hesabın var mı? giriş yap

  • mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :

    1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
    2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
    3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
    4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
    5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
    6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
    7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
    8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
    9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
    10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
    11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
    12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
    13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
    14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.

  • ''ekli mailimde bu konu ile ilgili bilgi vermiştim'' şeklinde bir e-mail de bunların arasındadır.

    maillerine düzgün bakmadan tekrar aynı şeyleri soruyorsun. alık mısın arkadaşım? anlamı çıkarılabilir.

  • "ayrılık esnasında kaskı ver dediğimde" al be al senin 100 liralık kaskınamı kaldım" dediği için 110 tl ye veriyorum" kısmı ile yaran ilandır.

  • ankara'da okuduğum senelerde, trabzonspor'da oynuyordu. bir gün otobüse bindim ve bir amca bana umut bulut'un gol attığı bir maçta, umut ile ilgili bir spor manşetini gösterdi. "bak, oğlum bu benim." dedi. kendisiyle o denli gurur duyan, otobüste tanımadığı insanlara bile oğlunu anlatma isteğiyle yanıp tutuşan bir babası vardı ve bu kadar senedir, umut bulut hakkında tek bildiğim şey de bu. sanırım yeter de artar bile. başı sağolsun.

  • lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.

    -: hşşş, bu ne bu?
    madboy: ne?...
    -: niye kanlı bu?
    madboy: benim kanım diil...
    -: katil piç! akşam görüşücez senle.

    attı suratıma t-shirt'ü gitti.

  • ilk önce ünlü düşünür tuğçe kazaz zannettim. sonra baktım o değil. müridlerinden biri. madem bu kadar seviyorsun gel burda yaşa. bunlara neden oy kullandırılıyor onuda anlamıyorum. sen elin memleketindesin ve türkiyedeki seçimlere katılıyorsun. dahası burada yaşamadığı gibi burayıda bilmiyor. 13 yıldır neyi kısıtlamışlar diyor. müslüman olmayana dinsiz diyor. afedersin ama senin tespitini sikim.

    boş boş konuşan aklınca ayar veren gurbetçi troll.

  • akp dönemi savcısına ait cümle. şaşırtmaz... sildirir bu başlığı da nasılsa. savcı değil mi, ona her şey serbest...

    ek olarak, yol vermeyen vatandaşa söylediği laf değil, (videodaki beyana göre) emniyet şeridinden giderken aracına çarptığı, kaza alanını terk etmek isterken karşı çıkan vatandaşa söylediği laftır. vatandaşı ezmeye çalıştığı da videoda gözükmektedir.

    ama olsundur, o savcıdır. ona serbesttir...

  • buralarda çalışan personelin partili belediye müşavir kadrosuna eş dost akraba kontenjanındanmış gibi atanmaması gerekir. poligonlarda ortaya çıkabilecek hayati tehlikeler atış sürecini yürüten ve kontrol altında tutan personelin uyanıklığıyla, neye dikkat etmek gerektiğini bilmesiyle falan ancak ekarte edilebiliyor. yani o iş "hop silahı başkasına doğrultma" "şeytan doldurur" demekle bitmiyor. teknik ve deneyimli personel gerekiyor. çünkü bazı şeyler vukua geliyor ki resmen görünmez kazaya davet çıkartıyor. bunların en bildik ve en sinsi üç tanesi mesela şöyledir.

    patlamayan mermi / misfire : tetiği çektiniz, horoz (veya glock gibi silahlarda striker) iğneyi kapsüle vurdu ancak hiçbir şey olmadı. silah patlamadı. işte o sıkıntılı bir durumdur "bu silah mı bozuk ya" diye gözünü dayayıp namludan içeri bakan bir takım canlılar her zaman olur. ancak bu senaryo kötünün iyisidir. silahın sürgüsü geri çekilip patlamamış mermi çıkartılıp ateşe devam edilir. silahta bir arıza ya da atış güvenliğini tehlikeye sokan bir durum atıcı insan gibi davrandığı müddetçe olmaz.

    sonradan patlayan mermi / hang fire : tetiği çektiniz ve aynı yukarıdaki gibi hiç bir şey olmadı. ancak 1-3 saniye sonra gecikmeli olarak silah patladı. bunun nedeni de genel olarak eski veya su altında kalmış mermilerin kapsüllerinin teklemesidir. bu olayın doğuracağı tehdit patlamayan mermiden çok daha fazladır. zira "aha silah patlamadı bozuk bu galiba" diye namluyu sağa sola çeviren atıcılar ilk örnekte azar işitirken bu senaryoda ölüme yaralanmaya sebep olurlar. patlamayan silah durumlarında bu yüzden atış yöneticisinin ilk işi sözlü olarak ikaz ile namluyu hedefe bakar durumda tutmaktır. atışı yöneten açısından sıkıntısı ise kapsülüne vurulmuş merminin ne kadar süre sonra patlayabileceği kestirilebilir bir şey değildir. şurada sonradan patlayan mermilerin toplandığı bir video var. en baştaki mg3'ün başına gelen şey benim kabuslarıma girer o kadar kötü.

    maytap mermi / squib fire : bunun kadar sinsi bir olay herhalde yoktur. mermi patlar ancak çok güçsüz bir şekilde, sesi az ve/veya tıslayarak patlar. sürgü geriye birazcık gider ancak boş kovanı atamaz. atıcı hemen duralar. silahında bir sıkıntı olduğunu farkeder. yukarıdaki örnek gibi sürgüyü çeker ve hop silahtan dışarı bir boş kovan çıkar. silah patladı diye düşünüp silahı doğrultup atışa devam etmek ister. aksini düşünmesini sağlayacak bir şey de yoktur. ancak işin aslı mermideki barut çok kötü bozulduğu için gereken itiş kuvvetini ve basıncı karşılayamamıştır. çekirdek kovandan ayrılmış ancak namludan çıkamamıştır. yani namlu kurşunla tıkanmıştır. tıkalı olduğunu bilmediği namluya yeniden mermi sürüp atarsa da silah atıcının suratına patlar. kapak takımı parçalanır ve bazı durumlarda silah bomba gibi her yere şarapnel saçarak patlar. poligonda sağda solda duran herkes bundan nasibini alır. meşhur maytap mermi patlamaları şurada var

    bunları önlemenin en iyi yolu mermi depolamada kırk yılı geçirmemek, istiflenen mühimmata da iyi sahip çıkmaktır. o yapılamıyorsa ve kötü mermi tedariki de varsa bunun önüne tam olarak geçilemez. patlamamış mermi vakalarında özellikle sıralı atışlarda kimin silahının ne yaptığına mümkün mertebe dikkat edilmeli, hemen tüm atış süreci kesilmelidir. süreci yöneten sorun yaşayan atıcıya yaklaşıp sürgüyü çektirmeli, namlunun boş olduğunu da kontrol ettirmelidir. ancak bazen o bile işe yaramamaktadır. ülke olarak 1950 üretimi mühimmat hala raflarımızda duruyor. bizde de hatalı mermiler, alev topu yapanlar kapsül arızaları kaç kere yaşandı oradan biliyorum.

  • tahta cetvelle parmak uçlarına vurulurdu. ,

    şimdi öyle mi el bebek gül bebek ,ondan mal gibi bir nesil yetişiyor zaten. servise bin okula git ,servise bin eve git. ben karlı okul yollarında ne sokak çocuklarından ne de öğretmen denilen psikopatlardan yediğim dayakları yazsam köprü olur.

    biraz salak olabilirim ama dayanıklıyım.