hesabın var mı? giriş yap

  • kendisini tanımıyorum ama bugün kadıköy yoğurtçu parkında arkasında bırakmış olduğu yaşanmışlıkları paylaşmak istedim.
    afiyet olsun diyorum başka da bişey diyemiyorum. (bkz: eğitim şart)

    görsel

    görsel

    görsel

    ekstra avokado soslara da üzüldüm açıkçası. edit1: bunu ve bu şahsın ismini torbadaki fişten öğrendim. resim 3e tikkatli bakınız.

    edit2: kedi köpek diyenler, tüm resimleri tekrar biraz da düşünerek incelesinler. yerde dik duran torbadaki avokado soslarını kedi köpekler mi bankın oturulacak yerine çıkarmış? ve hatta tadına bakıp yarım bırakıp sonra peçetelere ağızlarını mı silmişler? ayrıca bu kedi köpekler içtikleri tütünün torbasını da yere atmışlar bakınız.
    burada olay herşeyin yendiği gibi diğer insanların oturacağı yere bırakılması. hem de bu parkta adımbaşı çöp kutusu varken.

  • cnn türk canlı yayınında sırrı süreyya önder'in ''kürtler kimseye muhtaç değil ama herkes kürtlere muhtaç'' şeklinde sarfettiği söz.

    arkadaş ''bu ülkede kimse kimseye muhtaç değil her insan bir bireydir'' demek bu kadar mı zor.

    sosyalist diyor bi de bu abi kendine.

  • -kışın ayakkabıları ıslanınca ayakkabılarını sobanın arkasına koyup kurutmasını becerebilen,
    -annesinin 10 kere söylemesi üzerine her türlü çöpü (çerez kabuğu, kullanılmış gazete, poşet vs.) çöpe atmayıp biriktermesi gerektiğini bilen,
    -mis gibi kızarmış ekmeğin üstüne ekmek soğumadan tereyağı sürmenin keyfine erişebilen,

    ancak tüm bu güzelliklere rağmen; büyüyünce annesini ve babasını sobalı evde oturmaktan kurtarmaya karar vermiş bir çocuktur.

  • kafa kesen, insan derisi yüzen, eroinle bir nesli zombiye dönüştüren katillere karşı girişilen operasyondur ancak ne kadar başarılı olur tartışılır.

    adamlar şehir sahibi olmuş, kitleleri maaşa bağlamış, devlet gibi örgütlenmiş yani.

    bu zamana kadar bunun gibilere karşı ordu tankla, topla önüne gelen kim varsa devirip neden harekete geçmedi dersiniz ?

    para konuşur da ondan. herkese para yedirince durum böyle laçkalaşıyor.

    paran varsa siyasetçi de satın alırsın, silahlı güç de, bu kadar basit ve bu kadar aşağılık bir durum.

  • isvec, norvec, almanya, hollanda gibi ulkelerde gocmen isciler digerlerinde ise expat muhendis ve yoneticiler oldugu icin son derece normal bir durum.

  • kendisi çok iyi teknik direktördür. ne yaptığını bilen ve sözünü sakınmayan birisi.
    son ropörtajında fenerbahçe ve türk futbolu hakkında şunları söylemiş.

    --- spoiler ---

    fenerbahçe günlerini değerlendiren advocaat, "fenerbahçe kariyerimde oyuncuların çoğu beni sevmezdi. bazı kalitesizlikleri yüzlerine söylüyordum. bu taraftara bu mücadele yakışmıyordu çünkü. yönetimle problemler oldu. kalsaydım takımda tahmin edilmeyecek değişiklikler olacaktı." dedi.
    özellikle bu sözleri tam futbolun özeti:
    advocaat, "türk futbolunda oyunculara aşırı romantiklik ve duygusallık yüklenmiş, kalitesizlik gizlenmiş. gerçekler sezon sonu acı tecrübe oluyor. bu paraların döndüğü alanda oyuncuların başarısız olması salaklıktır" ifadelerini kullandı.
    --- spoiler ---

    https://www.haberler.com/…nerbahce-13167314-haberi/

  • ilginç bir hikayesi var. kitaplaştırılan, belgeseli ve filmi çekilen bir hayat örgüsü. güneydoğu afrika'daki ülkesi malawi'de, kasabasına elektrik getirmek için bilimi kullandığında sadece 14 yaşında olan bir çocuktan söz ediyoruz. hem kendi ailesinin, hem de komşularının kaderini değiştiren bir çocuk. kamkwamba'yı bu kadar özel yapan şey ise her şeyi kendi başına yapmadı, köydeki herkesin ona karşı olmasına rağmen hatta annesinin bile onun çılgın olduğunu düşünmesine rağmen vazgeçmedi.

