ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaşlı bir garson görünce çöken hüzün
-
o garsonlardan biri şu an 55 yaşında olan babamdır. küçüklüğünden beri yurtiçi-yurtdışı lokantalarda çalışmış yani bu sektörde ömür çürütmüş. her mevkide çalışmış ve en son bir kaç sene önce yaşanan olumsuz olaylar sonucu garsonluğa geri dönmek zorunda kaldı. babamın bunca yıldan sonra birilerine hizmet edecek olması fikri beni başlarda çok üzüyordu. daha sonra bunu neden yapmak zorunda olduğunu düşündüm; emekliydi ve evde oturabilirdi. ama bakması gereken ben ve 3 kardeşim vardı. en büyük amacı bizim hayatımızı kurtarmamızdı. bunu garson maaşıyla başardı. 2 ablam meslek sahibi oldu, ben üniversitedeyim ve kardeşim bu sene üniversiteye gidecek. belki de görseniz hüzünleneceğiniz adam dünyanın en gururlu en mutlu adamı. eve gece gelişinde asla çok yoruldum demiyor hep bizden bahsedecek bir konu açıldığında ne kadar gururlandığını anlatıyor. ona terbiyesizce, kabaca davranan birinden bahsederken ben ve kardeşlerimin asla böyle olmadığımızı düşündüğünü ve bizimle gurur duyduğunu söylüyor. hüzünlenmeyi bir kenara bırakıp insanların hangi yaşta olurlarsa olsunlar yaptıkları işleri takdir etmeyi öğrenelim. bir de garsonlara teşekkür etmeyi, elinize sağlık demeyi unutmayalım *
dost ile arkadaş arasındaki farklar
-
dost duracell, arkadaş sıradan çinko karbon pildir
23 temmuz 2021 tatilcilerin bıkkınlık vermesi
-
beyaz yakalının, orta sınıfın mesken tuttuğu beach club'lar artık ultra zenginlerin tekelinde.
orta sınıfın alım gücü, çomar (aile) ve zombi çomardan (kalabalık, yerli ve milli veya çok uluslu erkek grupları) izole yaşamaya / eğlenmeye yetmiyor.
beyaz yakalı artık çomarla aynı ortamlarda bulunmak, aynı denize girmek, anı yerde yemek içmek zorunda.
ülkede iki sosyo ekonomik sınıf kaldı: ultra zenginler ve diğerleri.
denize donla giren, avazı çıktığı kadar bağıran 6 bebesi olan tiplerle aynı ortamlarda bulunmaya alışsanız iyi olur.
starbucks'tan atılan türk kızı
-
özet geç piççiler için amme hizmeti,
ablamız sarhoş oluyor, kapanmasına yakın 21:30'da starbucksa gidiyor, filtre kahve olmayınca çok sinirleniyor ve gönderiliyor
anlamadığım 8 dk nasıl anlatmış bu durumu vay anasına sayın sözlükçüler
edit: hocular başka bir hikayeye geçişmiş öyle dedi bikaç yazar, olsun siz yine izlemeyin 8 dknızı harcamayın
7 bin hamamböceği besleyen küçük kız
içinden çıkamadığımız miras problemi
5s vs s5 vs g3 vs m8 vs z3 vs 1520
-
-aç vs a vs ca vs gin vs bas vs li vs gi vs si vs ke vs yim.
kazanan belli.
behzat ç.
-
iş için gittiğim ankara'da beni ergene bağlatan dizi.
"behzat ç.'nin evi buraya çok yakın. gidelim mi?" diyen arkadaşa "hayır" demek mümkün olmadı.
https://www.hizliresim.com/j0b0oeq
amirimin evinin son hali budur.. o koltuğu camdan görmek bile başkaydı.
yanlış numara diyalogları
-
gün ortasında cep telefonum çalar.
-alo, naciye sen misin?
-yanlış aradınız sanırım beyefendi.
-niye?
-çünkü ben naciye değilim.
-dıt dıt dıt
iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
-alo, naciye.
-beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
-napıcan?
-yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
-ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
-enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
-nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
-sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
-kod mu koyuluyor.
-evet, hangi şehirdesiniz siz?
-napıcan?
-kodunu koyucam, töbe töbe.
-tamam bi de öyle deneyeyim.
-bi zahmet.
on dakika sonra tekrar arar.
-alo
-kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
-rica ederim.
-benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
-hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
-tamam, hadi görüşürüz
-görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
-dıt dıt dıt
marilyn manson kaburgasını aldırmış
-
efsane değil, gerçektir. yalnızca sebebi yanlış biliniyor. çok fakir olan manson yavrularına kemik suyu çorba yapabilmek için yapmıştır bunu. allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin. bizlerde fitremizi, zekatımızı aksatmayalım.
