ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilber ortaylı'nın cansu canan'a yürümesi
-
abi ben neden böyle şeyleri izleyemiyorum?
başkası adına utanmanın zirvesini yaşıyorum her seferinde.
belli bir yerine kadar izleyip tam da o önemli kısım gelince direkt videoyu kapatıyorum. yapamıyorum.
t-ilbey bey hakkındaki bir iddia.
kurucu etkisi
-
populasyon genetiğinde, kurucu etkisi,daha geniş bir populasyon bireylerinin çok küçük bir kısmı ile yeni bir populasyon kurulduğunda meydana gelen, genetik çeşitlilikte bir kayıptır. ilk defa ernst mayr tarafından, 1952 yılında bütün yönleriyle özetlenmiştir.
genetik çeşitlilikte bir kaybın etkisi olarak, yeni populasyon, ata populasyondan hem genetik hem de fenotip olarak ayırt edici bir biçimde farklı olabilir. olağanüstü durumlarda kurucu etkisinin türleşmeye ve yeni türlerin sonraki evrimine sebep olacağı düşünülür.
kurucu etkisi
resimde de görüldüğü üzere, orjinal populasyon neredeyse eşit sayıda mavi ve kırmızı bireylere sahip. üç daha küçük kurucu populasyon, bir rengin baskın (kurucu etkisi) olduğunu gösteriyor.
22 aralık 2018 türk telekom hisselerinin devri
bein sports'un ödeme yapamayacağız açıklaması
-
müşterilerden hala yüzsüzce para tokatlamaya devam eden şirket, ödemesi gereken parayı ise ödemeyeceğini söylüyor. böyle komedi görmedim, şimdi üyeleri bana maç yayını vermiyorsun ben de sana ödeme yapmam dese avukatları ile beraber binlerce insana taahhütünüz var icra yollarız diyecek olan araplar, kendi ödemesi gereken yükümlülüğe ise ödemeyeceğiz diyorlar.
cılız bitkinin asfaltı delebilmesi
-
muhtemelen bir şekilde kırılan asfalttan kendine uygun yerleri bulup kuvvetle değil uyumla oradan fırlayan bitkinin yaptığı iştir. nitekim azim bile körü körüne yapılmamalı, yöntemlerle gerçekleştirilmelidir.
cahil insanların ortak özellikleri
-
herkesle "sen" diye konuşmaları. istisnasız herkesle.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
hocanın* ingilizce "urfa ve gelenekleri" konulu bir sunum yapmak için hazırlanmış urfalı öğrenciye hiç bir görsel hazırlık yapmamasından dolayı tepki göstermesi, çünkü elemanın hadiseyi dümdüz anlatmak niyetinde olması, geleneksel müzik ve dans kısmına gelince hocanın tepkisini yinelemesi, "nasıl anlatacaksın ki müziği, getirip dinletseydin, dansını da yapardınız" şeklinde dırdırlanması, birden öğrencinin gözlerinde bir ışık belirmesi, akabinde sınıftaki ikinci urfalı öğrencinin elinden tutulup kaldırılması, sınıfın ortasında, müzik olmadan, sadece mırıldanılarak, halaya benzer bir dans yapılması, yaklaşık 3 dakika boyunca büyük bir ciddiyetle, hareketlere sonsuz özen gösterilerek dansın sürdürülmesi, sınıfın şaşkın bakışlar ve dumur ifadeyle bırakılıp, sunumun bitirilmesi.
ekrem'in çamlıca camii personelini geri çekmesi
-
40 güvenlik
35 temizlikçi
dini partiyi bir kenara koy. bugün çoğu avm de o görevleri yapan bu sayıda personel yok.
iti kopuğu bekçi yaptılar, gönder 10 tanesini, temizliğe de görev bölgesindeki belediye baksın mantıklı makul olan budur.
