hesabın var mı? giriş yap

  • insanlar hakkinda ortada hic bir sey yokken dedikodular cikartip, sonrasinda da "herkesin kendi ozel hayati" demek hangi seviyede gerizekalilik oluyor kim bilir.

  • ilginç neden-sonuçlar barındıran dizi.

    gelin kuzey-güney ilişkisine bir göz atalım;
    -kuzey; hayali olan askerlik mesleğini yapamadı, çünkü hapisteyken yaralandı.
    -kuzey; hapse girdi, çünkü güney'in yaptığı kazayı üstlendi.
    -güney; kaza yaptı, çünkü kuzey çok alkol almıştı ve arabayı kullanamayacak haldeydi.
    -kuzey; çok alkol almıştı, çünkü güney ile cemre'yi öpüşürken gördü.
    -güney; cemreyi öptü, çünkü daha önceden cemre onu dudaklarından öpmüştü.
    -cemre; onu öptü, çünkü güney cemrenin gözünden kuzey'in attığı kumu çıkarmaya çalışırken yakınlaştılar.
    -kuzey; cemrenin gözüne * kum attı, çünkü güney cemre ile onun öpüşmesini kesmişti.
    -güney; cemre ile kuzey'in öpüşme anını yarıda böldü, çünkü kuzey gözlerini kapattı.
    -kuzey; gözlerini kapattı, çünkü oyun icabı değil içinden gelerek cemre'yi öpüyordu.
    -kuzey; cemre'yi öpmeye hazırlanıyordu, çünkü şişe çevirmece oynuyorlardı.

    bence bu dizide tek suçlu var; o da şişedir abicim.*

  • kızlar, bir motorcu olarak size sesleniyorum.

    eğer erkek arkadaşınız sizi ekipmansız bir şekilde motosiklete bindiriyorsa emin olun ki ya sığırın önde gidenidir ya da size sevgisi yoktur.

    her iki durumda da o andavalın size muhakkak bir zararı dokunur.

    uzak durun. arkanıza bakmadan kaçın.

  • kut bir başarıdır evet. ama bir çanakkale savaşı değildir çünkü ingilizler altı ay sonra gelip kut'u elimizden bizi döve döve almışlardır. kut'u kaybettiğimiz bu savaşı anlatan yüzbaşı selahattin* der ki: " ingilizler nehirin nerde derinleştiğini nerede sığlaştığını bizden daha iyi biliyordu. çünkü nehir işletmesini barış zamanında onlara vermişiz. bu bilgiyi avantaja çevirdiler".

    kut sadece bir tesellidir. ama ingilizlerin de utancı olduğu da bir gerçektir. ingilizlerin başka hiçbir savaşta hiç bu kadar subayı ve askeri teslim olmamıştır. ama işte kut altı ay içinde elimizden çıkmıştır.

    ha illa ki bu cephede bir zafer arıyorsanız, çanakkale savaşından daha acı hikayelerin olduğu medine savunmasını okuyun. en azından kurutulmuş çekirge ve hurma çekirdeğinin ne kadar faydalı besinler olduğunu öğrenirsiniz. ama dikkat edin arapların ne mal olduğunu da anlarsınız. filistin hakkındaki düşünceleriniz değişebilir.

    (bkz: feridun kandemir)

    ayrıca alakalı ise;
    (bkz: yedinci ordu)
    (bkz: nablus meydan savaşı)

    *bu cephede çok acı hikayeler vardır. bu acı hikayeleri okumak için yüzbaşı selahattin'in romanı okunmalıdır. kitabın yeni baskısı malesef yoktur. ancak sahaflarda bulunabilir.

  • 16. yıl dönümünü kutladığımız leziz olay. tüm sözlükçüleri, buzdolabı kapağını 1 dakika açık tutmak suretiyle saygı duruşuna davet ediyorum.

