hesabın var mı? giriş yap

  • metal elitistlerini inanılmaz kudurtan japon grup. "gerçek metal" olup olmadığı tabii ki tartışılabilir. şahsi kanaatime göre piyanolu çellolu senfonik metal "gerçek metal" sayılıyorsa j-pop soslu metalin metal sayılmaması için bir sebep göremiyorum. metalci arkadaşların da kendince mantıklı açıklamaları var. benim uyuz olduğum konu zaten bu değil; hater metalci ergen kitle çok kanser. bir de babymetal'e antipati duyan bu metalciler sadece dinleyici kesim ile sınırlı.* metal müziği direkt icra eden büyük reisler ise bu kızlarımızı direkt çatır çatır destekliyor.

  • çocukluk-bebeklik amnezisi, ing. childhood amnesia ya da infantile amnesia, yetişkinlerin belli bir yaştan önce (2-4) yaşanılan deneyimlerin hatırlayamamasına verilen addır.

    bu durumun oluşmasının nedenlerini açıklayabilecek öneriler:
    - freud'un görüşü: çocukluk döneminde yaşanmış olan travmaların bastırılması için bu durumun gerçekleştiğini savunan görüş.
    - nörobiyolojik görüş: basitçe, bu durumun nörotransmitterlerle alakalı olduğunu öne süren görüş.
    - nörolojik görüş: bebek beynindeki gelişimin henüz tamamlanmamasının bu durumun nedeni olduğunu öne süren görüş.
    - gelişimsel görüş: bu dönemlerde öz bilişin tam gelişmemesinden ötürü bu döneme denk gelen anıların hatırlanamadığını savunan görüş.
    - dilsel görüş: çocukların, bebeklerin hafızaya anıları kodlayabilmek için yeterli dilsel kabiliteye sahip olmamalarından dolayı bu döneme denk gelen anıları hatırlayamadıklarını savunan görüş.
    - duygusal görüş: bu dönemde yaşanan duyguların yeterince "kaliteli" olmamasından (yeterince özellik barındırmamasından) dolayı hatırlanmadığını savunan görüş.

  • mis gibi çıkma teklifi vardı bir zamanlar. efendi gibi gelir sorarlardı, benimle çıkar mısın diye. kabul edersen sevgiliydin, etmezsen herkes yoluna bakardı. çıkma teklifi kalktı mertlik bozuldu. şimdi yeni biriyle tanışmak var. hoşlanıyor mu belli değil, seviyor mu alakası yok. sevgili desen hiç değil. flört falan diyorlar onu da anlamıyorum mesela ben. bitince anlıyorum haa bu flörtmüş diye. devir çok değişti ya. nesi vardı çıkma teklifinin ya abv.

  • cok boktan bir olaydir.
    universite arkadasimin evlerine hafta sonu munasebetiyle gittim. arkadastan cok annesine benziyorum. yani yanyana gorseniz benim annem sanirsiniz. ailecek beni cok sevdiler, sohbet, muhabbet. babasi zaten bana hayretler icinde bakiyor, gozlerine inanamiyor. neyse efendim ertesi gun pazar ve evin en kalabalik oldugu gun. kahvalti sonrasi kahvelerle beraber sigaralarimizi iciyoruz. o sirada arkadasimin evli olan ablasi ve kocasi geliyor. simdi evde ben, arkadasim, annesi, babasi, iki tane ablasi, enistesi ve kedileri var. oturduklari ev kira. bir muddet sonra ev sahibi ve karisi tesrif ediyor. gunun ilk sigarasi bagirsaklarimi haraketlendiriyor. (bkz: durduramiyoruz efendim)
    tuvalete gidiyorum. afedersiniz siciyorum. sifonu cekip klozeti izliyorum. su seviyesinin yukselmesine paralel benim gozler aciliyor. su yukseliyor, gozler portluyor. gozler portlerken su yukseliyor. neyse ki klozet tasmiyor ama ortada bok var. kufur ediyorum. ev kalabalik bok varmis gibi herkes evde. bakiniyorum care yok. arkadasima sesleniyorum. yanima geliyor ve boka bakarak gulmeye basliyor. acil biseyler yapmam lazim napalim diyorum. arkadasim annemi cagiralim diyor olmaz diye karsi cikiyorum. ugrasiyoruz gitmiyor. en son annesi geliyor sorun nedir diye. arkadasim anlatiyor. kadin seviniyor. ev sahibine sikayet ediyor tuvalet tikaniyor halletmek gerek diye. o sirada ev sahibi yanimiza geliyor. butun ev hakli banyoda benim boka bakarak yorum yapiyor. sifonu cekiyorlar bok gitmiyor. millet nasa yada csi da calisir ciddiyetiyle durumu degerlendiriyorlar. hic dusunen yok bu kizin psikolojisi ne hale gelir diye. abi ayip ya.
    tek basina halledenleri sansli insanlar sayiyorum.

