hesabın var mı? giriş yap

  • tarihte ilk kol saatini yapan marka olan (bkz: patek philippe)

    kısa bilgi;

    dünyada ilk kol saatini 1868 yılında bir polonya'lı göçmen olan antoin norbert de patek tasarlıyor. patek, ilk başlarda gene kendisi gibi göçmen bir usta olan çek franciszek czapek ile yola çıkıyor. ne var ki beş yıl sonra ayrılıyorlar ve kahramanımız bu kez o zamana kadar ayrı bir anahtar sokularak kurulan saatlerin, kasaya eklenen bir kurma koluyla kolayca kurulmasını sağlayan düzeneğin mucidi fransız jean adrien philippe'le işbirliği yapmaya başlıyor. 1851 yılındaysa bu işbirliği resmen ortaklığa dönüşüp patek philippe & cie. kuruluyor.

    saatlerde kullandıkları feminen motifler sayesinde çok sayıda kadın müşterileri oluyor. müşterileri arasında danimarka ve ispanya kraliçeleri gibi birçok saygın müşterileri oluyor. o zamanlar kadınlar ya kolye ucuna ya da bellerinden sarkan zarif bir zincirin ucunda taşıyor saatlerini. yıl 1868 olunca kola takılan ilk kadın saatini üretiyor firma. ilk müşterisi de macar bir soylu olan kontes koscowitz oluyor ve saate o zamanlar servet sayılabilecek bir rakam olan 1.200 frank ödüyor.

    ne hikmetse patek ve philippe erkekler için saat üretmeyi akıl etmiyor ve bu şeref uçuş meraklısı arkadaşının talebi üzerine cartier tarafınan gerçekleştirilen santos modeline nasip oluyor. özellikle 1. dünya savaşından sonra askerlere kol saati dağıtılmasından sonra cep saatleri neredeyse piyasadan siliniyor.

    kaynak: vedat ozan kokular kitabi 2

  • maç sonrası spiker sabri sarıoğluna soruyor roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor diyebilir misiniz?

    sabri : roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor.

  • 2 sebebi vardır.

    -uploadlarda kotadan düşülür.
    -operatörler ucuza sattığı paket ve tarifelerinde kota ücretlendirmesini 100 kb olarak sayıyor. yani diyelim ki telefon hava durumu için sunucuya bağlandı 2 kb veri indirdi o zaman kotanızdan direk 100 kb düşüyor. küsuratları 100'e yuvarladıkları için kotanız yarı yarıya daha çabuk bitiyor.

    en büyük saçmalık ise operatörlerin kota sayacı anlık değil. geriden geliyor ve kotanız bitince anında uyarmıyor.

  • galatasaraylıyım.
    parçalı bizim canımız.
    beşiktaş'ı ya da başka bir rakibimizi elbette sevmem.
    ancak kazanılan büyük başarıları da delikanlı gibi takdir etmesini bilirim.
    uzun lafın kısası her takımın içinde bulunabilen istisnaları ayıklarsak büyük galatasaray camiasının bir üyesi olarak tebrikler beşiktaş. yolunuz açık olsun.

    not: tineri bırakıp uçak benzini içmeye başladınız. yeter olm. bu nasıl beşiktaş... tekrar tebrikler dostlar.

  • gizli bölümler, hmmm.
    bu okulların bir projesi yok mu? var.
    bu projeyi onaylamakla yükümlü mimarlar, belediyeler var mı? var.
    peki bu projelerdeki okulların inşaası esnasında imar planına ve projesine göre yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlü belediyeler değil mi? evet.
    okulların inşaası bittikten sonra geçici kabul ve kesin kabul için heyetler buraları gezmiyor mu? gezmek zorunda.

    o zaman soru şu?
    nasıl oluyor da kimler bu gizli bölümlerin yapılmasına göz yumuyor? bunların hepsi tek tek ortaya çıkarılmalı.

  • sahip olduğunuz potansiyelin, hayat enerjisinin dört bir yandan kişilerce emildiğini, sömürüldüğünü hissetmektir.

    kafanızda milyonlarca fikir, heves; içinizde tonlarca azim varken her fırsatta aşağı çekilip vatan haini, hayırsız, dinsiz yeni nesil ilan edilebilmektir.

    en kötüsü de şanssızlığınızla birlikte zamanında dedesi işçi kontenjanından yurt dışına gitmiş diye orada yaşayabilen ama cahillikleriyle asla o imkanları hak etmediğini düşündüğünüz akrabalarınıza imrenmek, onların sana şükret demesini dinlemektir.

  • saygı değmeyen vatandaş okur belki
    troll olduğunuz belli de gençler yalan ile beslenmesin diye yazalım

    * kuva-yi milliye ortak bir tepki olarak bir çok yerde başladı. organize hale getirildi, ordu kuruldu.
    * başta kalan tek düzenli ordu doğu anadolu'da kazım karabekir'indi. doğu'da milis güçten ziyade daha çok düzenli ordu hakimiyeti vardır. ermenileri bertaraf etmiş, batıdaki mücadelenin kafa olarak rahat yürütülmesini sağlamıştır.
    * güneydoğu'daki kuva-yi milliye'ye ekipman ve teknik destek yardımını ugandalılar yapmadı. ayrıca orada subaylar da vardı. bölgedeki kuva-yi milliye güçlendirildi ve organize edildi.
    * ege,marmara, karadeniz ve doğudaki rum ve ermenilere her türlü desteği veren batı ittifakıdır. karşında yalın bacak, tek başına, kendi imkanları ile mi yer aldı bunlar?
    * vali ile yönettiğini söylediğin yeri kurtuluş savaşından 100 yıl önce osmanlı kaybetti. ege işgali de osmanlı'nın kaybıdır. hesabını onlara sorarsın.
    *işgal edilen yerlerdeki paylaşıma göre de kaç düvel ile mücadele edildiğine bakarsın.
    * karşılıksız yardım almamak için açken bile rusya'ya buğday gönderip öyle silah alıp, zar zor düşman ile başabaş bir orduyu kurabilmek bir başarı iken, herkes işgal edilen yerleri kabullenip, elde ordu kalsın diye uzun vadeli direnişi savunurken ( öyle olsa yunan'dan ve diğerlerinden toprağı nah alırdın), ben bu ordu ile zafer alırım demek mucize gibi. çünkü o dönemki savaş şartlarına göre savunmayı kırman için düşmandan fazla olman lazım (1e 3 oranında olması lazım). ama sen anca başabaş bir ordu kurabilmişsin.
    * 200 yıldır savaş kaybeden, savunmada kalmayı öğrenen toplumu,orduyu bir de bu kadar güçlü bir ittifaka karşı savaşmaya ikna etmiş ve orduyu da hücum edecek zihniyete kavuşturmuşsun. 6 ay boyunca yerinden bile oynamaz denilen ihsaniye savunma hattını 1-2 günde yerle yeksan etmişsin.
    daha sayamayacağın bir milyon tane zorluk ve yokluk şartında zafer almışsın. girdiği topraktan çıkmayan, dönemin süper gücü ingiliz'i istanbul'dan atmışsın.sonrasında masada olabilecek en iyi sonucu almışsın.
    ama 100 yıl sonra baaaazı at organları çıkıp sana sallayabiliyor işte.
    batı uşağı, yunan hayranı feslinin izinden gitmeyin. bilgisizce de sallamayın.