerçekliği kanıtlanmıştır.

    zira varolan müdürlerin, yöneticilerin yerine de kendilerinden daha yırtık, daha çalışkan, kafası çalışan alt kademe personeller geçecek kural bu. bunu istemeyen yöneticiler de potansiyele sahip personelleri şutluyor.

    kendi biriminde sırf sonradan şirkete girdi diye birim yöneticisi olmayan ama uzun vadede sağlam bir aday olan personeli saçma sapan bir şekilde işten çıkartmışlardı. sonrasında 3 kişi aldılar, meğerse adam 3 birimin işini yapıyormuş ciddi anlamda. tabi bu olayar genelde dedikodu ile dönen, yöneticilerin personeli sadece gelen dedikodular ile değerlendirdği şirketlerde yaşanıyordur.

    yönetici herşeyi bilir, yönetici bilmiyorsa senin bilmen mümkün değildir. biliyorsan da yanlış biliyorsundur. malesef bizdeki mantık bu.

  • football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.

    simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.

    süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.

    benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.

  • mukavemet sinavindan 35 puanlik 3. soruyu yapmadan erkenden cikip aman chelsea macina gec kalmayalim diye kosa kosa dolmabahce'den kabatas vapurunu yakalamak icin nefes nefese kalan bir tribun fanatigi idim 2007'de. deivid'in attigi golden sonraki 15 dakika tamamen hafizamdan silinmis, ama o gol olmustu ya varsin komaya gireyim diye dusunen bir sari lacivert asigi idim.

    bugunse melo haric galatasaray'i kutlarken zerre uzuntu ya da sinir hissetmiyorum.

    galatasaray'i surekli yenerek onlara ogrenilmis caresizlik kavramini yasatmistik ya hani, aziz yildirim da bizim, sari lacivertli camiamizin ogrenilmis caresizligidir.

  • bildiğim kadarıyla benzin 5,13 tl'lerden döndü. su anda 4,1 tl civarlarında.
    yuvarlak bir hesapla dünyada petrol yüzde 56 değer kaybetmişken türkiye'de yüzde 20 düşmüş. yani benzin dünyada bedava deseler biz 3,4 tl civarına alacağız.

    bir de bu vergiye yıldan yıla zam geliyor ya o kısmı daha da ilginç. ürün vergi oranı benzin fiyatı düştükçe, başka örneği olmayan seviyelere ulaşıyor. şu anda 70 kuruşluk benzine neredeyse 5 katı vergi veriyoruz. haziran'da bu değer 2 katıydı.

    varsayalım petrol 20 dolara düştü, o zaman vergi kazığını daha çok hissedeceğiz. 10 katından fazla vergi olacak.
    bir başka deyişle 1 depo benzin diye 15 tl ürün alırken vergi diye 150-200 tl vereceğiz.

    birisi böyle birşey satmaya kalksa ya gülerler ya döverler.

    devlet yapınca oy veriliyor.