ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
prince
-
10 unforgettable prince moments :
https://www.youtube.com/watch?v=g4_z7hlngfm
amy winehouse and prince - love is a losing game live
https://www.youtube.com/watch?v=zy5hplgkzqi
ocak 2024 restoran fiyatlarının çıldırmış olması
-
lan bu dışarda yemek yemeyin salçalı makarna yapın evde yiyin diyen mal sürüsü sosyal hayat, eğlence, gezme tozma, stres atma vs'den zerre anlamıyor. bira pahalı, evde yapın. rakı pahalı, etil alkol. sinema pahalı, kaçak izle. iphone pahalı, reedmi al. et pahalı, tavuk taşşaa ye. tatil pahalı, köye git. sigara pahalı, içme. araba pahalı, otobüse bin, anandan arabayla mı doğdun? ledtv pahalı, tüplü neyine yetmiyor? koltuk zamlandı, bir yıl yerde otursan ölmezsin. damacan su kaç lira oldu? suyu da az iç amk. umumi tuvalet pahalandı, gel ağzıma sıç.
allah belanızı versin sizin. sizin yaşadığınız şey hayat değil ama siz anlamıyorsunuz, anlamayacaksınız.
the old man and the sea
-
ilkokuldayken her ay bir kitap bitirmemiz istenirdi. okunması gereken kitaplar, bir liste halinde herkese dağıtılırdı. istediğimiz kitaptan başlama hakkımız vardı. her ayın sonunda, o ay hangi kitabı okuduysak, onunla ilgili olarak kitabı değerlendiren bir yazı yazardık. benim bu kitap listesinden okumayı ilk seçtiğim kitap, o zamanlarki çeviri adıyla "ihtiyar balıkçı" olan bu romandı. beni çok etkilemişti bu kitap ve listedeki diğer kitapları okuduğumda, hiçbirinden "ihtiyar balıkçı"dan aldığım tadı alamamıştım.
son yıllarda kitabın "ihtiyar balıkçı ve deniz" ya da "yaşlı adam ve deniz" olarak farklı başlıklarla çevrilmesi, ilk başlarda "acaba bu, ihtiyar balıkçı'nın devamı mı?" sorusunu akla getirmiştir. en başından sabit bir isimle çevrilseydi daha güzel olabilirdi belki. ne olursa olsun, ilkokul sıralarındayken bizim hemingway gibi usta bir yazarla tanışmamızı sağlayan hocalarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
he-man
-
gölgeler şatosunun küt saçlı prensi.
bir modern çağ efsanesidir he-man. 80 kuşağının en tatlı hatırasıdır. bu sırrı sadece üç kişi biliyordu. büyücü , general ve orko. yıllar yılı orkonun tipini merak ettik. bir bölümde kız arkadaşı çıktıda, şoka girmiştik. yılan kaleden korktuk, hep yağmur yağardı üstünde... oyuncakları kutsal hazinemizdi.oyuncak figürlerin üstünde, tam zırhın ortasında dönen bir mekanizma vardı.bu mekanizma oynadıkça zırhın üstündeki amblem kaybolur sanki kılıç darbesi almış gibi bir görüntü ortaya çıkardı.
bir ara filminide yaptılar da millet videocuda sıraya girdi...
dünyanın en güzel fotoğrafı
-
son 5 dakikadır benim için:
http://cdn.pichars.org/store/2292_original_aubr6.
edit: link yenilendi, haber verdiği için mjorate'e teşekkürler.
mikrofonu açık unutup yiyişen merve
-
" hocam yayını kapatalım isterseniz" diyen eleman merve'nin friendzone da kalmış platoniği.
üniversitede fark edilen gerçekler
-
torpilin hayatımızdaki yeri.
kaş'a giden sevgiliden 19 saattir haber alamamak
-
kardeşim ben bora. kankasıyım. şarj aleti bulamadık hâlâ. gözün arkada kalmasın. bize emanet kızımız.
o/
türkiye'de ingilizce öğretilemiyor olması
-
doğrudur.
- hı scholl
+ hı tecaher
- how are you today
+ fine thanks and you
- fine. biri tahtayı silsin
2022 avrupa enflasyon haritası
-
ulan 2 dakikadır türkiye'yi arıyorum. uzun süre göremedim resmen.
(bkz: bela vaziyyatin içina soxum)
barış isteyen bir kesime savaş açmak
-
(bkz: barış isteyen terorist)
ailenin komik kısa mesajları
-
oğlum ben senin babanım. eve gelirken bir rakı birde karpuz al. merak etme parasını vereceğim ama karpuzu beğenmezsem parasını vermem ona göre seçerek al. geç kalma.
yurtiçi kargo'nun müşterilerini evde bulamaması
-
dün yine evde bulamamışlar beni. gittim, "ben yine evde yokmuşum yaa, allah beni kahretmeye, bütün gün evde olup da evde bulunamıyorum" dedim. yüksek sesle söyleyince tabi diğer müşteriler dönüp bakınca görevli "yanlışlık olmuştur" dedi, "evet dedim, 4 yıldır bir kez beni evde bulamama gibi bir yanlışlığınız" var dedim ki bu konuyla ilgili şikayet dilekçelerimle evimden genel müdürlüğe yol yapmayı planlıyorum. neyse, kadın tabi üste çıkmak için mümkün değile getirdi konuyu, en son "bin yılda bir olmuşsa olmuştur, türkiye'de belki 10 kişinin böyle bir şikayeti vardır" dedi. siz dedim hiç sözlüklere de bakmıyorsunuz, adına koskoca başlık açılmış, yerin dibine sokmuşlar sizi, ne 10 kişisi dedim ve kadın o efsanevi savunmayı yaptı bana.
"onlar firmamızın başarısını çekemeyen rakiplerce tutulmuş paralı kalemler, ciddiye almayın siz onları..."