machu picchu
-
esasinda kentin hikayesi, ibrahimi dinlerdeki babil kulesi anlatilarinin temeli ile ile ayni temele sahiptir: kibir. 1438'de inka halki kusatma altinda kalinca, savasmak yerine kacmayi tercih eden babasinin aksine pachakuti, komutayi ele almis, savasmis ve buyuk bir zafer kazanmistir. zaten bu zaferden sonra halkin gozunde iyice yucelmis ve dunya'nin donusturucusu anlamina gelen pachakuti ismini de boyle almistir. inka sinirlarini, bugunku kolombiya ve sili'ye kadar uzanacak sekilde genislettikten sonra da, bu muhtesem statuye layik, muhtesem bir kent insa etmek istemis ve machu picchu icin ise koyulmustur.
inkalar'in, kenti insa etmeye basladiklari yerin dogal bir axis mundi olmasi ise, muhtesem bir tesaduf olarak adlandirilabilir. cunku machu picchu; gokyuzunun, daglarin ve nehirlerin tam ortasina kurulmus bir kenttir. 2450 metre yukseklikte, ormanlarla kapli ve tek bir duz arazinin olmadigi bir yere bir kent insa etmek, hele ki bundan 550 sene oncesinin teknolojisi ile bu ise kalkismak aslinda pek mantik isi olmasa da, zaten inkalar da kenti akil almaz yontemlerle insa edeceklerdir. modern mimari bir zirveye bir sey insa edecekken, ilk once zirveyi duzlestirir ve daha sonra ne insa edecekse rahatca insa edebilir. inkalar bunun yerine, yapilarini araziye ve cevreye uyumlu sekilde insa etme fikri ile yola cikip, adeta bir mucizeye imza atmislardir.
machu picchu'nun en onemli unsurlari, teraslardir. - > http://i.imgur.com/gzaa3v6.jpg
bu teraslar en basta erozyonu onlemek adina su akisini saglamak icin yapilmislardir. (bu bolge yuksekte ve daglarin arasinda oldugu icin, cok fazla yagis almaktadir. ufak bir mimari hata, kenti bir gunluk agir bir yagista bile yamactan asagi surukleyebilir.) teraslarin ekstra gorevi, gun icinde gunes isisini emerek, gece bu isiyi topraga yansitmak ve terasa ekilen urunleri korumak olmustur. fakat bu teraslarin en onemli ozellikleri, neredeyse 60 derecelik bir aciya sahip olan yamaclari guclendirmektir. bunun icin teras duvarlari 4-6 derecelik acilarla insa edilmistir ve bu sekilde yamaci tutmalari saglanmistir. daha anlasilir bir ifade ile, butun kent bu teraslarin yamaclari tutmalari sayesinde insa edilebilmis ve ayakta kalabilmistir.
kentin temelinde ise buyuk, 15-20 tonluk kayalar vardir. bu kayalarin ustunde biraz daha hafif taslar ve onlarin ustunde daha hafif taslar seklinde yukari dogru tirmanan bir temel soz konusudur. en uste cok kucuk taslar vardir ve zamanla yagmur yagdikca bu taslar hafifce yerlerinden oynayarak saglamlasacak, sikca olan depremlere ve heyelanlara karsi guclenmis olacaktir. zaten bu yuzden kentin %60'si yer altinda bulunmaktadir.
500-600 sene oncesinin teknolojisi ile, en kucugu 80 kilo, en buyugu 20 tonluk tas ve kayalar kullanilarak 2450 metre yukseklige bir kent insa etmek, bugun bile insana inanilmaz gelse de, bu taslari tasimak icin kullanilan yontemler oldukca tanidik. misirlilarin rutin olarak kullandiklari iki merdivenli tasima sistemi. bu sistemde, merdivenin biri yere konur. diger merdiven de onun ustune konur. kaya da bu merdivenin ustune konur ve baglanir. merdivenlerin yanlarindaki cikintilarin arasina yerlestirilen bir hareket aparati ile, ustteki merdiven hareket ettirilerek, 20 tonluk kayalar bile rahatca hareket ettirilebilir. (misir piramitleri de %99 bu sekilde yapildi)
tasima sisteminin yaninda, inkalar'in isini kolaylastiran en onemli sey, cevreye uygun sekilde hareket etmeleri olmustur. yani bu kayayi buradan tasiyip buraya guzel bir tapinak yapalim fikri yerine, bu kayayi oyalim ve tapinak haline getirelim gibi fantastik fikirlerle hareket etmislerdir. zaten bu yuzden tek bir duz arazisi bile olmayan dag basina, muazzam bir kent insa etmeyi basarmislardir.
