ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
blade runner 2049'un sansürlenmesi
-
insanın hevesle beklediği bir film ile ilgili; filmin herhangi bir sürprizi kaçar diye eleştiri yazılarından bile kaçınırken böyle bir haber alması çok üzücü.
şimdi filme izlemeye gitsem; “lan acaba sansürlenen yer neresi” diye dönüp duracak kafamda.
3-5 dallamanın cezasını bu şekilde bizim çekiyor olmamız nasıl da gereksiz.
sana yaşattığımız bu zorlu süreç için özür dileriz
-
eski eşim de beni hep böyle kandırırdı. ağzıma sıçar sıçar basit bir özürle olayı kapatırdı. ama benim yaptığım hatalar aşırı büyütülürdü.
şimdi sevgili akbank kullanıcıları da kredi kartı ekstresini geciktirince bir özürle faizden yırtabiliyorlar mı o önemli?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bu sabah kendimi zengin bir iş adamı zannedeyim diye kahvaltıda meyve suyundan bir yudum alıp hızlıca evden çıktım.. şuan açlıktan ölüyorum.."
nice guy syndrome
-
karşı cinsten istediği ilgiyi elde edemeyen erkeklerin kafalarında yarattıkları bir savunma mekanizmasıdır. şu cümleleri duyarsınız genelde, "kızlar şöyle böyle erkekleri tercih ediyorlar, efendi iyi erkek yalnız kalıyor" gibi. başarısız olduğumuz konularda sorumluluk almak yerine başkalarını suçlamak daha kolay oluyor. bunları kendimden biliyorum açıkcası, böyle düşündüğüm ve davrandığım çok oldu.
şikayet etmek, birilerini suçlamak hiçbir şeyi çözmez. bu hava durumuna kızmaya benziyor, hava soğuk diye tepki gösterince hava düzelmiyor. bu sendromdaki insanların farkındalık kazanmaları gerek yani mesela kadınların ilgisini neden çekemediğinin cevabını dürüstçe kendinde bulabilmelisin, kendini tanımalısın, sonrasında mental olarak güçlenmeleri ve kendi eksiklerinin, sorunlarının üstüne gitmeleri gerekiyor. ancak çoğu kişi bunları pas geçecek, mental sorunlarımız fiziksel sorunlar kadar açık olmuyor, büyürken de ruh sağlığımız konusunda eğitilmiyoruz.
thor ragnarok
-
thor üçlemesindeki en iyi film olmasının yanında marvel sinematik evreninde de üst sıralara oynayabilecek bir film yapmışlar. komedi de aksiyon da tam dozajında olmuş. bu kadar dolu bir filmde bu kadar güzel karakterleri görünce, yarım saat daha fazla sürseydi ne olurdu ki, diyesi geliyor insanın. sinemada izlenmeli kanaatindeyim.
süperkahraman filmleri içerisindeki puanı 9/10
genel olarak 8/10
17 kasım 2020 alaattin çakıcı tweet'i
-
yazım kurallarını iyi bilmezseniz, "ulan dürzü, karı mı sattım..." yazacağınıza " ulan dürzü karımı sattım..." yazabilirsiniz.
kürdistan'da bulunup tc'de bulunmayan şeyler
-
kürdistanın bizzat kendisidir. puahaahasdasd
isveç'i babam da yönetir
trt 1'de sürekli yayınlanan imparatorlu dizi
-
(bkz: ulusa sesleniş)
dünyanın en kısa bilimkurgu hikayesi
-
yazarini hatirlamiyorum ama hikaye $oyleydi: "tum dunya nufusunun yokoldugu buyuk sava$tan sonra hayatta kalan tek ki$i evde oturmaktadir. kapi calar."
17 yıl sonra gelen edit: fredric brown'ın knock isimli hikayesiymiş.
türkiye en iyi ihtimalle malezya olur
-
kariyeri oldukça dolu olan ve balyoz soruşturmaları döneminden beri türkiye hakkında bir şeyler söyleyen, yazıp çizen bu batılı uzmanı ve tespitlerini bir kalemde karalayanları anlamakta zorluk çekiyorum.
ekonomik olarak gelişen ama demokrasi olarak yerlerde sürünen ülkeler yok mu dünyada. var işte, malezya. adam doğru benzetme yapıyor ama ekliyor. türkiye'nin özel durumu sebebiyle ekonomi de bu kadar iyi gitmeyebilir. o zaman tüneln çıkışı afganistan'a diyor.
söylediklerinin en acı yanı, 1923 yılından sonra kurucu kadroların hedefe koyduğu batılılaşma, batı camiasında kalma, avrupa değerlerine sahip çıkma idealleri; cumhuriyet tarihinde ilk kez bu derece güçlü bir şekilde terk ediliyor.
gerçekten hala bu adamın tespitlerinin bugün yaşadıklarımızın doğru karşılığı "olabileceğini" gören yok mu? ben mi paranoyak oldum?
debe editi : (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)
uçakta güzel bir kızın yanına oturmak
-
senesini hatırlamıyorum da deniz ülke arıboğan hanımefendiydi benim yanıma oturan.
"bismillahirrahmanirrahim" deyince ben duymuş olacak ki;
- uçak korkusu mu?
diye sormuştu. diyemedim sizin güzelliğiniz için verilen bir ünlemdi aslında diye.
___________________________________________________________________________
bir diğerinde yıldız tilbe.
"ben bilmem koltuk numarası falan şu arkadaşın yanına oturcam ben" deyip en arkada tek başıma oturduğum koltuğa geldi. altında renkli bir şalvar vardı, kurdu bağdaşını oturdu ve anlattırdı bana, dinledi 45 dakika boyunca. kahve söyledi bana türk kahvesi. vakit olsa falıma da bakarmış...
uçaktan inerken koluma girdi, kolumda yürüdü ardından. bir araca bindi ve "nereye gidiyorsun bırakalım" dedi. arkadaş geleceği için reddettim.
uzun lafın kısası, gönlü güzeldi yıldız'ın da. kendisine hayran olmamak elde değil.