2m boru için binayı hiç eden çapsız usta
-
ulan 2 dirsekle çözmek daha kolay değil mi?
çıldıracağım sözlük. şu kirişi kırmak ve onun ortasından boru geçirmek çok daha zor.
(bkz: senin ben işçiliğine sokayım)
lk-99
-
sanırım tarihi bir buluşa şahitlik edeceğiz. 21. yüzyılın en önemli buluşlarından biri olabilir. hatta nobel ödülü aldıracak bir buluş olabilir. tarihin gelişim konusundaki seyir hızını çok ani değiştirecek yeni bir bilimsel çalışma diye düşünüyorum.
bir arkadaşın güncel hayata etkileri ile alakalı twitterda ki floodunu bırakıyorum.
- yalnızca türkiye'de her yıl tahmini olarak 18-24 milyar kwh elektrik, iletim ve dağıtım kayıpları nedeniyle boşa gidiyor. bu, 7/24 çalışan 3 adet akkuyu nükleer santrali reaktörüne eşdeğer. süper iletkenlik, yüksek gerilim ve akımlarda kayıpsız elektrik iletimi sağlar.
- araştırmacılara göre, lk-99 maddesi son derece basit laboratuar ekipmanları ile yaklaşık 34 saatte hazırlanabiliyor. bu, çok kolay bir şekilde ölçeklenebileceği anlamına geliyor.
- kuantum bilgisayarlar, kubitlerde tutarlılığı korumak için süper iletkenler kullanır. oda sıcaklığındaki ve basınçtaki ufak değişiklikler, bilgisayarların bozulmasına neden olabilir. ancak lk-99 sayesinde artık kuantum bilgisayar herkes tarafından kullanılabilir olacak.
- elektrikli araçların bataryaları ısınmadan dolayı çok çabuk tükeniyor. süper iletkenler ile batarya ısınmasının önüne geçerek elektrikli araçların menzilleri artacak ve şarj süreleri azalacak.
- aynı şey telefonlar ve bilgisayarlarımız için de geçerli. artık süper iletkenler sayesinde 0 direnç kaybı olacağı için telefonunuz ısınmayacak ve bilgisayarlarınızdaki soğutma fanlarına ihtiyacınız kalmayacak.
- süper iletkenler, güçlü manyetik alanlar oluşturabilir. bu, mr gibi tıbbi görüntüleme teknolojilerinin kalitesini ve hassasiyetini önemli ölçüde artırabilir. bu, artık mr cihazlarının daha hassas ve daha ulaşılabilir olacağı anlamına geliyor.
- oda sıcaklığındaki süper iletkenler sayesinde hava sürtünmesi olmadan nesneleri taşıyabilen manyetik levitasyon sistemleri gelişecek ve yaygınlaşacak. lk-99, hızlı trenler ve diğer taşımacılık sistemlerinin etkinliğini ve hızının artırmasına yol açacak.
- muhtemelen bu yılın nobel fizik ödülü kazananı olacak olan bu yeni teknoloji, ayrıca elektrikli uçaklar, daha etkili rüzgar türbinleri, daha verimli güneş panelleri gibi akıllara gelmeyen birçok yenilikçi uygulamayı mümkün kılabilme potansiyeline de sahip.
https://twitter.com/…nes/status/1684560116115443712
sırrı süreyya önder'in kobani'ye gitmesi
-
halkın çocuğu, direniş adamı, faşistlerin korkulu rüyası olan sırrı abe'nin kobane'ye gitmesi durumu.
henüz gerçekleşmemiştir. lakin apo'nun sol kolu olan sırrı abe'nin; ışid zulmü altında inim inim inleyen, megri megri diye bağıran hewallerin durumuna daha fazla kayıtsız kalamayacağı kanaatindeyim.
hayde sırrı abe.
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
1- her zaman dolmuş şoförüne söylenmez.
dolmuştakilerden kapıya doğru ilerlemek için izin isterken de gerekir.
türkçeyi yeni yeni öğrenen bir yabancı tanıdığımdan, önünde dikilen adama geliyor:
- bir geçirir misiniz?
2- bazen dolmuş şoförünün "migors'ta inecek var mı?" gibi sorular sorması sebebiyle sadece "var" denmesi yeterlidir.
önde duran adam "migorsta inecek var" demiş.
ben de "migros'ta inecek var mı?" anladığım için "var" diye olan gücümle bağırdım.
şöyle bir şey oldu:
- migros'ta inecek var.
- vaaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrrrrrrrrr
ıssız sokakta sabah 5.30'da ip atlayan kız görmek
-
insana kendini sorgulatır.bir süre sonra o ipi bırakıp size "i know what you did last ramazan" diye fısıldayacaktır.