  • bbc muhabiri stuart flinders'ın, liverpool'un eski kalecisi tommy lawrence'a, kim olduğunu bilmeden, yaşlıdır hatırlar diye düşünerek, "1967'de goodison park'ta oynanan fa cup 5. turundaki everton - liverpool maçını hatırlıyor musunuz" diye sorması ve efsaneden "i played in it" cevabı alması ile şoka uğramasını barındıran röportajdır.

    bbc reporter accidentally interviews former liverpool keeper

    müthiş bir futbol tesadüfü, inanılmaz eğlenceli bir an. lawrence'ın çocukları, "babamız konuşmayı hiç sevmez, muhtemelen başka bir soru sorsaydınız cevaplamazdı, ama çok iyi oynadığı bir maçı sormuşsunuz" şeklinde konuşmuşlar. neler oluyor hayatta...

  • valla kendisinin de evladının da hayati tehlikeyi atlatıp iyi olduğu haberine denk geldiğinde resmen gülümsedim ve inanılmaz mutlu oldum. 2 yaşındaki çocuğun 4. kattan beton zemine düşüp sağ kalması mucize evet ama özellikle annenin o yükseklikten düşüp bırakın sağ kalmayı tek kemiğinin bile kırılmaması kesinlikle akılalmaz.

    yaratıcı kesinlikle koruyor anne'leri. ve hep korusun onları ve evlatlarını.

  • bim/a101 çalışanlarını kasiyer + hamal + kurye olarak çalıştırdığı için normal karşılamak gereken durum.

    peşin edit: zor geliyorsa çalışmasınlar değil, emekçilerin çalışma koşulları düzeltilsindir.

  • mesele namaz kılmak değildir. mesele türk silahlı kuvvetleri'nin üniformasıyla namaz kılmaktır. laik bir devletin kurumundaysan hele bir de koskoca ordunun komutanıysan; şahsi değerlerini üniforman üzerindeyken bir kenara bırakacaksın. aksi takdirde kötü niyetli bir şovmen olursun.

    düzeltme: girdimi, ibadete karşı hoşgörüsüzlük içerdiği düşüncesiyle eleştirenler olmuş. aynı üniformayla ibadet için kiliseye veya sinagoga gidilseydi de aynı hoşgörü olurdu değil mi? müslümanın ibadeti savunulup da bir başkasınınki savunulmazsa; ortada bir zaaf vardır. laiklik de bu zaafı yok etmek için var zaten ama işte anlayabilene.

    2. düzeltme: osmanlı örnekleri verenler olmuş. bu örneği verenler ya idiot ya da hangi tarihte ve hangi devlette olduklarını unutmuş olmalı. anayasasında laiklik olan bir cumhuriyetteyiz, gelmiş şeriatla yönetilen islam devleti; osmanlı imparatorluğu'nu örnek gösteriyorsun.

  • "az bile yapmis"cilar gelmeden, 25 yillik evli bir adam olarak soyleyebilirim ki adam karaktersizin onde gidenidir.

    ne olmus ki iki saka yapmissa? ha tamam yapmasi sinir bozabilir ama sen bunu bile kaldiramiyorsan sayet, ileride karinin basina bir sey geldiginde ne yapacaksin?

    hayat basit degil, evlilik ise tam bir rubiks kupu. benim bu kadar basit bir sakami bile kaldiramiyorsa bir insan, ben onunla mumkun degil evlenmem. ona inat gider yazlik mekan maras dondurmacisiyla evlenirim, her gun saklabanliklar yaptiririm kendime, elime dondurma yerine bos kulah alirim hep ama yine de o adamla evlenmem.