hesabın var mı? giriş yap

  • hanım kız otobüsde mp3 dinlemektedir, delikanlı yavaşca omzuna dokunur;
    -afedersiniz
    -buyrun
    -xx dinliyorsunuz çok seviyorum ben de
    -ehm evet(dinlediği müziği seven başkaları olması herkesi sevindirir ne de olsa)
    -kulaklığın birini de bana verseniz olabilir mi?(çakaal)
    -ee.. tabi(oy oy oy)
    tabi bu esnada kızın bir kulağı açık olacağından muhabbet edebilme fırsatı da doğar. çakaaal..

  • iş-okul başlangıç ve çıkış saatlerinin dengeli dağılımını sağlayarak pik saatlerde oluşan kalabalığı önle ve yolcuların kalabalık içerisinde ayakta kalacağım korkusunu yok et

  • çocuk ya da ergenlerden oluşan bir sınıfta hiyerarşinin nasıl kurulduğu yere düşen paltolardan da belli olur. şimdiki durumu bilmem ama eskiden sınıfın arkasında upuzun bir kanca sırası olurdu, yaklaşık 40 kişilik filan. işte sabah giren çocuk buraya paltosunu asar. fakat bu paltolar bazen orada cereyan eden itişmeler şakalaşmalar nedeniyle asıldıkları kancadan kurtulur ve yere düşer. bu aşamadan sonrası dikkatle izlenmelidir. eğer düşen palto sınıfın popüler ve güçlü kuvvetli çocuğunun paltosu ise oradaki çocuklardan biri hemen paltoyu kaldırır ve yerine asar. ama sınıfın önemsenmeyen ya da taşak oğlanı olan veyahut silik birisine aitse bu palto? o çocuk görene kadar bir gelişme olmaz. hırgür bittikten sonra çocuk gider kendi paltosunu kendi asar. böylece sınıf içindeki pozisyonunu da bir kez daha öğrenmiş olur. insan davranışının en saf hallerini görebildiğimiz çocuk davranışlarından sıradan bir ayrıntıdır aslında bu.

  • sevdicekle barışma entry'si olarak sihirli annem çilek denen bir kızın regl olması ile ilgili entry giren yazarla tanışmamıza vesile olmuştur. böyle böyle küsüyorsunuz işte olm. hem çilek'ten kipa'da volvo'ya alışveriş torbası yüklemeye nerden geldin amk.

    bu adamdan sayko ışığı aldım. yıldızın parlasın.

  • hayatımın ilk otuz senesi, çocukluğum dahil perpada geçtiğinden hakim olduğum mimaridir. beni perpanın neresine bırakırsanız bırakın gözlerim kapalı bile yolumu bulurum. burada oturup size uzun uzun anlatırdım perpa mimari mantığını, nerede olup nereye nasıl gidebileceğinizi falan filan ama inanın bir işinize yaramaz. siz zaten on yılda bir oraya giden insanlarsınız. on yılda bir kaybola kaybola yolunuzu bulun daha iyi. ha sen gene de anlat, biz işimize yaramayacak saçma sapan şeyleri bile merak ediyoruz diyorsanız, boş vaktimiz bol diyorsanız peki.

    efendim perpa ticaret merkezi dediğiniz yapı iki bloklu 13 katlı bir yapıdır. bu yapı a ve b olmak üzere iki blok şeklindedir. birbirinin tam simetriği iki blok yanyana düşünün ve ortasında uzun bir koridor ve asansörler var. sekizinci kattan düz girdiğinizde siz tam o iki blok arasında kalan uzun koridordasınız, sağınıza dönünce a blok solunuza dönünce b blok. 2-5-8-11-13 katları ana katlardır. diğer katlar tali katlardır. yük asansörleri dışındaki asansörler sadece ana katlara gider. yük asansörleri tüm katlara gider. aynı zamanda bu katlar ve bloklar kendi içlerinde dört avluya bölünmüştür. kısaca resmetmek gerekirse perpanın mimarisi şu şekildedir;

    görsel
    (14. kat teras katı, resmi daha ham ve daha anlaşılır olduğu için diğer katlar yerine paylaştım. uzun zamandır kapalıydı. sadece ck elektrik ve yönetim ofisleri var diye biliyorum. restoranlar kapanmış.)

