hesabın var mı? giriş yap

  • haklıyken haksız duruma düşürecek ifşadır.

    fotoğraflarda elini oturduğu yere koymuş uyuyan bir adam ve yanında kadın var. fotoğrafı çeken kişi adamın uyuyor numarası yaparak, parmaklarını hareket ettirmek vasıtasıyla kadını taciz ettiğini ileri sürüyor. fakat tekrar etmek gerekiyor ki biz yalnızca eline yere koymuş, uyuyan bir adam görüyoruz. o telefonda video yok muydu?

    şimdi çıkıp da salakça; tacizciyi mi savunuyorsun diyecekler olabilir. tamam da ben bu adamın tacizci olduğunu nereden bileceğim. ya fotoğrafı çeken kişi ile hasım ise, ya kestiği erkek karşılık vermedi diye manyakça işler yapan biriyse, ya şöyleyse, ya böyleyse...

    sırf kendisinin haklı olduğunu düşünüyor diye, sözüne güvenilir diye var olan kanunlar yerine kendi kanunlarını işleten birileri size de tanıdık gelmiyor mu? en çok eleştirdiğimiz şey bu değil mi?

    dahası adam gerçekten sapık olsa dahi, kanıt olmadığı için fotoğrafı çekip, internete veren kişiyi mahveder. tacize uğrayan kadın inmiş, sen ne halt etmeye kendi kendine iş çeviriyorsun. kadın oradayken bağırıp çağırsana, kadını şikayetçi olmaya zorlasana! yok en olmayacak şekilde çıkmak ve yanlışı yanlış ile çözmek adetten oldu.

  • ankara'da bir berberde traş olurken görmüştüm.

    not: bu entrinin taşıdığı bilgiler:
    a) zekai tunca (en azından) bir dönem ankarada bulunmuştur.
    b) kendini traş ettiren bir insandır.
    c) görülebiliyor.

  • fen lisesi mezunları pilav günü hatırası gibi mübarek. bill gates de dönemde çıkıntılık yapıp tıp yazan idealist öğrenci gibi çıkmış.

  • sofore "musait bi yer" demeye 50-100 metre kalmisken baska bir yolcunun inmek istemesi uzerine "kalmis surada 5-6 bina, tekrar durdurmayayim simdi" diye dunuserek inip yurumeye basladiginda, o dolmustaki baska birinin tam da senin inmek istedigin yerde araci durdurdugunu gormek...

  • yılbaşı geliyor diye kapı süsü aldık ama ödümüz kopuyor çalacaklar diye. sonradan görmelik de pek zormuş.

    evdeyken takalım giderken çıkaralım diyoruz*

    noeliniz şimdiden mübarek olsun*

  • dünyada 15 deyince tabii etkili oluyor. hakkari üniversitesi almanca öğretmenliği tüm dünyada sadece 20 kişiyi alıyor.

  • sadece bana mı geldiğini merak ettiğim huzur. özellikle metrobüste oluyor. köprüyü geçip de asya kıtasına hoş geldiniz yazısını görünce yahut ido ile geçişte haydarpaşa garını görünce evime geldim hissi oluyor bende. bugün yanımdaki arkadaşımla metrobüste birbirimize itiraf ettik. lan bana bi huzur geldi dedi. meğerse ona da aynısı oluyormuş. ikimiz de 20'li yaşların başında istanbul'a gelmiş insanlarız ve avrupa yakasında oturuyoruz. sosyologlar ve psikologlar açıklasın, ateistlere de mesaj kutum açık.

  • 6-7 sene once ılık bir yaz akşamında arkadaşımla birlikte arkadaşımın (yanımda olan kişi) evine giderken yaşanmıştır.
    kendime "x" vereyim, arkadaşıma "y", rakıyla imam nikahlı bakkal da "b" olsun.

    y-olum susadım ben şurdan bi su ısmarla (pet şişeyle su içenlere sosyetik dendiği zamanlar)

    (bakkala girilir)
    x: kolay gelsin bi küçük su verirmisiniz?
    b: rakı mı?
    x: küçük su abi
    b: küçük rakı?
    y: rakı mı içsek?
    b: votka da içebilirsiniz
    x: olum bu saatte rakı mı içilir
    y: bira alalım o zaman. bira ver sen bize abi
    b: ben olsam rakı içerdim, kaç şişe vereyim?
    x: ben bira içmem olum
    b: bak arkadaşın rakı içmek istiyo
    x: yok abi su almaya girdik de biz o yüzden
    b: o zaman sana su vereyim, arkadaşın rakı içmek istiyomuş
    y: yok abi bira istiyorum ben
    b: paranız mı yok, ne kadar varsa verin, üstü benden. delikanlı adamlarsınız, rakı için.

