hesabın var mı? giriş yap

  • videoyu baştan sona izledim. video'da görülen: koalisyon güçleri, türkiye vs. kürtlere yardımcı olmazsa 6 ayda orda kürt kalmaz. cidden bu adamların hepsi o yetenek ve kararlılıkla savaşıyorsa kürtleri bu coğrafyadan silerler. ışidlinin keleşle mevziye koştuğu sahneye millet bilgisayar oyunlarında cesaret edemiyor. daha önce birisi yazmış, bu adamlara karşı siperde bekleyerek bir şey yapamazsın, üzerlerine gidip süpürme harekatı yapacaksın. tabi buna pkk/pyd vs.'nin ne gücü, ne yeteneği, ne de cesareti var. eşiyle alışveriş yapan adamı sırtından vurmak daha kolay.

  • o kadar ağladıktan sonra "yine de dönmem yea" diyerek ne kadar karakterli olduğunu gösteren arkadaşın tweet zinciri.

    ayrıca türkiye'de yaşadığı takdirde 2000 tl kira vereceğini düşünmektedir. lan neyse.

  • mis gibi koyları olan küçük kasaba. mavinin canlılığı, güneşin parlaklığıyla birleşince geç keşfettiğine pişman oluyor insan. bu mevsimde suyu epey soğuk olsa da kafa dinlemek, sevgilinizle/eşinizle başbaşa kalmak için ideal sakinlikte bir yer olduğu kesin. insanda, gözünü kapatıp huzuru ararken bir yandan gözünü açıp daha çok bakmalıyım hissi uyandırıyor.

  • bu dizinin başından beri aktarmakta olduğu metin 5x11'de çok net özetlendi. zaten her bölüm veriliyordu ama bu sahnede nefis:

    --- spoiler ---
    çalıların arasından ses gelir. herkes panik yapar korkuyla silahlarına sarılır. bir zombi hızla üstlerine doğru yürümeye başlar. bunun üzerine herkes rahat bir nefes alır.
    --- spoiler ---

  • acun firarda programında, acun'un yurtdışında bir barda önüne gelen kıza sarkıntılık yapıp yılışan bir tipi gösterip, "görüyorsunuz sayın seyirciler magandalık sadece türklere özgü degil, avrupa'da da magandalar var" demesi, ardından o kişinin gelip, "abi nasılsın? ben de türküm" demesi.

  • ancak akp iktidarında gerçek olabilirdi, oldu da. zira olmayan yerli üretim uçağı seçim öncesinde yine göklere çıkarmayı başarmış olan tek parti akp idi. baktılar bu eyyamları halk çok beğeniyor, 24 km ray ile yurdu demir ağlarla döşediklerini iddia ettiler, ilki çok beğenilince, olmayan uçağı gökyüzüne çıkaranlar bu sefer olmayan rayları yeraltına indirdiler. oysa bakıyorsun karşılarına aldıkları, rakip gördükleri 1920'lerin iktidarı yılda ortalama 180 km ray döşemiş.

    şimdi birileri çıkıp diyecek ki "o zamanki raylarla bu zamankiler bir mi? her şey elektronik falan" o zaman ben de diyeceğim ki "be pezevenk, savaştan yeni çıkmış, parası olmayan, iş gücü olmayan, yorgun, bitkin, kafasını kaldırmaya çalışan türkiye cumhuriyeti ile bugünkü türkiye'yi kıyaslamasını biliyorsun ama!?"

  • - ne okumuştun sen oğlum?
    + bilg. tekn. ve prog. amca
    - hee 2 yıllık mı?
    + he 2 yıllık
    - bizim oğlanın bilgisayara virüs girmiş ne yapcaz onu?
    + temizlenmesi lazım
    - sana getirsek de bir baksan
    + ben bilmem amca onu 4 yıllık okuyanlar temizler.

