hesabın var mı? giriş yap

  • kisiler: bir arkadas ve babasi
    yer: istanbul

    arkadas gece eglencesini sevmekte ve cogunlukla sabaha karsi eve donmektedir. ailesiyle beraber yasadigi mahalleye de zaman zaman buyuk kopek ceteleri musallat olmaktadir. babasi, arkadasi hep "eve sabaha karsi donuyorsun, sarhos donuyorsun, bir gece kopekler sana saldiracaklar, sarhos halde bir sey yapamayacaksin, dikkat et!" diye uyarmakta ve kendince bir cozum sunmaktadir: "eger kopekler sana saldirirsa, sen de dort ayaginin uzerine in, onlar havladikca hirladikca sen de havlayip hirla, dislerini goster!" bu uyarilari dinleyen arkadas, "lan?! babamin da kafasi iyi galiba, kopekle oyle mi mucadele edilir, tey allahim" diye kendince kenardan kenardan gulmektedir.

    babasinin onerisine kiciyla gulen bu arkadas, sabaha karsi eglenceden dondugu bir sefer, mahalleye girdigi anda 20-30 tane iri kopekle karsi karsiya kalir. once yusuf yusuf diye cagirsa da gelen giden olmaz. sarhos kafayla bir an "kaybedecek neyim var ki" diye dusunup kopek taklidi yapmaya karar verir, dort ayak uzerine iner, kopekler tarafindan etrafi sarilir, fakat hepsine havlaya havlaya kopekleri bertaraf eder, rahat bir nefes alip evine girer. kendisinin onurlu mucadelesini balkondan caktirmadan izleyen babasi takdir dolu cumlesini patlatir:

    - lan it oglu it! amma potansiyel varmis sende ha!

  • hem swatch'a hem de omega'ya kazandırmış saattir. tam bir win win durumu. bu olay omega'ya prestij kaybettirmediği gibi (speedmaster serisi daha da değer kazandı) akıllı saatlerin popülerleşmesiyle, üzerine ölü toprağı serpilen swatch'u küllerinden doğurdu. "keşke şöyle olsaydı." denilecek birçok nüans var. örneğin quartz değil de mekanik olabilirdi. ya da mika değil de safir cama sahip olabilirdi. seramik bezel, metal kasa gibi detaylarla çoğaltılabilir. ancak öyle olsaydı bu fiyat seviyesinde kalabilir miydi? en nihayetinde 265 dolara, içinde omega logosu olan bir saat satın alıyorsunuz. insanlar da buna kapıldı. üzerine son zamanlarda gerek elon musk ve nasa gerekse sinema endüstrisinin pohpohlaması sonucu popülerleşen uzay teması eklenince tam bir arzu nesnesi doğdu.

    bence bu kadar ilgiyi swatch da beklemiyordu. web sitelerinde "satın alma sınırını bir sonraki duyuruya kadar kişi başı bir saat alacak şekilde güncelliyoruz." şeklinde bir bilgi mevcut. öte yandan "limitli sayıda olmadığı için önümüzdeki haftalarda seçili swatch mağazalarında saatlerin tekrar satışa sunulacağını hatırlatmak isteriz." demişler. yani sarı sitedeki fırsatçılara paranızı kaptırmanıza gerek yok. önümüzdeki aylarda swatch mağazalarını geçtim, alışveriş sitelerinde bile satışa çıkacaktır.

    tüm modelleri incelemiş biri olarak mars ve satürn temalı olanlar en güzelleri. diğer modellerin kadranları, renkler dışında aynı. mars ve satürn temalı olanlarınsa ayırt edici görselleri var. mars modelinde iki tane roket şeklinde imleç yer alırken, satürn modelinde satürnün halkası yer alıyor. bu bağlamda spor giyinenler için mars modeli daha doğru bir tercih olacakken, smart casual giyinenlerin satürn modelini tercih etmesi yerinde olur.

    bence tüm modellerin en olmamış yanı, kayış tasarımları. cırt cırtlı yapı ve göze sokulan logolar ucuz saat algısı yaratıyor. "zaten ucuz!" demeyin, swatch'un çok daha uygun fiyata satılan modelleri var. eğer olur da alırsam, ilk yapacağım şey daha sade ve zarif bir kayış almak olur. bence swatch da boş durmayacak ve bu modeller için özel kayışlar tasarlayacaktır.

    toparlamak gerekirse sevin ya da sevmeyin, swatch inanılmaz bir pazarlama stratejisi yürüttü. ömrü hayatım boyunca hiçbir saat için izdiham yaşandığını görmedim mesela. üstelik bu izdiham, türkiye özelinde değil, dünya çapında yaşandı. "swatch bu hamleyle dünyalığını yaptı." desem, abartmış olmam herhalde.

  • bakara suresi'nin 14. ayeti okunduğu zaman fark edilen bahsetme eylemi.

    "(bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(biz de) iman ettik" derler. (kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler."

    yorum sizin.

    düzeltme:

    takva sahibi bir arkadaşım, yaptığım yazım yanlışı konusunda uyardı. hemen düzelttim.

  • pazartesi diziler tekrar başlar, sonra eğlence mekanları açılır, sonra geliri deprem zedelere bağışlanmak üzere konserler yapılır.

    ligin adı şehit hatay-maraş-adıyaman olur, sonra futbol maçlarının geliri deprem zedelere bağışlanır.

    1-2 aya tüm enkazlar kaldırılır. seçim mitingleriyle yeni binaların parkların açılışı yapılır.

    depremin suçlusu yine muhalefet ilan edilir.

    bu afet için futbol ailesinin yardımları, desteği ve gücü çok ön plana çıktı. futbol sadece futbol değildir görmüş olduk. ama bugün bunu konuşmanın zamanı değil bence.

    her şeyin normale dönmesi ve iyileşmek için hayatın rutinleri bir şekilde başlamalı ama bence enkaz altında tek bir beden kalmadıktan sonra ancak…

  • genellikle acile grip nedeniyle gelip ilaç yazılıp gönderilmesine tepki olarak :
    - bi seron bile takmadınız
    diyenlerin , zorla kendilerine serum taktırmayı başardıklarında , müşahade odasında selfiesini çektikten sonra
    - ay bitmedi bu serum da
    diyerek yapmaya kalkıştıkları eylem.

  • enteresan bir bilgi vereyim mi size

    alım gücünüz itibari ile o adamın isteyip yapamadığı ve sizin isteyip yapamadıklarınız arasında dağlar kadar fark yok.

    o adam alt sınıfın aşağılarda siz de alt sınıfın üstlerindesiniz. ıkiniz de kaliteli beslenemiyor, araba alamıyor, ev alamıyorsunuz.