  • 85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

    doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"

    adam- "evet,eşim.”

    doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."

    adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

    doktor- "yoo,...... aklıma benim dedem geldi de."

    adam- "nesi varmış dedenizin?"

    doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi ısrar etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."

    adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."

    doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur. (bkz: swh)

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • kpss 2020 lisans genel kültür - genel yetenek alanından hazırlanmıştım. 93 puan aldım ve nihayet atandım.
    tavsiye haddime değildir ancak matematik temelimle 6 ayda nasıl 93 aldım yazmak istiyorum, belki birine faydası dokunur.
    genel kültür için başlıyorum:

    edit: arkadaşlar ben kpssye kısa sürede hazırlandım ama bu kısa sürede yediğim içtiğim kpss idi. düğüne gittiğimde bile telefondan güncel bilgiler okuduğumu hatırlıyorum. herhangi bir ek sorumluluğum yoktu. çalışmıyordum. evim gürültülü değildi. dersimi bölen bir şey olmadı.
    şimdi ise çalışıyorum, ayrı eve çıkınca ev işleri ile de meşgulüm. ve ales'e hazırlanıyorum. konu çalışmadığım halde yoğunlukta odaklanmak problem imiş. hepinize kolay gelsin.

    tarih;
    önce ramazan yetginden izledim ve kitap gibi not çıkardım ama 27 soruda 20yi zar zor geçtiğimi görünce üzerine tekrar olarak mehmet celal özyıldızı izledim. mehmet celal özyıldız soda niyetine oldu. izlerken küçük nüanslar dışında kalemi elime almadım. çay içerek izledim. bolca soru çözdüm. 27 soruda 1 boş 1 yanlış yaptım.

    coğrafya;
    bayram meralden izledim, ilk izlediğimde not tutma ihtiyacı duymadım, netlerimde 10u geçemiyordum. sonra tekrar niyetine bir daha bayram meral'i izledim ve bu sefer boş sayfaya boş haritalar çizip o haritaları sırasıyla doldurdum. harita defteri çıkardım. bolca soru çözdüm. 2 yanlış 1 boş yaptım. netim biraz düşük ve sebebini biliyorum. ilk neden hoca değiştirmek gerekiyordu engin eraydın da izlenebilir, bayram meral'i izlemesi keyifli ama eksik kalıyorsunuz. özellikle ekonomik coğrafyada slayt okuyan hocaya dönüşüyor. ayrıca kitabında jips yozgatta çıkıyor gözüktüğü için bir soruyu boş bırakmıştım.

    vatandaşlık;
    esra özkan karaoğludan izledim ve ilk izlediğimde basit notlar tuttum, denemelerde biraz eksik kaldım, ikinci kez yine esra hocayı izledim, bu sefer kitap gibi defter tuttum. bolca da soru çözdüm. sonuç 1 yanlış, o da kpss çalışan diğer arkadaşımdan aldığım bilginin bende yarattığı kafa karışıklığıydı.

    güncel bilgiler için belki 500-1000 soru çözdüm ama 6 soruda 3 doğru 1 yanlış 2 boş yaptım. güncel bilgiler kısmını akışına bırakmak lazımmış.

    genel yetenek:

    matematik;
    matematik temelim vardı ve hiç kpss bakmadan da 20 net çıkarıyordum, kpss'de matematik konusu çalışmadım, süre bazlı bol bol konu testi ve deneme çözdüm. 2 yanlışım var ve ikisi de işlem hatası.

    türkçe;
    ösym sınavlarının göz bebeğidir bu ders. beni hep buradan avlar ösym. halihazırda kitap okuyan biriyim, kpss'ye çalışır olduğum halde bile günde min 10 sf okumadan uyumam. ama paragraf konusunda pek bir faydası oldu mu bilemedim.
    dil bilgisi konusunda çok zayıftım. öznur saat yıldırım hocadan izledim ve not aldım. konu testi çözerken epey faydası oldu, hatta dil bilgisi testlerinde çok iyi seviyeye geldim ama kpss'de 6 dil bilgisinden 2'sini yanlış yaptım. sözel mantık için tablo çizme metotları ile soruları çözdüm. türkçe'den de bolca soru çözdüm. türkçeden de 7 yanlış yaptım.
    türkçe matematik denemelerini birleştirip çözdüm ve 75 dk süre verdim. sınavda süre anlamında bunun çok faydası oldu.
    türkçe'den bu kadar yanlışımın çıkmasını şuna da bağlıyorum. pandemi çıktığından beri kpss'ye kadar olan sürede toplum içine pek karışmadım. yani 1 saatten fazla maske takmadım. ama sınav günü sadece sınavda 2 saat boyunca çıkaramayınca uykum geldi, dikkatim dağıldı. ilk defa bir ösym sınavında süre arttıramadım.