hesabın var mı? giriş yap

  • iphone 12 çıkmadan aylar önce tasarım ve özelliklerini tam olarak bilen gizli haberciler, samsung vb firmalarda en üst modellerde bile 5g yok, 5g içeren ayrı model satılırken, apple tüm ürün yelpazesine 5g koyacak ama bu maliyeti sarj cihazını kutudan çıkartarak yapacak demişti.

    yani ne karbonu. apple karbon izini azaltmak istiyorsa, tamir edilemez ürünler üretmek için ar-ge yapmasın. bir ürün 3-4 defa tamir edilip uzun yıllar kullanıldığı zaman mı karbon izi azalır veya ufak bir kaza sonrası arızalanıp tamir edilemediği için atıldığında mı?
    macbook'u düşük ram ile alan 2 sene sonra ram'i arttıramasın diye lehimleyen firma karbon izini düşünüyor ha
    saf olmayın

    edit:
    @chocolate addict gönderdi:
    ürünler tanıtıldıktan sonra da doğrulandı bu, çünkü 5g modem oled panelden bile pahalı, 6ghz üstü frekansı destekleyen hızlı 5g modem daha da pahalı, abd modellerinde power tuşunun aşağısında modem için ayrı anten var.

  • istanbul gibi bir şehirde asla eleştiremeyeceğim ailedir. sahile uzak bir yerde oturuyorlarsa bahsettiğiniz o açık hava, deniz kenarı, park gibi alanlara ulaşmak saatlerini alır. arabayla gezseler ayrı dert, toplu taşımayı kullansalar ayrı dert. her hafta her hafta balkonda oturmak da biraz sıkar. dolayısıyla geriye tek bir alternatif kalıyor, o da avm'ler.
    azıcık kafayı çalıştırırsanız, bu aileleri değil bu ailelerin mahkum edildiği alternatifsizliği garip bulursunuz. herkes aptal bir siz akıllı değilsiniz.

  • liverpool taraftarlarının bulundukları bölümün hemen yan tarafındaki "tarafsız" tribünü brüksel'de oldukça fazla sayıda bulunan italyan vatandaşlarının dolduracağını öngöremeyen belçikalı yetkilileride ayrıca alkışlamak gerekiyor.

    asıl kritik nokta ise tarafsız tribünü dolduran belçika gurbetçisi juventus taraftarlarının -torino'dan gelen en az liverpool taraftarı kadar fanatik juve taraftarına göre- sıradan seyirciler olmalarıdır.
    http://tomkinstimes.com/…ds/2010/05/heysel_plan.jpg

    önce karşılıklı taş atmalarla başlayan olaylar liverpool taraftarının yan bölümdeki juventuslulara hücum etmesiyle büyümüş, holiganlıkla alakası olmayan gurbetçi juventusluların kaçarken bulundukları tribünün çökmesi sonucunda (stad 1930 yapımı harabeden hallice birşey) 39 kişi ölmüştür.

    uefa'nın böyle kötü haldeki bir stada neden bu maçı verdiği hala tartışma konusudur. nispeten düzgün bir stadda oynansa insanlar kaçarken tribün çökmeyecek ve bu maçta artık 80'ler klasiği haline gelmiş olan koltuksuz tribünler (bkz: terrace) üzerindeki yüzlerce holiganlık olayından bir anı olarak kalacaktı. bir alkışta uefa yetkililerine.

  • adam akıllı bir ülkede yaşasa idik; milletvekili olan baba tvlere çıkar oğlum adına tüm vatandaşlardan ve polis teşkilatından özür diliyorum derdi. tabi bu normal şartlar altında geçerli bir durum.

  • + neden şaktar?
    - çünkü okunduğu gibi yazılması lazım.
    + neden mönşengıladbah değil.
    - çünkü latin o.
    + peki neden latin olan okunduğu gibi yazılmamalı ya da sadece başka alfabelerden dönüşenler böyle yazılmalı?
    - çünkü biz de latin alfabesi kullanıyoruz.

  • "f5 zoom out"

    oyunda bu nicki gören haritayı zoom out yapmak için "lan f5 neydi" diye düşünmeden basıyor. sonuç, oyundan çıktığı için sabit duran bir yeme sahip oluyoruz.

    kandım bu numaraya ordan biliyorum.

