hesabın var mı? giriş yap

  • ekşici kardeşlerimin hemen yüklendiği uygulama. yoğunluktan sıraya aldılar, inşallah osmanlı tapularımız da ortaya çıkar ya rabbi. diriliş ertuğrul, payitaht, cennet mekan abdülhamit han hazretleri, mehter. totemlerimi yaptım bekliyorum!

    edit: kayıtların geriye gidebildiği kadar; bir taraf 1849'dan beri, bir taraf da 1856'dan beri aynı köyde. ben de diyorum dağ, taş, bayır bütün köy nasıl sadece bizimkilerin diye. meğer onlar hep oradaymış da dağ, bayır sonradan oluşmuş. vaynasını.

  • süper olay.

    ekran görüntüsüne gerek yok, twitter'da #receptayyiperdoğan yazıp aratırsanız nadide örneklerine tanıklık edebilirsiniz.

  • komşu oğludur. üniversiteyi ilk yılında kazanmıştır, bitirdiği sene askere gidip gelmiş, geldiği gibi işini bulmuştur. iş yerinden eli yüzü düzgün bir kız bulmuştur, seneye yaza da düğünleri olacaktır. sen de hala bilgisayarın başında oturdur. biz hep ellerde görürüzdür zaten böyle şeyleri. biz bu dünyaya baki değilizdir oğlum, bak yaşıtlarımız kaçıncı torunlarını seviyordur. işlerinizin yoluna girdiğini, dünya gözüyle mürüvvetinizi görmek istiyoruzdur.

    allah belanı versindir komşu oğlu. mahvettin beni komşu oğlu!!!

  • insana dair sınırların aslında ne kadar zihinsel olduğunun bir göstergesidir.

    deliliği, insanın dünyayla bilinen zihinsel bağlarının kopması ya da gevşemesi diye tanımlayabilirim. uzunlamasına bir süreç olabildiği gibi, geçici de olabilir.

    deli kuvveti ise bu durumun içindeki insanın olmadık yer ve biçimlerde ortaya koyduğu bedensel güçtür. onlarca örnek hatırlıyorum ama bir kaçı aklımda yer etmiş.

    18 yaşında bir hastamız vardı. gencecik, ufak tefek bir kız. bipolar bozukluk tanısıyla izliyorduk. manik atakla servise yattı. ufak tefek dedim, gerçekten minicikti. 1.50 boylarında, 40-45 kilo bir şey. yattığında zaptedilemez haldeydi. hemşire odasından kırılmaz camla izlenebilen bir gözlem odamız vardı. geniş gözlem odasında, 4 tane yatak ve devlet malzeme ofisinin o kocaman, ağır, hantal masalarından bir tane var. bazen hastaları kendilerine zarar vermesinler diye yatak tespitine alıyoruz, bazense diğer hastaları korumak için ilaç etki edene kadar gözlem odasında serbest tutuyoruz.

    neyse, kızı odaya aldık. ben alt servise indim bir sebeple. alt kattaki asistan odasındayım. yukarıdan bir ses geliyor. güm güm güm...tabii hemen yukarı koştum. gözlem odasının penceresinden baktığımda gördüğüm manzara şu: o minicik kız, o kocaman masayı kaldırıp kaldırıp yere vuruyor ve bunu sanki yastık kaldırır gibi kolayca yapıyor.

    elbette adrenalin gibi hormonların da etkisi var ama asıl mesele, inhibisyon. insan başkalarıyla ve dünyayla kontağında kendini sınırlar. yapılması gerekenler ve yasaklar, ahlak, yasalar, kurallar zihnimizi dönüştürür. delilik, insanı bu akıştan koparır. aslında bir kertede zihni özgürleştirir. inhibisyon yani baskılanma ortadan kalkınca, beden de farklı işlev görmeye başlar. kas kuvveti, acı eşiği ve hatta sıcaklık algısı bile değişir. yaz günü paltoyla gezip terlemeyen şizofrenlere rastlamışsınızdır sokaklarda.

    zihinsel zincirleri kırmak için 'delirmek' şart mı peki? dmo masasını tüy gibi kaldırabilir miyiz bilmiyorum ama zihnimizi kalıpların dışına çıkarmaya çalışırsak, doğru denileni sorgularsak, bize dayatılanları olduğu gibi kabul etmeden önce üzerine düşünürsek çok daha özgür ve güçlü olabileceğimize eminim.

    "where other men blindly follow the truth, remember;
    nothing is true."

  • yunan adaları varken bu adamlara mecbur değiliz artık, ileride türk müşterileri çok ararsınız bu kafa ile giderseniz. pandemi zamanı ve rus uçağı düşürüldüğü zaman adeta .öpek gibi yalvararak türk turist çekmeye çalışıyorlardı yabancılar gelmediği için, ne çabuk unuttular acaba...
    milliyete göre fiyat verecekseniz kendi ülke halkınıza daha uygun fiyat neden vermiyorsunuz ? her ülke kendi vatandaşını korur kollar ve pozitif ayrımcılık yapar, bizimkiler kendi halkını kazıklamak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor.

    edit: bu eklediğim entry de ise başka bir otel rezaleti daha, burda ise milliyet farkı adı altında 450 euro alınmış: (bkz: #163908288)

  • o raylar niçin öyle demeyen güzel halkımız suçu yine muhalefete yıkmış :) barış atay cı falan değilim de arkadaş bi de tepki göstermen gereken yere göstersen nasıl olur acaba? müteahhit şirket, onu denetlemeyen tcdd kurumu, onu denetlemeyen devlet ... ne bileyim mantık hatalı gibi. pkk oraya mayın koysa tamam dicem de

  • her kavgada ölen benim
    bayrak tutan çarpışan
    her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
    özlem benim kavga benim aşk benim
    bekle beni anne
    bir sabah çıkagelirim
    bir sabah anne bir sabah
    acını süpürmek için açtığında kapını