hesabın var mı? giriş yap

  • - abine mesaj at gelirken tansaşa uğrasın kuş yemi alsın.
    - anne bana mesaj atıncaya kadar direkt abime atsaydın ya mesajı.
    - sen de bana cevap yazıncaya kadar abine atsaydın ya istediğim mesajı.

  • tayyip'in biden'e verdiği tavizlerin ve sözlerin gerçekleşmesidir. o görüşmeye mevlüt'ü bile almadı, kavakçı'nın kızını alıp kayıt dışı görüştü. bunu asla unutmayın!

    istedikleri kadar üstünü örtmeye ve inkar etmeye çalışsınlar, milyonlarca afgan ülkeye girecek. buna alışsanız iyi olur.

    bir yandan inkar ederler, diğer yandan mülteci güzellemesi yapıp taliban'la aynı düşünce yapısına sahip olduklarını söylerler. her yönden sizi aldatmaya çalışacaklar. alışın, bunlar iyi günleriniz.

  • çocuk merkezli aileler tarafından üretilen bir model.

    * doğum yeri, kütük şeysi, vatandaşlık vs. gibi detayları planlanır mümkünse yurtdışında falan doğurulur.
    * sonra yurda dönülür, boyu posu eksik kalmasın diye doktorlarla, diyetisyenlerle, hizmetçilerle, dadılarla büyütülür.
    * namı almış yürümüş kolejlerden birine kreşten sokulur, liseden çıkarılır.
    * namı almış yürümüş özel üniversitelerden en birincisine sokulur. zira diğerleri ona layık değildir. hele devlet üniversitelerinin hiç şansı yok.
    * asla yurtta falan okutulmaz.
    * mecburi hizmet, tayin gerektiren meslekleri tercih etmesine izin verilmez. doğuya falan asla gidemez.
    * koca arama yaşları gelene kadar saraydan ayrılmaz.
    * saray sabittir. kız eşşek kadar oluncaya dek şehir değiştirilmez, mümkünse hiç taşınılmaz. küçük yaşta sık sık okul değiştirmek, genç yaşta arkadaş çevresi değiştirmek vb. şeyler psikolojik minik travmalar yaratabilir diye prensesimiz korunur bu tip olaylardan.
    * çünkü "bizim kızımız biraz şeydir, o öyle şeyleri beceremez, yapamaz"... (evet, prenses yetiştiren bir aileden ben bunu duydum)
    * namı almış yürümüş şirketlerden birine sokulur. modaya uymak, kariyer havasına bürünmek lazım tabii...
    * yurtdışında masterla falan avunmak istiyorsa ona izin verilebilir. çünkü zaten orada yerleşik bi amca, bi teyze, bi kuzen, bi bişii vardır. ama prensesimiz sanki sap sap yaşıyormuş, kimseleri tanımıyormuş, kendi ayaklarının üstünde duruyormuş gibi havalara bürünür. (bkz: çaktırma pampa)
    * yaşadığı steril ortamda, yine prens gibi yetiştirilmiş bir erkekle tanışır ve evlenir. (ya da arkadaş vasıtası, aile çevresi ayaklarına bildiğin modern görücü usulü tanıştırılır, evlendirilir)
    * çocuk da yapar kariyer de... ama arada çocuklarını yetiştirmek için uzun molalar verir.
    * yeni prensler ve prensesler yetiştirir.
    vatana millete hayırlı olsun...

  • 4 kişi bir vatandaşı silahla gasp edip olduresiye dövüyor yetmeyip 7 metre yüksekliği olan bir yerden asagiya atip, parasini ve telefonunu caliyorlar. bunu yapanlar bulunup mahkemeye cikariliyor ve serbest bırakıliyorlar. söyleyecek tek kelime bulamıyorum artik.

    kaynak

    edit: yahu kaynagini belirtip bir haber paylastim, yemedigim hakaret kalmadi, burasi da dahil olmak üzere memleket ruh hastasindan geçilmiyor, gidip tedavi olun, manyak misiniz nesiniz.

    edit 2: bassavcilik olaya ayni gün itiraz etmis, ayrıca prof.dr. ersan şen'in olayla ilgili ayrintili bir yorumu var.
    kaynak 2

  • böyle düşünen insanlara gaz vereceğini düşündüğüm bir yazıyı izninizle paylaşmak isterim.