  • 1-0 iken sıçmaya gittim, geldim 3-0 olmuş. netten golleri izleyim bari dedim golleri izlerken 5-0 olmuş. skicem yapacağınız işi hea.
    insanı sıçtığına sıçacağına pişman ediyorsunuz.

    mutluluk editi: goool almanya gol attı beyler. altı oldu. bu defa kaçırmadım.

  • tanrinin hala alkolle, orucla, abdestle vs. mesgul oldugunu dusunenlerin varligini gostererek acima duygusu uyandirmistir.

    somali'deki musluman halkin bebekleri acliktan olurken bir mudahalede bulunmayan, her yil binlerce masum bebege tecavuz edilirken bir sey yapmayan tanri, dunyadaki nufusunun cogunlugu musluman olan ulkelerde kan ve gozyasi alip basini gitmisken herhangi bir mudahalede bulunmayan tanri "alkol satisi ha, dur ben su onur air'in ucagini bir dusureyim" mi diyecek?

  • babam öldü.

    bir iki saat oldu , cenazesini yarın alacağız . 7 yıldır alzheimer, son iki yıldır yatalak , son 4 aydır hastanede son bir ayını da yoğun bakımda geçirdi .

    bekliyorduk elbette , son bir haftadır daha yoğun bir şekilde git gide kötüleşen vaziyetteydi. çok zor bir süreçti bizim için , kendisinin içinde yaşadığı şeyleri zaten aklım hafzalam almıyor. kim bilir nasıl bir durumdaydı. tek tesellim artık bilinç olmadığından çok da acı çekmediğini düşünmüş olmam.

    öyle donuk hissediyorum ki , artık acı cekmiyecek diye bir yanım seviniyor bir yanım yıkık . iki dağın arasında kalmış gibiyim. donuk bir şekilde son iki saatimi öyle yere bakarak geçirdim . bu dünyada çok zorluklar çekti bir kısmına ben şahidim , olamadıklarıma da şahit olanlar anlatır. fakirliği çok yaşadı ama hiç bir anında isyan duymadım ağzından. hep çalıştı. hiç boş oturmadı , zaten oturamazdı da. hayat o lüksü hiç tanımadı.

    çok sertti. sert iklimde büyümüş , zor bir karekterdi.ne olursa olsun bizi kimseye muhtaç etmedi. çok gururluydu, hiç düşürmedi ne bizi, ne de kendisini. yeri geldi tarlada çalıştı , yeri geldi bekçilik yaptı , işçi oldu amele oldu. gocunmadı , kıt kanaat da olsa hepimize çok iyi bir hayat sundu. beni sonuna kadar okuttu. yemedi yedirdi giymedi giydirdi. boyle bir fedakarlıga karşı yüklenen borç nasıl ödenir bilmiyorum.
    bence imkansız.
    bu dünyada yok artık kendisi ama geriye bize çok büyük bir miras bıraktı. bıraktığı mirası paha biçilemez şerefli ismi , onurlu bir hayatla taçlanmış bir soyad.

    bu dünyadaki en büyük miras babanızın size bıraktığı şerefli bir isim . bunu da yeni öğrendim. benim için son derece gurur veren bir mirası yere düşürmeden onun ismini sonsuza kadar taşımak , inşallah bunu başarırım.

    bir mart ayında kaybettiğimiz annem gibi seni de bir mart ayında kaybettik. inşallah bu dünyada göremediğin güzelliklerin hepsini öteki tarafta kavuşur ve rahat edersin.

    anneme de sana da allah rahmeti ile şefaat etsin. mekanınız cennet ,yattığınız yer nur olsun. amin

    edit : çok mesaj geldi , bir çok insanın güzel mesajları inanılmaz destek ve güç oldu bana öncelikle hepinize çok çok teşekkür ederim iyiki varsınız. hepsine teker teker dönüş yaptım ama arada atladigim olduysa hakkını helal etsin.
    insanların hiç tanımadığı bir insanin derdiyle dertlenmesi , acisina ortak olması kadar yüce bir duydu heralde yoktur.
    bu yüce gönle sahip insanların varligi yok olmaya doğru giden umutlarımı yeniden tazeledi gerçekten. iyiki varsınız çok teşekkür ederim hepinize.

    eleştirenler de oldu tabiki , hani böyle bir durumda enty mi girilir diye. çok iyi anlıyorum onları da , haklılar da bir yerde . ama babamin hatiratini bir yerelere kazımak , herkese duyurmak , onun varlığının sürmesini istediğim için içimden geçenleri yazdım.
    burda amacım kendime bişey devşirmek degil.
    ne kazanabilriim ki bundan. eksi verdim diyen var , yemin ediyorum bir gram umrumda değil. bir milyon eksi alsın isterse.
    iyi ya da kötü, yine de eleştirenlere de bir gram kızmadım yemin olsun. allah hepinizden razı olsun . hepiniz var olun .