tabi tasima sistemi ve cevreyi lehine kullanma olayi, sadece belli kolayliklar saglamistir. sartlarin cok agir ve en ufak bir hatanin olumcul sonuclar doguracak olmasi, isin asil zor olan kismidir. ayrica insaatta calisan kolelerin hevessiz ve laubali calismasi hem islerin yavaslamasina, hem de her seyin kusursuz olmasi gerektigi bu yerde, surekli hatalarin olmasina yol acmistir. pachakuti da cozum olarak halktan vergi toplamak yerine, onlari bu vergilere karsilik burada calismaya davet etmistir. sonuc olarak vergi vermek yerine tas tasimayi daha uygun bulan inka halki da, kolelerin aksine daha hevesli ve daha disiplinli bir sekilde calisarak, hatalari minimalize etmistir.
hicbir yapistirici madde kullanilmadigi halde, taslarin sanki zincirle baglanmis gibi simsiki bir sekilde birbirlerine kenetlenmis olmasi da, tamamen mimari bir mucizedir. zaten kentin yapiminda calisan tas ustalari buyuk ihtimalle simetri hastaligi olanlar arasindan secilmis. cunku, taslar oyle simetrik bir sekilde oturtulmustur ki, aralarina incecik bir bicak dahi girmemektedir.(gidenler bizzat deneyebilir bunu) ve bunu yaparken kullandiklari sey de, sadece tastan cekiclerdir. sadece tas kullanarak, eze eze, vura vura, iki tasin birbirine %100 olarak uyumlu olmasini saglamislar, koca bir kenti bu sekilde insa etmislerdir.
inkalar; caginin cok cok ilersinde, benzersiz mimar, muhendis ve ustalara sahip, gelecek nesillere akil almaz eserler birakmis bir kavimdir. tirnaklari ile kaziyarak 50 senede insa ettikleri machu picchu, aradan gecen 500-600 sene boyunca yagan milyonlarca litre yagmur, onlarca deprem ve firtinalara ragmen yikilmamis, yok olmamistir.
takvimleri ile gelecek nesilleri troll'lemis olan mayalar ile birlikte, saygiyi en fazla hak eden kavimlerden biridir. insanlik icin, bilim icin, bilgi icin, teknoloji icin cok fazla sey yapmislar ve insanliga bircok armagan birakmislardir. machu picchu, bu armaganlarin en degerlilerinden biridir.
ben bir suriyeli'yim
-
"o halde ülkene dön" şeklinde seslendiğim kişi söylemi.
(bkz: evet barbar türküm)
kış uykusu
-
sürekli filmin uzunluğuna vurgu yapıp, vay be, o kadar da sıkıcı değilmiş, diyen sinemaseverler sanırım hep kısa metraj izliyorlardı.
birçok sinefilin yere göğe koyamadığı the godfather 175, devam filmi 200, once upon a time in america'nın director's cut versiyonu ise 229 dakikadır. daha tonla örnek verebilirim!
demek ki neymiş, uzun filmler de çekiliyormuş! artık papağan gibi aynı şeyi tekrarlamayın da filmi okuyun, iki orijinal bir şey söyleyin!
edit: imla
erkeklerin evlenince haberdar oldukları nesneler
-
(bkz: misafir havlusu)
(bkz: misafir yemek takımı)
(bkz: misafir banyo paspası)
(bkz: misafir terliği)
(bkz: misafir nevresim takımı)
(bkz: misafir halısı)
(bkz: misafir pijaması)
(bkz: misafir diş fırçası)
(bkz: misafir banyosu)