hesabın var mı? giriş yap

  • - sayma fasulyeleri gerçek fasulyeydi.
    - fişlerle okumayı söktüler.
    - sert plastikten beslenme çantaları vardı renk renk. bir dilim ekmek, bir dilim peynir ve 5-6 zeytin fiks menü. en zengin beslenmede sarma olurdu, öğretmene bile ikram edilirdi. bir de beslenme çantalarına kumaş peçete konurdu. selpak mı vardı?
    - 1 lira harçlık alırlardı çok şanslılarsa babalarından.
    - bakkaldan un kurabiyesi alırlardı tenefüslerde.
    - basmalı kalemleri yoktu. kurşun kalem ve sivretgeç kullandılar hep.
    - arı maya'lı silgiler çıktığında ilkokulu bitirmişlerdi.
    - 23 nisan'larda ront oynamak için bir örnek ront elbiseleri diktirirlerdi. bayram gerçekten bayramdı.
    - kedi merdiveni yapmayı iyi bilirlerdi.
    - pazartesileri mendil ve tırnak kontrolü yanında bit kontrolü de olurdu.
    - ünite dergileri ilkokulu bitirmeye yakın çıktı, renkli renkli ne güzellerdi.
    - tebeşirler kare idi, yuvarlak tebeşir bile yoktu.
    - müzik dersinde flüt ve melodika çalmayı, çok iyi mandolin çalan öğretmenlerinden öğrenmişlerdi.
    - beslenmeye muz koymak ayıptı, muz herkesce ulaşılabilir bir meyve değildi çünkü.
    - karnelerini hala saklarlar.

    - şimdi korkarım ki "orta yaşta" diye anılıyorlar.

  • "eski sevgilimin adını versem nick'ini söyler misiniz?"

    ne demek arkadaşım, aranızı bile yaparız gerekirse...

  • aileden uzakta başka bir şehirde okunuyorsa ve bir evde kalınıyorsa temizlik yapmayı,yemek pişirmeyi,ütü yapmayı öğretir.kendi işinin peşinden koşmanın anlamını idrak etmeni sağlar.en önemlisi kısa,uzun vadede faketmez karşıdakine hemen güvenmemeyi anında yelkenleri suya indirmemeyi öğretir.

  • 2 ay önce floransa'da bir hostelde, 2-3 yıl önce türkiye'yi ziyaret etmiş, buenos aires'te yaşayan arjantinli bir genç kızın sorduğu sorudur:

    "siz türksünüz, neden arap gibi yaşamaya çalışıyorsunuz?"

    kız ülkeye ülkenin %50'sinden daha hakimdi.

  • mahalle mektebi (selanik)
    - şemsi efendi okulu (selanik)
    - selanik mülkiye rüştiyesi ( selanik)
    - selanik askeri rüştiyesi : 1893 – 1895 ( selanik)
    - manastır askeri idadisi: 1895 – 1899 (manastır şehri makedonya)
    - harp okulu: 13 mart 1899 - 10 şubat 1902 (istanbul)
    - harp akademisi: 1902 - 11 ocak 1905 (istanbul)

    yeterli sanırım.

  • sol framede görene kadar önemsemediğim sesdi. sanki üst komşu yerin 3 cm kadar yukarısından misket bırakmış gibi tak... tak tak tak diye bir ses duyardım ara sıra. şu ana kadar pek önem vermemiştim. sadece bizim evde oluyor sanırdım :) üst katımızda 65 yaşlarında bir çift oturuyor. galiba üst komşu bir şeyler düşürdü yine derdim.
    bu kadar yaygın olduğunu görünce merak etmeye başladım. ayrıca bir arkadaşın da dediği gibi ses hep aynı.
    ne olabilir ki bu? mantıklı bir açıklamasının bulunması gereken sesdir.
    sesi taklit edebilmek için evde misket aradım 5 6 tane vardı eminim ama hiç bulamadım.
    yabancılarda da aynı olay varmış ve birisi misketlerini kaybediyorsun yazmış. lan?!
    http://answers.yahoo.com/…qid=20120612184111aa7vlro

    edit: şimdiye kadar yapılan en mantıklı açıklama water hammer denilen su tesisatı sesi olduğu. ama tesisat sesinde tak tak tak sesinin frekansı önce hızlı sonra yavaşlar şekilde ve çıkan sesin şiddeti de aynı. yukarıdaki entrilerde bir arkadaş youtube bağlantısını paylaşmış. misket düşme sesinde ise önce yavaş sonra da hızlanan ama şiddeti azalan bir ses çıkıyor.