    bu gördüğünüz dört avlunun ortasında bir ana avlu/alan vardır. her avlunun ortasında büyük bir boşluk ve avluların ortak avlusunun ortasında daha dev bir boşluk hayal edin. ve bu avluların birer asansörü olur sadece ana katlara giden. avlular ortasında bulunan ana avlunun ise dört asansörü olur gene ana katlara giden. a bloktan b bloka geçiş yapmak ana katlardan mümkün ama tali katlardan mümkün değil. çünkü tali katlar asma kat gibi dizayn edilmiş. örneğin a blok 12. kattan b blok 12. kata geçilmez. önce a blok 13. veya 11. kata geçeceksiniz sonra b bloka geçeceksiniz ve sonra tekrar 12. kata geçeceksiniz. ana katlarda(2-5-8-11-13) bir yer arıyorsanız kaybolmanız daha zordur.

    her katın en uç köşeleri tuvaletlerden oluşur. bu tuvaletler bir kat erkek bir kat kadın şeklinde gider. yani kuzeydoğu köşesinde bulunuyorsunuz diyelim. 13. kat erkekler tuvaleti ise aynı köşede bir alt kata indiğinizde 12. kat kadınlar tuvaletidir, 11. kat tekrar erkekler, 10. kat tekrar kadınlar şeklinde gider. tuvaletlerin hemen yanında büfeler bulunur. her katın köşelerinde tuvalet olduğu gibi büfe de vardır yani. bu büfelerden birini bulduysanız sevinin çünkü büfeciler ve servis elemanları numaraları ve adresleri en iyi bilenlerdir. sizin kaybolduğunuz bu yerde gözleri kapalı sipariş dağıtırlar. beş bin küsur dükkanlı bir binadan bahsediyoruz yani.

    diğer önemli bilgilere gelirsek bankaların hepsi ana katlarda ana avlularda bulunurlar. en işlek kat sekizinci kattır, restoranlar 13. katta sıralı biçimde bulunur. istisna bir iki restoran hariç. en alt üç kat otopark katıdır, o katların yarısı otopark yapılmıştır. diğer yarısı aynı şekilde dükkandır. 1-4-7 ve 10. katlar araç ile girilebilen katlardır. hani arkadaşın bir kat indim otoparka geldim bir kat daha indim ofisler çıktı dediği katlar bunlardır. bunlar mal indirip bindirmek kolay olsun diye üç katta bir araca uygun katlar yapılmıştır. buralardan direkt aracınız ile binaya girebilirsiniz. ilk yarım saat otopark ücretsizdir ama sonra para alırlar ona göre.

    edit : atladığım iki nokta daha ekleyeyim. her katta dört çay ocağı vardır her blokta. bu çay ocakları da adres sormanız için en ideal yerlerdendir. çay ocaklarının yanında yük asansörleri mevcut ama kullanın kimse karışmıyor. ayrıca avluların ortasında asansörleri buldunuzsa tam yanlarında dükkan numaralarını dahi gösteren haritalar var. evet harita da karışık ama tek başınıza kaldıysanız yardımı dokunabilir.

    a blok ve b blok şeklinde bölünmesinin sebebi perşembe pazarı esnafı buraya taşınırken kooperatife arsayı belediye veriyor. karşılığında bir blok belediye alıyor bir blok kooperatif. belediye dükkanlarını satınca iki ayrı yönetim oluşmuş oluyor. b blok ve a blok yönetimi ve bunların bağlı olduğu üst yönetim.

  • aramaya inandım ama yok sanırım böyle bi başlık.
    sadece bende mi oluyor bilmiyorum ama uzakta gördüğüm arkadaşa doğru giderken yaşadığım sıkıntıdır.
    uzaktan görürsün elinle işaret edersin ve yürümeye başlayınca o sıkıntı da başlar. adamın gözüne bakamıyosun kafanı çevirip sağa sola bakarak o 15 20 saniyeyi eritmeye uğraşırsın. gözüne bakıp mal mal da gülmek istemiyorsun.. en nihayetinde sıkıntılı geçen bir süreçtir. ya da ben mal olabilirim tabi bu da kuvvetli bir ihtimal.