    --- spoiler ---

    amerikalı bir iş adamı meksika’nın küçük bir kıyı kasabasında iskeleye oturmuş denizi seyretmektedir. bu sırada bir balıkçı teknesi kıyıya yaklaşır. teknenin içinde bir balıkçı ile birkaç tane de ton balığı vardır. amerikalı, balıkların kalitesini övükten sonra bu balıkları tutmanın ne kadar sürdüğünü sorar.
    meksikalı “çok az sürdü.” diye yanıtlar.
    bunun üzerine amerikalı “o zaman niçin denizde daha uzun kalıp daha fazla balık tutmuyorsun? ” diye sorar. “peki geriye kalan zamanda ne yapıyorsun?” diye sorularını sürdürür.
    balıkçı ailesinin ihtiyacı kadar balık tuttuğunu anlatmaya çalışır.
    amerikalı sormaya devam eder “peki geriye kalan zamanlarda ne yapıyorsun?”
    balıkçı yanıtlar:
    -geç yatarım. çocuklarımla oynarım. karım maria ile öğle uykusuna yatarım. her akşam kasabanın merkezine inerim. dostlarımla şarap içerim. biraz gitar çalarım. dolu ve meşgul bir hayatım var bayım.
    amerikalı balıkçıyı alaylı bir tavırla süzdükten sonra konuşmaya başlar. ”harvard’dan derecem var. sana yardımda bulunabilirim. bunun için balık tutmaya zaman ayırmalısın. kazandıklarınla daha büyük bir tekne almalısın. bu büyük tekneyle kazanacağın paralarla, daha başka tekneler alabilirsin. böylece bir balıkçı filosu kurabilirsin.”
    balıkçının dikkatle dinlediğini gören amerikalı konuşmasını tam gaz sürdürür.
    “tuttuğun balıkları bir aracıya satacağına doğrudan onları işleyenlere satarsın. sonunda kendi fabrikanı açarsın sonra da bu küçük kasabadan ayrılır önce mexico city’e ardından los angeles’e oradan da new york’a taşınıp kendine ait bir firma açıp onun başına geçersin.”
    balıkçı sorar “peki bayım tüm bunlar ne kadar sürede olur?”
    “15 veya 20 yıl.” diye yanıtlar amerikalı.
    balıkçı sorar “sonra ne olacak bayım?”
    amerikalı gülerek konuşmaya başlar “hikayenin en güzel kısmı da bu ya.” der ve konuşmasını sürdürür “zamanı geldiğinde şirket hisselerini halka satar, milyon dolarların olur. çok zengin olursun.”
    balıkçı “sonra ne olacak bayım?” dedikten sonra amerikalı yanıtlar “sonra emekli olursun. geç yatacağın, akşamları bir şarap evinde, dostlarınla şarap yudumlayacağın, gitar çalacağın, küçük bir sahil kasabasına taşınırsın.”
    --- spoiler ---

  • çıktığı gibi, hiç geri adım atmadan, hapisteki diğer gazetecileri, tutuklu üniversite öğrencilerini, tüm düşünce tutuklularının hakkını savunarak, omurga nedir kimde bulunur, nasıl sosyalist olunur, haklı adamın duruşu nasıl oluru da göstermiştir.
    hem cemaat'e, hem cemaat basınına, kıvırmadan, şirin gözükmeden, dümdüz gitmiştir.
    ve bu komployu yapanlar hapse girene kadar adalet yerini bulmayacak demiştir.

    bu gece, sıcak yatağındaki, güce tapınan bir çok dönek, sabaha kadar gözünü kırpmayıp, boş boş tavana bakıp, inşallah bu cemaat göründüğü kadar güçlüdür, yoksa boku yedik, buralarda yaşanmaz demiştir. bir grup da, nedim ve ahmet için olumlu bir yazı yazmışmıydım diye arşivlerini karıştıracak. arşivinde vicdan parçacıkları arayacaktır.

    bir yıl hapiste, suçsuz yere seni tutsunlar, sen hala tutuklu öğrencilerin derdindesin, geride kalanların derdindesin. bu ülke ancak senin gibilerin omuzlarında insanlık katında yükselir. ama senden o kadar çok az var ki, sana bile tahammül edemiyorlar.