  • tekrardan tatile çıktığı şu günlerde eski bölümlerini izleyerek hem hüzünlenebilir hem de kahkaha atabilirsiniz. özellikle çok sıkıcı(!) olduğu ifade edilen ilk iki sezonunun en iyilerine göz atarak -temmuz ortasına kadar- huzur içinde yeni bölümleri bekleyebilirsiniz.

    --- spoiler ---

    s1.e6 - five-o - aynasız - imdb puanı 9.4

    şu ana kadar yayımlanan 63 bölümün en iyisi olabilir. mike, philadelphia'dan torunu ve gelinin yanına yani albuquerque'ye gelir. kendisini yakalamaya gelen polis memurlarını, jimmy mcgill işbirliğiyle savuşturur. arabada birbirlerine takıldıkları sahne efsanedir. * gösterişsiz dostlukları başlar. mike'ı, breaking bad de dahil, ilk kez ağlarken görürüz.

    görsel
    görsel
    görsel

    s1.e9 - pimento - imdb puanı 9.4

    mike, ilk işini alır ve ignacio varga ile de tanışmış olur, o'nun kartele çalışan tuco salamanca'nın adamı olduğunu öğrenir. jimmy, vasiyetlerini düzenleyen ağabeyi chuck'ın fark etmediği bir şeyi yakalar. sandpiper davası... akabinde jimmy, ağabeyi tarafından hhm'den bir nevi şutlanır. jimmy'nin en buhranlı zamanları olduğu kadar karakteri, bence, artık iyi adam olmaktan o andan itibaren vazgeçer. hamlin'in avukatlığını yapıyor diye kim wexler'le bile ipler kopma noktasına gelir. doğup büyüdüğü yer olan chicago'ya döner. kaygan jimmy, eski arkadaşı marco'ya uçar. iyi adam olamadık, bari kötü adam olalım, der gibi.

    görsel
    görsel
    görsel

    s1.e10 - marco - imdb 8.4

    jimmy'nin arayışta olduğu bir dönemi anlatır. chicago'da, eski ortağı ve arkadaşı marco'yu, 10 yıl sonra geri döndüğünde bile aynı yerde bulur. bb'de de walter white'a anlattığı kevin costner muhabbeti buradadır. * son bir rolex şakasında marco'yu kalp krizinden kaybeder. her şey ümitsiz görünürken yaşlı müvekkilleri ona mesaj çeker durur ve avukatlığı bırakmayı düşünürken kim wexler tarafından bir telefon alır, arka planda da marco'nun cenaze merasimi yapılmaktadır. davis&main ona iş teklif edecektir. marco'dan yadigar kalan yüzüğü takar 'evet, avukatım ama aynı zamanda kaygan jimmy'im' der gibi. karakter evrimi mükemmel yansıtılır bu bölümde.

    görsel
    görsel
    görsel

    s2.e2. - cobbler - imdb puanı 8.4

    açıkçası burada mike'ın da gustavo fring öncesinde birtakım hatalar yaptığını görüyoruz. veteriner aracılığıyla çıktığı ilk iş, eline yüzüne bulaşmak üzereyken ignacio varga'yu bulur, onu tuco salamanca'dan gizli işler çevirdiği için korkutup girdiği berbat işten sıyrılır. aynı zamanda varga'yı da kurtarmıştır. varga'yı burada henüz, babasının yanında kendi halinde takılırken görürüz. * mike, jimmy'yi de araya katıp yasal olarak da girdiği boktan işten sıyrılır. jimmy de artık kim'den çıkmaz olacaktır fakat sahte delil ile bir dostunu * kurtardığını ağzından kaçırınca kim ile de ilk atışmasını yaşar. bir daha yapmayacağını söyler. *

    görsel
    görsel

    s2.e4 - gloves off - imdb puanı 8.9

    varga, öldürülme endişesiyle mike'ı tutar tuco salamanca'yı öldürmesi için. mike ise tuco için başka planlar yapar. ayrıca mike'ın meşhur sniperını, bu bölümde, bizim silahçıdan alır. bu silahçı aynı zamanda bb'de walter'a silah ayarlıyordu. silahçıyla birlikte tanıdık bir sima daha var bu bölümde. kesinlikle özel.

    görsel *
    görsel *
    görsel *

    --- spoiler ---

    izlemek yerine okumayı tercih edenler için de atıştırmalık birçok kaynak mevcut. afiyet olsun.

