hesabın var mı? giriş yap

  • tanıtımını izledim, tuba büyüküstün'ü at tepiklemek üzereyken kıvanç tatlışey gelip kurtarıyor. sonra tuba büyüküstün her zamanki piremsesliğiyle burkulan ayağını leğene sokmuşken bunun 2 çocuklu fitneci yengesi olduğunu tahmin ettiğim bir dış ses "hiçbir kadın hayatını kurtaran adama kayıtsız kalamaz" diyor.

    ahahsd tatlım, kıvanç tatlıtuğ'a kayıtsız kalmamak için hayatımızı kurtarmasına gerek yok, nefes alarak yanımızdan geçmesi yeterli.

    ayrıca, (bkz: içerdeçocukvar'a destek kampanyası)
    10 tl arkadaşlar, sadece 10 tl. boş geçmeyelim.

  • tanım : bu filmle tanıdığım ve dikkatimi üstüne çekmiş olan finlandiyalı yönetmen juho kuosmanen'in -rosa liksom’un aynı isimli romanından uyarlanan- 2021 cannes film festivali'nde jüri büyük ödülü kazanmış 2021 yapımı 107 dakikalık aşk filmidir.

    yorum : bu film; yoldan çıkanların, öksüz ve cesurların tur rehberi niteliğindedir.

    *voyage voyage-desireless
    *love is the drug -roxy music
    *toglolt-soyol erdene

    filmin ilgi çekici ve hikayeyi tamamlayıcı şarkılarıdır.

    --- spoiler ---

    filmi görüp de gelenler için:
    --- spoiler ---
    ''önemli olan nereye kaçtığın değil, neyden kaçtığındır'
    laura'nın kör ve yakıcı bir aşka tutulduğu, yaşantısına hayran ve içinde olmak istediği irina'nın evinde güzel bir sohbet esnasında duyduğumuz bu replik filmle ilgili ilk ipucunu bize usulca veriyor aslında.

    irina laura'nın ne ilk ne de son aşkı ancak laura henüz bunun farkında değil.
    laura trene biner binmez onu ilk karşılayan gestapo görünümlü, soğuk ve onu dağınık görünüşüyle yargılayıp iğneleyen tren görevlisini karşısında buluyor.
    sonra da kötü kokusu dik bakışları ve sert duruşuyla korkutucu yol arkadaşı ljoha ile karşılaşıyor.
    bu arkadaş ile yolculuğa çıkmaktan korktuğu için yardım için gittiği ilk adres -belki de kaçtığı annesi gibi olan- tren görevlisi oluyor.
    ama görevlinin cevabı çok net: ''başka bir fırsatın mı var sanıyorsun?''
    hemen sonra trendeki diğer insanlardan umutsuzca yardım isterken buluyor kendisini. ama insanların soru sormadan yardım etmek istememesi ki aslında hiç kimsenin zaten yardım etmeyeceğini anladığı o anlardan sonra yersiz ve hadsiz soruların canını çok yakmasıyla birlikte tekrar kompartmanına dönmek zorunda kalıyor.

    ljoha çoktan sarhoş olmuştur, onun için hayatının kalan kısmında madende çalışacak olmanın can acısını azaltmak için bulduğu çözüm sarhoş olmaktır.

    laura kendisine çok ters de olsa bu öfkeli sarhoşu kendisine git gide diğer herkesten daha yakın hissetmeye başlar. büyük aşkı irina'nın içini yakan yokluğu ljoha'nın boş yatağında kendini var eder.

    laura bu yalnızlık ve sıkışmışlık içinde birden taptaze bir nefes gibi kendi anadilinden kibar bir ses duyar ve sorgusuzca artık en güvendiği kişi o yakışıklı finlandiyalı, gitarlı gezgindir ve ljoha dan kaçmak için onunla trenin durmak zorunda olduğu soğuk bir şehirde yürüyüşe çıkarlar.

    gitarlı gezginin laura'nın irina'ya ait tüm anılarının -geçmişinin- içinde olduğu kamerasını çaldığını anladığı anda yanındaki tek şey ljoha'nın varlığı ve söylediği ''tüm insanlar gebersin'' repliğidir.

    laura o andan sonra ilk büyük kırılmasını yaşar. halihazırda çektiği sıkıntılar, o yakıcı yalnızlık anılarının bir hiçe dönüşmesi artık kime güvenip güvenemeyeceğini bile unutturmuştur. neyse ki artık onu anlayan ve gerçekten yanında olan bir yoldaşı vardır, ljoha...

    o andan sonra artık ne soğuk üşütür onu ne de yalnızlık yakar. çektiği sıkıntılar, bunalımlar ve hayal kırıklıklarına rağmen hayatın mucizesine bir kez daha umutlanmıştır. bu tren yolculuğu baştaki laura yı değiştirmiştir artık.

    acılarına alışıp her şeye rağmen gülmesi mümkün kılınmıştır...