  • bir insanın siki nasıl bir çocuğa kalkabiliyor, ben anlayamıyorum.

    anneannem öksüz kalmış, halası yanına almış, insan eti ağır derler, küçücük kız ona da ağır gelmiş olacak ki 12 yaşındayken dedeme vermişler. daha adet görmüyormuş anneannem. 13 yaşında teyzeme hamile kalmış, 15 yaşında annemi doğurmuş.

    çok fakirlermiş, kızlarına bezden çöpten bebek dikermiş ama önce kendisi oynarmış, hevesini aldıktan sonra bebekleri kızlarına veriyormuş ama yine de birlikte oyun oynuyorlarmış. dama yatıp geçen bulutları seyredip bir şeylere benzetirlermiş, çocuk anne ve çocukları.

    anneannem ölene kadar çizgi film seyretti, gizli gizli kendine oyuncak ve bebek alırdı.
    nur içinde yatsın, kaderini kabullenmekten başka çaresi yoktu.

    dedeme küfretmek isterdim ama iyi bir adamdı; üç çocuğunu da yokluk içinde okuttu, meslek sahibi yaptı ve anneannemi ve çocuklarını da çok sevdi. o da kimsesizmiş, ortada kalmış, köyün delisi gibi bir şeymiş (vizontele'deki deli emin gibi) . sonradan biraz aklı yerine geldi gibi. ya da biz ona çektiğimiz için dedem bize normal geliyordu.
    nereden nereye yine.

  • - doğal yağları karıştırarak kendi nemlendiricinizi yapmayı deneyin. aktardan bulabileceğiniz hindistan cevizi, jojoba, shea, susam vb yağlar mucizevi.
    - peeling için duş sonrası buhara maruz kalmış cilde esmer şeker + limon + zeytinyağı bileşeninin üzerine tanımam. nazik hamlelerle cildinize uygulayın.
    - peeling uygulamasından sonra pirinç unu ile gül suyu veya sütü karıştırarak yüzünüze sıvamanız ve kuruyana kadar bekleyerek yıkamanız, cilt tonunuzu eşitleyerek yüzünüzü aydınlatacaktır.
    - güneş kremi önemli, dermokozmetik bir güneş kremi edinmek lazım.
    - bol su içmek hayati önem taşıyor. ilerleyen yaşlarına rağmen güzel cilt sahibi kadınlara sorduğumda ilk verdikleri cevap "çok su içiyorum" oluyor.
    - ara sıra bepanthen ve çok az medacassol karıştırarak yüze sürmek faydalı. güneşin tahribatını gideren iyileştirici kremler.
    - direkt uygulamayın vs diyen var ama ben e vitaminini avucuma damlatıp yüzüme masaj ile yediriyorum. yıllardır faydasını gördüm zararını görmedim. eczacı arkadaşlar daha iyi bilir.
    - aloe vera bitkisi yetiştirebilirseniz kral olur, cilt için ödül gibi.
    - ara sıra yüzünüzü su ile seyreltilmiş elma sirkesiyle silebilirsiniz.
    - gül suyu, soda veya e vitamini damlatılmış suyu buz kalıplarına dökerek dondurup bu küplerle yüzünüze sabah uyanınca masaj yapabilirsiniz.
    - yüz yogasını duyanlar duymayanlara anlatsın. yüz kaslarınızın formunu koruması ve yapılan hareketlerle kan dolaşımının hızlanması sonucu taze bir görüntüye sahip oluyorsunuz. yüz yogası yapın.
    - makyajı zeytinyağı ile çıkardığım zamanlar sabahına çok yumuşak bir ciltle uyanıyorum.
    - ben yapamıyorum siz yapın ve şekeri bırakın.
    - yeşil sebze suları tüketmek önemli.

    mümkün mertebe kimyasallardan ve ambalajli bakım ürünlerinden uzak duruyorum fakat anarşist olmadığım bir dönem caudalie kullanmıştım. oldukça iyiydi. yine de altını çiziyorum, her şeyin doğal alternatifi mevcut ve petrol ürünü ile işlenmiş maddeleri ağzımıza yüzümüze sürmesek daha iyi. aklıma gelirse editlerim, güzel bir cilt her yaşta mümkün.