  • son bir ay içinde 3 personelime banka borcu sebebiyle icra geldi, kredi çekip kumar oynamışlar, 2 personel zimmete para geçirdi ve işten çıkartıldı, para da maaşlarının yarısı neredeyse. 1 personel eşinden ayrrıldı, elinde avucunda hiçbir şey kalmadı ve sürekli arkadaşlarından borç isteyip tekrar tekrar kaybediyor, yakında iş akdi feshedilecek. yaş ortalamaları 22 ve ileride başlarına gelecek dertlerden zerre haberleri yok ya da umursamıyorlar. iş başvurusu yapanların çoğunun banka hesapları blokeli, hesapları kiraya vermişler yasadışı bahis için.

    bu işin sonu hiç iyi bir yere gitmiyor, bu işten para aklayan tipler servetine servet katıyor, yasal bahis oynatan firma tekel oluşturmuş bahisleri ve oranları kafasına göre belirliyor, bu durum insanları yasadışı bahis sitelerine yönlendiriyor. kısaca, ülkede nereye elini atsan bok fışkırıyor, ileride bu konu gündemi çok fazla meşgul edecek.

    kolay paraya ulaşma isteği ve sosyal medyada gördükleri hayata özenmeleri çoğu gencin sonunu getirecek. kasa her zaman kazanır ve kazanıyor, gençlerimizin geleceği kararıyor.

  • son günlerin popüler yatırım aracı. ciddi prim yapmasına rağmen hakkettiği gibi manşette yer bulmuyor daha önemlisi gümüşü yukarıya taşıyan ana dinamik basit bir emtia primlenmesinden daha fazlası hakkında işaretler veriyor ki bu finansal piyasalarla ilgilenen veya ilgilenmeyen herkesi ilgilendiriyor yine ilginç bir şekilde bu hikayeden gümüşle ilgilenenler dahil kimse pek bahsetmiyor.

    son günlerde kıymetli madenler şova kalkmış durumda; altın nominal olarak tarihi rekorunu kırarken gümüş aslında altına göre çok daha güçlü primleniyor; gümüşün değeri 4 ayda ikiye katlandı ve bu büyük primin çok önemli bir kısmı son iki haftada gerçekleşti. bugüne çift haneli karla başlayan gümüşte 26 seviyelerinde kar satışı geldi ve emtia eksiye geçti fakat son iki hafta %25 civarında prim yapmış bir emtiadan bahsediyoruz.

    geçmişe gidersek altının primlenmesi 2018'in sonlarında başladı ve altın ile beraber hareket etmesi beklenen gümüş 2018'den beri teknik olarak çok daha fazla potansiyel taşıyor olmasına rağmen yatırımcısına sürekli olarak altına oranla daha az prim getirdi; yaklaşık 2 senedir gümüş onlarca defa önemli teknik seviyelere geldi ve her defasında yatırımcısının heyecanını boşa çıkardı bu sebeple de yatırımcısını kendinden soğuttu diyebiliriz.

    geçtiğimiz haftalarda gümüşteki büyük potansiyel dikkat çekiyordu ama ''öğrenilmiş çaresizliğin'' de etkisiyle takipçileri bile artık buradan uçacak demeye çekiniyordu fakat avrupa'dan gelen 750 milyar avroluk destek paketi haberi gümüşü çok güçlü şekilde destekledi ve yıllardır birikmiş olan potansiyelin hızla gerçekleştiğini gördük.

    avrupa'dan gelen haber kıymetli madenleri neden ilgilendiriyor ve daha büyük potansiyeli anladığım kadarıyla şurada ayrıntılı şekilde yazmıştım; okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim (bkz: #110560667)

    avrupa'dan gelen haberde hak ettiği değeri görmeyen ama devrimsel bir yenilik olan ''yeşil ekonomi'' nüansı gümüşü yukarı taşıdı; haberlerde yeterince ilgi görmedi ama avrupa birliği ülkeleri aldıkları kararla yeni destek paketinin en az 1/3'nün yeşil ekonomi projelerinde kullanılmasını şart koştu. bahsettiğim projelerde kullanımı yüksek olan gümüşe talebin artacak olması gümüşteki rallinin ana hikayesi oldu. (temel hikayesi diyelim.) şunu da eklemek gerekiyor, yeşil ekonomi anlayışında bu güçlü değişim sadece bir emtianın spekülatif olarak değerlenmesinden çok daha fazla yenilikleri de işaret ediyor olabilir. (yeşil ekonomi nedir)

    gümüşe dönersek dünyanın diğer büyük ekonomik bölgesinde de ''yeşil ekonomi'' kaynaklı önemli bir gelişme olabilir; abd'de seçimlere üç ay kaldı ve anketler trump'ın şimdilik gidici olduğunu gösteriyor. (abd seçimleri son durum) trump'ın yeşil ekonomiye yaklaşımı komplo, yalan düzeyinde... abd'i paris iklim anlaşmasından çekmiş bir yöneticiden söz ediyoruz, diğer tarafta ise güçlü bir yeşil ekonomi ajandası olan demokratlar var. abd seçim sonuçları (yeni başkan ve en az başkan kadar önemli olan senato dağılımı) gümüş üzerinde önemli düzeyde etkili olabilir.