    özetle bu tren yolculuğu laura kızımızın zihninde tüm hayatını sorguladığı anlamlandırdığı özel bir yolculuk olmuştur. başta yolculuğa bir bahane koymak adına -gene irina'nın evinde başkasından duyduğu- ''bugünü anlamak için geçmişimizi iyi bilmemiz gerekir'' repliğini bize kendisi bizzat yaşayarak anlamış ve bize de göstermiştir.

    velhasıl yönetmene teşekkür eder laura yı yanaklarından öper hepinize iyi şanslar dilerim.
    saygılarımla.

  • şu kalabalık istanbul'un yoksul, getto semtlerinden birinde toplanmış olsa muhtemelen moda sahilde tepinen videodaki bu embesil kitle etmedik laf bırakmayıp, cahillikten dem vuracaktı.

    görüldüğü üzere gerizekalılığın semti yok. yani aşı bulundu, ilaç halloldu virüs mü bitti? lan ne salak insanlarsınız siz.

  • başlık: japonlarda l harfi yokmuş lan

    1. oha şu anda aydınlandım ... amk l yok . lüleburgaz diyemiyo adamlar

    2. satrançta at nasıl gidiyor bunlarda amk, tam bi kaos

  • tanımsız ve yorumsuz:

    "polisin kendilerine “terörist muamelesi” yaptığını ve travmatize olduklarını kaydeden aile, avukata başvurduklarını ve almanya'ya geri dönebilmeleri için bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi."

  • sadece uganda'da gerçekleşebilecek mucize olay. düşünsene, sunucu defalarca başarısız evlilikler yapmış ve boşanmış, gelecek vatandaşa kısmet arayacak.

    aslında mesaj da iyi, mesele evlenmek değil yiğen, evli kalabilmek.

  • abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunlugu sunnetlidir, hijyen amacli.

    kaynak: abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunluguna vurdurttum.

  • bakın açık söylüyorum.
    doktoram bitti.
    ikinci master bitmek üzere.
    işime de tapıyorum.
    ama hiçbiri beni "kod yazan kadın" olmak kadar havalı yapmıyor.
    yeni başladım, keyifle devam ediyorum.
    resmen "girl talk"tan sıyrılıp "man talk" olayına giriyorsunuz.
    masaya onlarla birlikte oturuyorsunuz.
    "man the maker"a kafa tutuyorsunuz.
    "solu birleştirecek kodu buldum:
    <div style="text-align:left;">"
    gibi salak geyikler bile yapabiliyorsunuz.
    buradan tüm hemcinslerime sesleniyorum:
    yo kızlar bunu hak etmiyoruz!
    yo kızlar bunu kabul etmeyelim.
    yıllarca "teknolojiyi getiren erkek" miti ile uyutulduk. persil yeşil adam ve mr. muscle bile bu fikri ekti beyinlerimize.
    inanın kolay!
    inanın salak diziler izlemek, popüler edebiyat okumak yerine buna zaman ayırsanız dünyayı değiştiririz.
    avm tipi aile kadını olmayın nolur!
    tüketen değil, üreten biz olmalıyız.
    hepimize güveniyorum.

    edit: hepiniz çok tatlısınız! ayrı ayrı mesaj atacağım akşama.
    (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası)

