ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vegan oğlum bugün ne yedi
-
çocuklarından birine zen, diğerine tao ismini veren annenin çektiği bir video. söyleyeceklerim bu kadar.
lisedeki herkesi tanıyan hafif kilolu merve
-
gidene asla üzülmezdi, çünkü giden kaybetmişti.
yalnız yaşamak
-
bir kadın için kapağını açamadığı kavanozu paşa paşa dolaba geri koymaktır yalnız yaşamak.
seyretmek yerine fotoğrafını çekmek
-
günümüz post-modern anlayışın zerk ettiği ve hatta dayattığı bir absürt vak'a.
tanığı tanıklıktan, anıyı "an"dan, ispatı hakikatten değerli görmek.
atmosferin, yerini piksellere bırakması.
devamını okuyayım'a alternatif isim önerileri
-
mesela
(bkz: bitti demediniz mi lan)
yeni evli çift aktiviteleri
-
eve misafir çağırıp yemek masasında selfie çekmek.
la casa de papel
-
öncelikle bu pedro alonso (berlin) gerçekten de vefalı ve karakterli bir adammış. ülkemize geldiğinde gördüğü sevgi karşısında, on milyonlarca dolar versek dahi yapamayacağımız reklamı, tüm dünyada izlenen popüler bir dizide bizler için doğaçlama olarak yapmıştır. dizinin en sevilen karakterlerinden biri olarak, romantik bir akşam yemeğinde, aşık olduğu kadına "hayatımıza renk katmak için istanbul'a gideriz" demesi gerçekten de paha biçilemez bir selam bizler için. çünkü dizinin orjinal metninde istanbul geçmiyor.
eğer bu dizi abd veya fransız dizisi olsaydı, istanbul ismi anca bir terör saldırısı haberinde duyulurdu. işte bu yüzden bu adamın yaptığı şey çok değerli.
12 mart 2020 otogar görüntüsü
-
salak salak konuşmayın. üniversiteler siz otogara koşun seyahat edin diye tatil edilmedi. oturun evinizde yurdunuzda, mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın diye tatil edildi.
edit: şu ortamda hasta olan 1 kişi varsa kaç kişiye bulaştırdığını siz düşünün. kendi yaşınızda %0.2 ölüm oranı olan virüsü %14 ölüm oranı olan dedelerinize veya kronik akciğer rahatsızlığı olanlara bulaştıracaksınız. şu görüntü bencillikten başka bir şey değil bana göre. "bulaşıcılık"tan bahsediyorsak eğer çevrenize karşı da bir sorumluluğunuz var.
edit2: arkadaşlar yurdunuz kapanıyorsa "yurt yönetimiyle savaşın ve yurttan çıkmayın!!!" gibi bir şey söylemiyorum ya. belli ki "mecburi" olmadığı sürece diyorum. kendiniz bence anlayabilirsiniz bunu.