ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 aralık 2018 paris protestoları
-
1500 avro maaş alan fransızlar benzin fiyatlarının 1.5 avro olmasını protesto ediyor. 1600 tl maaş alıp benzine 6.2 tl veren yurdum çomarları da avrupa karışıyor diye seviniyorlar. önce oturup kendi halinize ağlayın.
adamlar belli ki fransız devriminin ruhunu kaybetmemişler. hakkını arıyorlar. macron'u seçtik, 5 yıl istediği şekilde bizi yönetebilir demiyorlar. arada rot- balans ayarı yapıyorlar ki yolundan şaşmasın.
ekşi itiraf
-
bir başlığa entry yazasım geldiğinde aklımdan geçen kelimeleri mutlaka "başlık içinde ara" tır önceden yazan olmuşsa şukelamı veririm. bazen bir de bakıyorum ki aklımdan geçenler teee 2005'te yazılmış ve üstelik ben yazmışım. 3000'e yakın entry'mi tek tek hatırlayamayacak kadar yaşlandığıma mı üzülsem bilemedim. bunca yıl içinde fikirlerimin hiç değişmemiş olmasına üzülsem mi sevinsem mi onu da bilemedim. bilmiş bi insan değilimdir zaten.
yemeksepeti'nin joker sipariş üçkağıdı
-
rezalet anlatımı: 8
rezalet boyutu: 5
hak arama: 8
beslenme alışkanlığı: 1
jim beam
-
fiyat/performans olarak muhteşem bir bourbon. bana kalırsa klasik jack daniel's viskiden kat be kat iyi.
vanilyalı lezzeti yanı sıra denegeli bir meşe koku ve aroması var.
amerikan viskisi severlerin mutlaka denemesi gereken bir lezzet.
edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)
2 bin yıllık roma sütununu apartman süsü yapmak
-
yemin ederim elim ayağım titriyor lan yapmayın şöyle şeyler. yeter bu kültüre, tarihe olan saygısızlığınız.umarım eser en kısa zamanda koruma altına alınır.
tanım:gülsem mi ağlasam mı bilemediğim trajikomik bir olay.
24 bin lira aylıkla ülkene geri dön programı
-
100 bin de verseniz gene dönmez bu adamlar.
hukuk yok.
güven yok.
can güvenliğin yok.
eğitim yok.
sevgi yok.
saygı yok.
yoklar ülkesiyiz amk resmen neden gelsin adam.
halil havar
-
hollanda'da kaldığı leeuwerden cezaevinden 19 şubat 1991'de italyan mafyasının ünlü ailelerinden trappaniler tarafından helkopterle kaçırılmasıyla tanınan ve "müthiş türk" lakabıyla dünya çapında ünlenen uyuşturucu kaçakçısı. kendisi, ünlü silah kaçakçısı mehmet havar'ın oğlu ve gaziantepspor kulübü eski başkanıdır. havar'ın, 1993 yılında düzenlenen bir operasyonla içindeki 13 ton uyuşturucuyla birlikte ele geçirilen lucky-s gemisindeki uyuşturucunun büyük bölümünün de sahibi olduğu iddia edilmiştir. kendisi uzun yıllar kaçak olarak yaşadıktan sonra 2008'de türk polisince yakalanmış ve hapse gönderilmiştir.
http://www.hurriyet.com.tr/…ozaltina-alindi-9793346
http://t24.com.tr/…pterle-kacti-evde-yakalandi,4530
özlem tekin
-
yıllar evvelinden kalma bir kırgınlığım var kendisine. ooze rock bar'da konserine gittiydik, ben bir ara yakından göreyim, detayları hafızaya alayım diye sahne yanına çıkmıştım, şarkının ortasında yakınlarıma geldi, milletle şakalaştı, öpüştü falan, ben biraz gerideyim, sonra beni gördü, elindeki ufak su şişesiyle, su fırlattı yüzüme. herkese öpücük ver, "çaak" yap, bana su dök. ağzımdan akan salyalardan mı rahatsız oldu ne?, ben anlayamadım. su iyi geldiydi ama, bir ara hararet yaptıydım, aldı onu.
şahan gökbakar
-
bir yangın söndürme uğraşında söndürme faaliyeti için yukarı çıkan insanlar aşağıya nasıl indirilir?
cevap: koridor oluşturularak. çünkü yukarıda cansiperhane yangın söndürmeye çalışan kişiler dumandan etkilenmiş olabilir ve aşağı inerken sendeleyerek düşebilir, yuvarlanabilir.
bu kıymetli bilgiyi şahan'ın yayınından öğrendim. günlerdir muhalif basının yangınla ilgili yayınlarını izliyorum da hepsi çöp. hele ki bugün fox haberde öyle bir şey izledim ki... yangın bölgesinden yayın yapan gazeteci bozuntusu sanki çatışma ortasında kalmış gibi çığlık çığlığa, nefes nefese arabaya koşuyordu. oysa ki yangın en az bir kilometre ötede, ebesinin a.ındaydı. gelin görün ki şahan dumanların, alevlerin içinden yayın yapıyor. öyle boş bir yayın da değil. yangına ilişkin bir sürü ayrıntı, bir dolu bilgi var. gece sadece gönüllüler tarafından söndürme çalışmaları yapıldığını, helikopter uçmadığını da onun sayesinde öğrendim mesela. ben teşekkür ediyorum kendisine.
yapı ve kredi bankası
-
maaş bankası olmasına rağmen haftasonu ve mesai saatleri dışında eft ücreti kesen banka.
kurumumla bunlar arasında yapılan maaş ihalesi şartnamesini okudum. şartnamede hiç bir şekilde eft vb. masrafı alınamayacağına dair bir madde vardı. ben de bu maddeye istinaden hakem heyetine başvurarak benden aldıkları eft masraflarını geri istedim. hakem heyeti bunlardan savunma istedi. savunmayı cevaben bana da göndermişler ve hiç utanmadan beni mahkemeye vermekle "kibarca tehdit" etmişler. kurumla yapılan sözleşmede haftasonu eft ücreti kesilebileceği ibaresi yer alıyormuş. eğer başvurunuzu geri çekmezseniz ve hakem heyeti aleyhimize bir karar verirse size dava açarız ve tüm masrafları ödemek zorunda kalırsınız şeklinde bir cevap yollamışlar. madem kendinizden o kadar eminsiniz neden hakem heyetinin aleyhinizde bir karar vereceğinden korkuyorsunuz? böyle bir şey için müşteriye aba altından sopa göstermeye utanmıyor musunuz?
mesele üç-beş kuruş meselesi değil. maaş ödemesi yaptıkları bir müşterilerine bu şekilde muamele etmeleri inanılmaz şekilde kanıma dokundu.
bundan sonra ne hesaplarını ne de kartlarını kullanırım, en kısa zamanda da tüm ilişiğimi keserim.
debe editi:
gönderdikleri "kibarca tehdit" mesajının bir kısmı görsel
türkiye ve iran'ın yer alacağı yeni sscb
-
(bkz: haydi gel lenin'le ol)