  • çizimleri harikulade olan ve bence yapılmış en güzel spider-man çizgi dizisidir. aynı zamanda çizgi romana en yakın uyarlama** olarak gösterilen çizgi dizi de tasdır. gerek açılamaları, gerek anlatımı film kurgusunu andırır.* fazla flashback içeriyor olması ve bir süreden sonra kimi aksiyon içerikli detayları/kesitleri seri içerisindeki başka bölümlerden afırıp başka bölüm içine koyması belki de seri için söylenebilecek tek olumsuzluk. ancak bunu ne ufaklıkken** ne de şimdi izlerken içerledim ne olursa olsun zamanının* en kalite çizgi filmler arasında zirvelerde yer alıyor. introsundaki hard rock etkileşimli spider-man cingılı ise gönüllere taht kurmuştur ve hala izlerken bitmesin dediğimdir. 5 sezonun sonunda hala cevapsız kalan sorular mevcut. her ne kadar senarist bu fikirde olmasa da izleyiciler açısından durum böyle. misalen, her ne kadar son bölümde madame web, petera mary janei bulacağına dair söz verse de mary jane'in nereye gittiğini, başına ne geldiğini bilmiyoruz zaten öğrenemeden de spideye güle güle diyoruz.* john semper'in* dediğine göre eğer seri devam ediyor olsaydı portal açan time dilation accelerator yüzünden kaybolan mary jane'in koloniel dönem ingilteresinde olduğunu görecekmişiz.*

    spider-man the animated series dönemin en hit çizgi dizisi olmasına rağmen devamı gelmedi bunun sebebi ise o dönem fox kids networkün başında olan margaret loesch'in yapımcılardan avi arad'dan hoşlaşmadığından* ve aviyi proje dışına atmak istemesinden dolayı ve bu durumda da ekip olarak devam edilemeyeceğinden şov kanal tarafından iptal ediliyor... inanılır gibi değil!**

    böyle muhteşem bir çizgi dizinin devamının gelmemesi, evet secret wars ve devamındaki 2 bölümlük finali epikti ancak bu hala çizgi dizinin ortada bırakılmışlık hissini ortadan kaldırmıyor, eminim ki bir çok çizgi film ve örümcek adam hayranı için üzücü olmuştur. 5 sezonu da bitirdikten devam etmesi için yalvardım resmen! sonra son dönem çizgi filmler* şu animated seriesin serçe parmağındaki tırnak bile olamıyor yemin ediyorum.* unutmadan, x-men the animated series ile birlikte televizyonda yayınlanan en uzun çizgi dizi özelliği de taşımakta spider-man the animated series.

    bu seriyi takip eden spider-man the new animated series bol miktarda cgi içermekte*, izlemek nasip olmadı.** tamam tas'da da mevcut bilgisayar müdahalesi ancak çizimlerin dokusunu bozmadan bu yapılmış güzellik burada. seriye peter parker ile mary jane'in evli olduğunu görerek başlıyoruz. ancak anladığım kadarıyla bu seri sinemada izlediğimiz spider-man serisiyle paralel gitmekte. haliyle buna da tam olaran ilk tas'ın devamı olarak bakmak mümkün değil. ayrıca yeni tas'ın ilk sezonu bittiğinde* sinemadaki spidey'in ikinci filminin geleceği açıklandığından the new animated seriesin devamının gelmemesi yönünde karar alınıyor.*

    takiben tas'ın güzelliğine yaklaşabilen* spectacular spider-man serisi genç peter parkerı konu almakta, internetten okuduğum ve bir kaç bölümden üçer beşer dakika izlediğim kadarıyla, çizimleri tas'a kıyasla çok basit. eğlenceli olsa da biraz the o.c. havası var sanki. bir kaç tane daha spider-man çizgi dizisi piyasaya çıktı ancak duyduğum kadarıyla spectacular spider-man serisi oldukça başarılı olmuş ki iddiaya göre tas hatta spider-man and his amazing friendsden bile fazla izlenme oranı almış ve sevilmiş. 2008 ve 2009 senelerinde best animated series ödüllerini almış olsa da ben bu başarıyı nüfus artışına bağlıyorum.*iki sezonu izledikten sonra fikrimin değişeceğini pek sanmıyorum en nihayetinde tas'ın üstüne koklanacak gül yok*ama gene de izlemek için şans verilebilir gözüküyor.

    efendim demem o ki kendisini* seviniz, sevdiriniz. ben şahsen taşınabilir hard diskte tutuyorum malum bu gidişle çizgi filmlerin kalitesi giderek düştüğünden sonraki nesillerin kalite çizgi film izlemesi adına, tabi kendim için diyorum bunu malum çoluk çocuğa karışırsak yarın öbürgün, spider-man the animated series çok kıymetli.*

    ek: linkte john semper ile yapılmış güzel aydınlatıcı bir röportaj var. mesela serinin sonunda neden peter parker ile mary jane'in bir araya gelemediğine/gelmediğine dair açıklamalar var.

    edit: entryde olan bir kaç yanlış bilgiyi düzelttim.

    edit2: linki yeniledim.