  • look sir!

    i have couple of words to tell you. you are a big man, with money and everything. thousands work for you. would it make you look cool to play with their future, leaving all those innocent kids without shelter and food? but why wouldn't it? wasn't that you who never pitied his own daughter, avoiding a handful of happiness?

    can't you see sir? these kids love each other. but i'm talking in vain, trying to teach how to love to someone who doesn't know what it is. huh!, you, the big boss, billionaire, factory owner mr saim !

    do you think you are great? no you aren't, but i am. i! master yaşar!
    you're nothing compared to me, get it? nothing! you have no value to me. yet, for sure you won't be able to do any harm, neither to my daughter in law, nor my son!. nor you can destroy, scatter and defeat us. because we're not bound to one other with money but with love. we love one another. we are a family, a beautiful family. do you think you are strong enough to knock this down?

    don't touch my family anymore! don't touch my children, my son and my daughter in law. if you are to harm them; i, the man who hasn't even hurt an ant in his entire life , master yaşar, would pull the trigger and shoot you down, without thinking a second.

    got it? i'd shoot you down and never look back at you!

  • turkiye'de silah sahibi olmanin ne kadar da basit oldugunu bizlere tekrar gosteren bir olayda yaralanan sarkici.

    bir de gun gecmesin ki hakkinda chain mailler yollanmasin;

    bir inşaat işçisi, ancak yasa dışı yollarla sıfırdan bu noktalara gelebilir.
    gazetelerden;
    - 1981'de izmir fuarında polise hakaretten tutuklandı.
    - 1990'da kokain operasyonu sanığı; 1994'te beraat.
    - 1990'da şehmuz iigin'le kaset yüzünden anlaşmazlık yaşadı.
    etilerdeki villası kundaklandı.
    - 1990'da maksim gazinosunda ayağından vurdular.
    - 1991'de urfadan bağımsız aday oldu. seçim kampanyasına havaya 5 el
    ateş açarak başladı.
    - 1995'te hasan heybetlinin sünnet düğününde "meskun mahalde ateş
    açmaktan" gözaltına alındı.
    - 1996'da urfada ahmet toptanla tartıştı. yeğeni fevzi tatlı'ya öldürttü.
    - 1998'de arabasını kurşunlayan hasan boranın adamı a.uçmak
    kurşunlanarak yaralandı.
    - eski menajeri hasan boranın müzik şirketi oğlu ahmet tatlı ve
    adamları tarafından basıldı.
    - 2000'de iki ruhsatsız tabanca için gözaltına alındı.
    - 2000'de pilot nusret ertürkü tehditten savcılığa ifade verdi.
    - 2002'de derya tuna bacağından vuruldu.
    - 2003'te asena bacağından vuruldu.
    - 18 yıl hapis isteği ile sauna çetesi üyeliğinden yargılandı.
    - yd: anımsadığım kadarıyla 7-8 yıl önce milliyet gazetesini alenen
    "yok ederim" gibi sözlerle tehdit etti. (savcı ve basın adeta sus
    pus..)

    biz böyle birini cumhurbaşkanı, başbakan, devlet ve türk medyası
    tarafından adeta kahraman ilan ederek, kimseye gösterilmeyen ilgiyi
    gösterdik.

    ve suçlarının ne olduğu bilinmeden yüzlerce gazeteci, bilim adamı,
    subay tutuklu... haberal, perinçek, balbay, özkan ve niceleri hücrede.

    avrupa, amerika, japonya dahil tüm dünyanın her konserini 15 dakika
    ayakta alkışladığı fazıl say ve muhalif "gerçek"sanatçılar adeta vatan haini..

    halka, gençlere ne güzel örnekler sunuyoruz..
    geleceğimizi ne güzel hazırlıyoruz.