    kamkwamba 5 ağustos 1987'de malawi'de dünyaya açıyor gözlerini. yedi kardeş, anne ve babası wimbe isimli bir köyde yaşıyorlar. babası bir mısır çiftçisi. 2001'de ilkokulu bitirdikten sonra malawi'de büyük bir kıtlık yaşanıyor. o yıl düzensiz yağmurlar neticesinde mısır yerel halkı doyurabilecek kadar çok yetişmiyor ve o sene 500-1000 kişi arasında kişi açlıktan hayata gözlerini yumuyor.
    kamkwamba'nın ailesi de bu açlıktan etkilenenler arasındaydı. mısır mahsulü yeteri kadar yetişmemiş ve günde sadece bir öğün yemek yiyerek hayatta kalmaya çalışılan bir hayat mücadelesi. kamkwamba o günleri "neredeyse yok olacaktık" diyerek hatırlıyor. baba kamkwamba'nın satacak mısırı olmadığı için, okul masraflarını karşılayamıyor ve okuldan ayrılmak zorunda kalıyor william.

    tüm bu yaşananlar onu yıldırmak yerine kamçılıyor aslında. bir kütüphane buluyor ve bilim kitaplarına merak salıyor. "enerjiyi kullanmak" adlı bir kitabı eline almasıyla her şey değişiyor. bu kitapta rüzgar enerjisi ile elektrik üreten dinamo adında bir cihazdan söz ediliyor. kamkwamba'ların evinde elektrik yok tabi. yağ lambası yakarak aydınlanıyorlar ve bunun maliyeti aşırı fazla geliyordu. bu sebepten elektrik üretmek için bir yel değirmeni kurmaya karar veriyor. her ne kadar ingilizcesi zayıf olsa da yel değirmeninin parçalarının isimlerini öğreniyor.
    yel değirmeni inşa etmek için gerekli parçaları bulmak kolay değildi, bu yüzden kamkwamba'nın kaynakları çok iyi kullanması gerekiyordu. aradığı şeyleri bir hurdalıkta buluyor. bunlar ise şöyle:
    kırık bir bisiklet, bir traktör motorunun pervanesi, eski borular ve hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir dinamo.

    kamkwamba birçok deneme yanılmadan sonra bir lamba için yeterli miktarda elektrik üretebilecek beş metrelik bir yeldeğirmeni kurmayı başardı. akabinde yeldeğirmenini büyütmüş ve bir evi aydınlatacak kadar enerji elde etmeyi başardı. cesaretlenen mamkwamba, üçüncü bir değirmen kurdu ve su pompasını çalıştırabilecek kadar çok enerji üretmeyi başardı. bu pompa köye hayat getirecekti adeta. kurak tarlalar sulanabilecek ve daha çok ürün yetiştirilebilecekti.

    kamkwamba'nın başarısı kısa zaman içerisinde çevre köylerde de duyuldu. malawi'deki gazetelerde hakkında haber çıktı ve daha sonra ünü tüm dünyaya yayıldı. abd'de bir üniversiteden davet aldı ve 2009'da rüzgarı dizginleyen çocuk isimli kitabı yazıyor. 2019'da hayatını anlatan bir film yapıldı. güncel olarak dünyanın dört bir yanında temiz su, güneş enerjisi ve aydınlatma projeleri üzerinde çalışıyor. cümlelerini ise, ne olursa olsun, pes etmeyin diye bitiriyor kamkwamba.

  • senelerdir aklımı kurcalayan sorudur. sanırım fıkradaki gibi duaları numaralandırmışlar. fatiha mesela 4 numaralı dua. hoca el fatiha deyince, içlerinden "bismillahirahmanirrahim 4" deyip ellerini yüzlerine sürüp amin diyorlar. başka türlü olamaz çünkü bana kalırsa.

  • düğün yapılmadığında el alem evli olmadığını kabul eder.el alem çok önemlidir.el alem türk toplumunun mihenk taşıdır.her ne yaparsak yapalım "acaba el alem ne der" diye düşünürüz.el alem önemlidir.el alemi üzmeyin.

  • hamitcim eğer burayı okuyorsan lütfen dönen toplara hapishaneden yeni çıkmış adamın mala vurduğu gibi vurma !

    illa da gerekiyorsa tanımı : kumaşı çok kaliteli ama son ütüsü olmayan futbolcu.

  • #123803429

    oğlum sen kayınvalidene anne demediğin için boşanmıştın zaten daha önce.
    ayrıca sen bazen itü, bazen odtü mezunu bir erkeksin. neden erkekle evlenip bikini giyiyorsun.
    tamam madem giydin, neden çıkarıyorsun*

    debe editi: sözlüğün bu trollerden temizlenmesi çok önemli. çeşit çeşit troller türedi.
    çeşit çeşit demişken türkü severlere de insan kısım kısım türküsünü bırakıyorum.

  • ağır provokasyondur.

    hesabı sorulmalıdır.

    chp de kendini şamar oğlanına çevirtmesin iyice. namussuzca atılan iftiraların üzerine gidin, o soytarılara haddini bildirin artık! ne bekliyorsunuz?