hesabın var mı? giriş yap

  • doğru karardır, adamlar yeterince ülkemizde bedavadan her yeri gezip görüyorlar zaten. yurt dışında gördüğümüz fiyatlandırma uygulamasını yabancılara da yapmamız gerekiyor.

  • millet iran olacağız diye boku bokuna tırsıyor, ben tutucu bir iç anadolu kentine dönmekten korkuyorum. (zaten bence daha kötü)

    kent çarşısındaki lisede müdür muavinliği yaptığı için hürmet gören bıyıklı merkez sağ kodamanı deyince, aklımda direkt bülent arınç canlanıyor artık mesela.

    öfff, ne rezalet bir şey şu türk-islam sentezi. birinden birini olmayaydınız keşke ağa.

  • sen vhs kiralarsın ama cenazene beta gelir. bir süre sonra beta vhs karşısında tutunamamıştır. ilk izlediğim film e.t. filmiydi. amcam videoyu almanya'dan getirmişti. babamlar kahvehanede film oynatmaya başladığında büyük sükse olmuştu o zamanlar. yalnız evdeki beta kahvehanedeki vhs idi . hey gidi günler diyeceğimiz olaylardan biri.

  • ne tuhaf lan. hepimiz insanız, doğada ne ayı mağara için kredi çekip bir ömür sadece barınmak için enerji harcıyor, ne de sincap bir tane ağaç için kredi çekiyor.

    sınırlı vaktimizde bolca yemek, içmek, gezmek için çalışacağımıza içinde dümdüz durup, geberip gideceğimiz beton için çalışıyoruz.

  • hocanın* ingilizce "urfa ve gelenekleri" konulu bir sunum yapmak için hazırlanmış urfalı öğrenciye hiç bir görsel hazırlık yapmamasından dolayı tepki göstermesi, çünkü elemanın hadiseyi dümdüz anlatmak niyetinde olması, geleneksel müzik ve dans kısmına gelince hocanın tepkisini yinelemesi, "nasıl anlatacaksın ki müziği, getirip dinletseydin, dansını da yapardınız" şeklinde dırdırlanması, birden öğrencinin gözlerinde bir ışık belirmesi, akabinde sınıftaki ikinci urfalı öğrencinin elinden tutulup kaldırılması, sınıfın ortasında, müzik olmadan, sadece mırıldanılarak, halaya benzer bir dans yapılması, yaklaşık 3 dakika boyunca büyük bir ciddiyetle, hareketlere sonsuz özen gösterilerek dansın sürdürülmesi, sınıfın şaşkın bakışlar ve dumur ifadeyle bırakılıp, sunumun bitirilmesi.

  • internette doğru yanıtı almanın yöntemi soru sormak değil, yanlış cevabı bir yerlere yazmaktır şeklinde özetlenebilecek kanun. kanunun ismi wiki'nin kurucusu ward cunningham'dan geliyor.

    gerçekten soru sorsan bi tane cevap verecek adam bulamıyorsun fakat yanlış bir şeyler yazarsan hemen en az 100 tane düzeltme geliyor.

    denemesi çok basit: facebook status'ünüze 'arkadaşlar beşiktaş'ta en iyi pizza nerede yenir?" diye yazın kaç cevap geliyor. bir de 'arkadaşlar beşiktaş'ta en iyi pizzacı domino'stur. ' yazın ne cevaplar geliyor.

    millet birbirine yardım etmenin değil de laf sokmanın, hatasını bulmanın, millete karşı kendini zeki göstermeni derdinde olduğu için durum böyleyken böyle. sözlükte de olay böyle. buna verecek zilyon tane örneğim var ama vermeyeceğim. bu kanunu iyi kullanırsanız normalde para verseniz yaptıramayacağınız işleri çok rahat halledersiniz.

    tabii hatun olayında durum daha farklı. onlar sorularına milyon tane yardım sever cevap alabiliyor. o başka kanun.

  • 17. yüzyılda tane tane anlatmış. yasama ile yürütme ayrılmalı, kanunu koyan ile uygulayan aynı olmamalı yoksa yönetenin kanunları kendi çıkarına kullanmasının önünü alamazsınız demiş, 350 yıl önce demiş... okudukça insanın içinin parçalandığı kitaplar yazmış, fikirleri şimdi "e tabi ki" şeklinde bir algı uyandırsa da çağının çok ötesinde olan düşünür. okurken "e tabi ki" dediğimiz fikirler ve gerçekler ortadayken uygulamaların teker teker tersine döndüğü zamanlarda yaşamak da bizlerin laneti olsa gerek.