ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arda turan
-
kendisine hayırlı yolculuklar ve atletico madrid yedek kulubesinde başarılar diliyorum. türkiye'nin gelmiş geçmiş en yetenekli futbolcusu diyenler rıdvan dilmen'i tanju çolak'ı sergen yalçın'ı izleyememiş bahtsızlar olsa gerek.
türk hava yolları
-
sabah radyoda bu kuırumdan bir yetkilinin açıklamasına denk geldim. aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
"uçaklarımız artık suriye üzerinden uçmayacak. sağından veya solundan dolanacak"
sağ sol ne lan, amk doğu batı bile demeye kafası basmayan ilkokul çocuğu gibi düşünen adamlara açıklama yaptıran şirket. he yavrum camiiyi geçince sağda di mi?
ekleme: ahan da size kaynak
ayvatoğlu'nu kınamak yerine ona ulaşmak gerek
-
niyazi birinci‘nin oğlundan gelmiş söz.
cehapeli bira içse, alkolik, ayyaş, bunlara yönetim mi verilir ama akepeli koko çekse “kurtarmak lazım onu genç daha”
ingilizcesi karizmatik olan semt isimleri
-
woodcastle : tahtakale
darktown : karaköy
mt. belt : kayışdağı
newtown : yeniköy
medalstone : nişantaşı
midtown : ortaköy
topfield : tarlabaşı
gibi örneklerle desteklenen, ingiltere'de yaşıyormuş izlenimi veren düşünce...
edit: ...yi destekleyen örneklerdir.
başlığım taşınınca tanımım babasız gibi ortada kalmış.
zengin koca bulup evlenmek
-
başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.
adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.
yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.
herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.
çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.
o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.
game of thrones
zam yapmak yerine ürünü küçültme prensibi
-
insanları aptal yerine koymanın, kandırmanın yeni yolu. epey de popüler.
eminim sizler de farkediyorsunuzdur bu gözü açık firmaları. her sektörde görmek mümkün ama ben bir kaç örnek vereyim.
- 300'den 250 grama düşürülen ekmek.
- 5'ten 4 buçuk kilograma düşürülen sıvı yağ.
- önceden 200'ken şimdilerde 150 mililitre su eklenmesi gereken hazır içecek türevleri.*
- paketin dibine bir avuç koyulan kuruyemiş türevleri.*
- gramajı düşe düşe fındık boyutuna getirilmiş hazır kekler.*
- 250'den 200 mililitreye düşürülen cam şişe içecekleri.*
- gramajı azaltılmış kişisel bakım ürünleri.*
bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. insanların dikkatsizliğinden faydalanıp hiç zam yapmamış gibi görünmek, sinsi hesaplar peşinde koşmak ne kadar etik bilemem ama o markalardan uzak duruyorum. gidip pahalı da olsa diğer markayı satın alıyorum. adam olsun da varsın zam yapsın.
edit: birkaç ekleme daha yapmak istiyorum.
- büyüğünün fiyatıyla satışa sunulan bir alt boy yumurtalar.
- cips, bisküvi, çikolata türevleri.
- 750'den 650 mililitreye kadar düşürülen şampuanlar.
- makarna, dondurulmuş gıda türevleri.
- adeti azaltılmış temizlik ürünleri.*
- dondurmalar.
evet ben de biliyorum bunlardan sağlıksız olanları, üzerinde gramajının yazdığını, bunun bir pazarlama stratejisi olduğunu. ama bu ürünlerin çoğu çocuklara hitap ediyor, kandırsınlar mı yani daha muhakeme yeteneği bile gelişmemiş yavrunu? sen ekmek yemiyorsun diye yiyenleri aldatsınlar mı? paketi bile değiştirmeyip daha da mı azaltsınlar ürünleri. akıl fikir diliyorum böyle düşünenlere.
olan biten
-
mete gazoz, yarın yazarların sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
garsona teşekkür eden müşteri
-
2 gün önce mcdonald's ta bir şeyler yedim. saat gece 10 gibiydi ve masaları toplayan minimum 55-60 yaşında bir abiydi. ihtiyacı olmasa o saatte orada olmaz değil mi ?
benden önce masada oturanların boşlarını aldı sadece 1 kere teşekkür ettim inanılmaz mutlu oldu.
kalkarken de kendi çöpümü kendim attım, kolay gelsin iyi akşamlar dedim gene inanılmaz mutlu oldu ve bir sürü olumlu dilekte bulundu benim için.
insanları mutlu etmek aslında bu kadar kolay.
hayatında hiç pedikür yaptırmamış kız
-
kendi kendine pedikür yapıyor olabilmesi ihtimali yanında pedikür yapacak alet edevat alamayacak kadar dar gelirli olabilir, türkiye'de yasayan milyonlarcası gibi pedikürü düşünemeyecek kadar yorucu imkansızlık dolu bir hayatı olabilir ve hatta pedikür nedir onu bile bilmeyebilir. günde 18 saat çalışıyor olabilir, gündelikçilik yapan 5 çocuk annesi olabilir, 14 yaşında daha hayata dair birşey öğrenemeden bir adamın 2. karısı olmuş olabilir, ilkokulu bile bitirmemiş olabilir ve hatta okumayı bile bilmeyebilir. çok mu abarttım sizce? o zaman siz de yaşadığınız ülkeye gözlerinizi kapatmış bir hayal dünyasında yaşıyor olabilirsiniz...
sobalı evde büyümüş çocuk
-
sobanın üzerine bırakılan tükürüğün kıpraşmasını izlemiş çocuktur.
tarık akan
-
yine yanlış uzun gitti.
tarcanlar oto ekspertize verdiğim ekspertiz raporu
-
ehliyetim yok. arabadan anlamam ama şiir gibi yazmışsın hocam. okudum, okudum sonra tekrar okudum.