    --- fin ---

  • bundan yaklasik dort sene once kadar uc arkadas organizasyon isine girmistik. bir arkadas vasitasiyla da kendisiyle tanisip oglunun bir yas dogum gununu organize etmek uzere bulustuk. kendisi de bunun karsiliginda bizi sayfasinda yayinliyacakti yalniz, hali tavri o kadar itici ve ukalaydi ki bulusma sonrasi arkadaslarla konusup isteklerini yerine getiremeyecegimizi belirten bir mail attik. oglunun dogum gunune iki ay kadar zaman vardi kimseyi magdur etmemis, verdigimiz sozden donmemistik. o aksam sayfasinda rezil ederek bizi yayinladi. altina da gerizekali ihtiyac sahipleri diyerek seviyesizce hakaretlerde bulundu. o kadar ileri gitti ki biz sayfayi da isi de kapatmak durumunda kaldik. o zaman ben hamileydim ve hormonlar sebebiyle bu basit olayi gozumde cok buyutmustum. avukatlarla gorusup hakkinda suc duyurusu acicak kadar ciddiye almistim hatta. sonra hepsinden vazgectim ve bir aksam ellerimi acip yapilan bu haksizligin bir gun yerini bulmasi icin dua ettim... hak yerini bulmus... aradaki fark biz kimseyi ne kandrdik ne de yalan soyledik. simdi o da hamile ve bana yasattiklarini yasiyor. sasirmadim. tanim: sahte psikolog (sayfasinda paylastigim bu yorumu hemen silecegini tahmin ediyorum. o yuzden burda da kalsin istedim) edit: engellemis bile

  • değerli arkadaşlar burada yazılan yorumların çoğu duygusal ve gerçek dışı. boşanma deneyimini yaşayan babalar dışında bu konuyu anlamak kolay değil. medeni insanlarda olması gereken boşanırken mal paylaşımı, nafaka, çocuğa karşı yükümlülükler, görüş süreleri gibi konularda anlaşıp ortak velayet düzenlemektir. ancak bazı kadınılarımız ile boşanma sırasında maddi konularda anlaşmak mümkün değildir. çünkü boşanırken bazı kadınlar, boşandığı adamı yolunacak kaz olarak görmektedir. buna boyun eğmeyen babaya karşı en etkili silah çocuktur. boşanma bu çekişmeye girdimi böyle kadınlar çocuğun psikolojisini düşünmez. çekişme başladığında olan baba çocuk ilişkisine olur çünkü çocuk anneye yakın ve ilgisine muhtaçtır. küçük yaşta annenin dolduruşuna açıktır. unutmayınız ki her baba için çocuğu dünyadaki en değerli şeydir. ve bu da aynı zamanda kadının silahını güçlü yapan şeydir. bir baba-çocuk ilişkisini bitirecek kadar güçlü ve zalimce kullanmaya elverişli.

    peki madem babalar için çocuk bu kadar önemli neden istenen şartlara boyun eğip ortak velayet alamıyor babalar diye soruyorsanız, çevrenizde boşanma süreçlerindeki kadın taleplerine bakmanızı öneririm. erkek kadın eşitliğini dilinden düşürmeyen, benim de kazancım var, ekonomik özgürlüğüm var kimseye ihtiyacım yok diyen türk kadınını birde avukat bürosunda görün. (anlaşma için önce oraya gidilir).

    velayet çekişme sonrasında anneye verilir. baba kanuni (maddi) haklarını, hakimin belirlediği nafaka yükümlülüğünü alır. sadece 2 haftada bir (+ tatiller) çocuğu görme halkı vardır. çocuğun ikameti, eğitimi, sağlığı dahil hiç bir konuya karışamaz. bu süreçten sonra babanın psikolojisini ve çocuğun babaya karşı doldurulmasını da buna ekleyiniz.

    peki, anne boşanma sırasında yasal hakkı olan imkanlarla (mal paylaşımı+nafaka) yetinseydi ve ortak bir velayet anlaşması yapsaydı, yaşanan sorunları çocuk üzerinden cezalandırmayacak medeni seviyede olsaydı, boşanma sonrası nasıl bir baba-çocuk ilişkisi nasıl olurdu dersiniz?

    eşler arasında yaşanan çekişmenin derinliği dışarıdan bilinemez. bu çekişmenin sonuçlarını çocuklar yaşar. sürecin bu duruma gelmesini önlemek sadece babanın elinde olan bir şey değildir. annenin işbirliğini gerektirir.

    tamam ilgisiz babalara saydırın da arada bir "nasıl bir anne ki boşanma sonrası baba-çocuk ilişkisini sağlayamamış " gözü ile de değerlendirin.

    edit: kızgınlıkla yazdığım bu entri'deki bazı genellemeri düzelttim. incittiğim kadınlar olduysa af dilerim.