    - https://www.scriptreaderpro.com/best-tv-scripts/ senaryoları okuyup pdf olarak indirebilirsiniz.

    - örneğin https://thescriptsavant.com/…saul_1x06_-_five-o.pdf

    - uzun aralardan sonra her şeyi unutanlar için https://breakingbad.fandom.com/…ll_saul_(tv_series)

  • 99669999996669999996699666699666999966699666699 99699999999699999999699666699669966996699666699 99669999999999999996699666699699666699699666699 99666699999999999966666999966699666699699666699 99666666999999996666666699666699666699699666699 99666666669999666666666699666669966996699666699 99666666666996666666666699666666999966669999996

    1) ilk iki dokuzu seç
    2) f3 tuşuna bas
    3) 9 tuşuna bas, sonuç şaşırtıcı :)

    deneyin gerçekten şaşırtıcı.

  • birçok farklı dava kapsamında uzun süre tutuklu kalmış subayların konuk olduğu program. açıp izlemenizi tavsiye ederim. bomba gibi bir yayın olacak gibi duruyor.

    konuklar:

    emekli koramiral kadir sağdıç
    emekli tümamiral semih çetin
    emekli binbaşı levent bektaş
    emekli deniz kurmay albay ali türkşen
    emekli kurmay albay eray güçlüer
    emekli kıdemli albay prof. dr. tayfun uzbay

    özellikle semih çetin öyle şeyler anlatıyor ki, zamanında birilerinin savcılığını yaptığı davalar sayesinde kimlerin hangi görevlere nasıl getirildiğini, nerelere nasıl sızdırıldığını görmemizi sağlıyor.

    edit: hepsi adeta birer galaksi olan komutanları yayına çıkarıp 3 kuruşluk aklıyla sürekli konuşmalarını kesen ahmet hakan'ın çirkinleştirdiği yayın.

    karşındaki adam tayfun uzbay!! ve bu adam 'ben şizofreninin tedavisini buldum, milyarlarca dolarlık bir sektörü tehlikeye attım, bundan dolayı beni tutuklamış olabilirler diyor.' ahmet hakan efendi de 'sadede gelelim' diyor. yahu bu bilgi bile fetö denen şeyin yalnızca fethullah gülen'e bağlı bir grup insandan oluşmadığını, arkasında çok daha büyük küresel güçlerin olduğunu ortaya koyuyor.

    sen ne biçim gazetecisin, ne biçim televizyoncusun be adam? böyle bir bilgiyi sen nasıl geçiştirebiliyorsun? yazıklar olsun.

    edit2: 3.5 yıl yok yere tutuklu kalmış ali türkşen 'bunların bir amacı vardı bizi de onun için harcadılar, ben hakkımı helal ediyorum' diyerek noktayı koymuştur. sonrasında söylediklerini de burada yazmaya bile yürek yetmez. bu memleketi böyle adamlar kurdu, böyle adamlar yaşatacak.

    edit3: simbolmina'nın uyarısıyla linki değiştiriyorum. programın tamamı için: *

  • teknoloji harikası 1984 yapımı "akıllı" saat. aslında daha çok "giyilebilir bilgisayar"dır.
    görsel - görsel - görsel

    50×28 piksel monochrome lcd ekrana ve programlanabilir hesap makinesine sahiptir. bilgi depolayan ve bileğe takılan mini bir bilgisayardır. türünün ilk örneği olan saatin 2000 karakter hafızası vardır ve telefon numaralarını, adresleri, günlük veya aylık çizelgeleri saklayabilmektedir. taşınabilir bilgi cihazları çağının başlangıcını oluşturmuştur.

    2 ayrı dock istasyonu bulunur. bunlardan biri kolunuza takılı olarak kullanabileceğiniz bir klavyedir. diğeri ise termal yazıcı içeren masaüstü istasyondur.

    görsel - görsel