hesabın var mı? giriş yap

  • müş. benim sayfalarım gelmiyo
    ben. şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir sorun var efendim
    müş bi ilgileniverseydiniz siz
    ben. şey uydu uzayda efendim
    müş haa tamam o zaman

  • eskiler hakkinda ne dusunuyordur bilemem ama sirada bekleyen caylaklarin neler dediklerini, neler dusunduklerini az cok tahmin edebiliyorum.

    onay bekleyen caylak 35060...

    simdi usendim aramaya, zamaninda bir moderator su minvalde bir sey demisti; "sozluge pozitif etkisi olacagina inandigimiz, tanidigimiz ve guvendigimiz kisilere taniyabiliyoruz bu onceligi". entryler uzerinden gitmeyeyim ama boyle pozitif katkinin mina koyim. caylaklik entrylerini bile siliyorsa bu torpilli... boyle mi oluyor ulan pozitif katki? bahanelerinize selam olsun sizin.
    ha derseniz ki "can ciger kuzu sarmasiyiz, verdik. sanane ulan?", "caniniz sagolsun"'dan baska ekleyecegim bir sey olmaz. ben ne dersem ayni halti yapmaya devam edeceksiniz cunku.

    karti kim verdi bilmiyorum ama eksi sozlugun en cok da bu kart dagitma hakki olanlarina kilim bu sebepten dolayi (muhtemelen sadece moderatorler ve hatta sadece bazi moderatorler).
    torpil mina koyim bu? sen burada yapiyorsun, sonra baska yerde karsina cikti mi avazin ciktigi kadar bagiriyorsun; "hakkimi yiyorlar", "x partisi tum kadrolari tutuyor", "bu ne bicim devlet" diye. bu ne perhiz be oglum? sayet torpili isteyen yazarsa, onun icinde gecerli soylediklerim.

    ne diyim abicim ben size. illa bir kose tutacagiz! illa bir deligimiz olacak! illa bir babamiz/dayimiz/amcamiz olacak! eeehh eytere be mina koyim.

    dilimin kemigini de kirdiniz, sagolun varolun.

  • ülkenin bütün kurumları tarikatlarca ele geçirilmiş, ülkede afgan, suriyeli, lübnanlı, ne kadar fakir ve görgüsüz arap varsa cirit atıyor, sürekli suç işliyorlar, sınır güvenliği bitmiş, ordu zaten tamamen pasifize edilmiş, ekonomi, eğitim, sağlık, adalet, bunlara bağlı olarak sanayi, teknoloji, tarım-hayvancılık tarumar, dış ilişkiler bitik, dostumuz kalmamış, herkes nasıl bir fırsat bulsak da kanlarını emsek diye bakıyor, nüfusu beşte birimiz kadar olan yunanistan bile bizimle dalga geçer olmuş.

    kültür, sanat, spor, her alanda fersah fersah geriye gitmişiz. avrupa'dan, amerika'dan ülkemize saç ektirmeye, diş yaptırmaya geliyorlar çünkü paramız öyle bir çakılmış ki adamların 1 parası bizimkinin şimdilik 18 tanesi ediyor, o da şimdilik.

    bütün kanunlar askıda, ülkece herkes bir kişinin iki dudağına bakar olmuş ve daha da garibi bu artık herkese normal gelir olmuş.

    öğretmenlerimize, doktorlarımıza, mimarlarımıza, okumuş eğitimli donanımlı insanlarımıza düzenli şekilde gerici argümanlarıyla saldırıyoruz. onlar da kendi ülkelerinde gördükleri bu zorbalığa daha fazla dayanamayıp gidiyorlar.

    kadınlarımız her gün taciz, tecavüz, dayak ve ölüm korkusuyla yaşıyor.

    fakirlik, işsizlik, sosyal felakete dörtnala sürüklüyor ülkemizi.

    söyleyin allah aşkına daha ne ciddi sonucu olacakmış?

  • bu hareketin içinde barındırdığı hayvanlığı, bencilliği ve kabin kalabalıklaşacağı için daha çok sıkışacaklarını öngöremeyecek kadar düşünme tembeli olunmasını geçtim; işin en ilginç tarafı dünyaya 2 gram katkı yapmamış ve yapmayan bir halkın bu kadar aceleyle nereye gittiği.

    her gün;
    herhangi bir icat, buluş? yok.
    dünya insanlarına katkı? yok.
    doğaya katkı? sırf zarar.
    çevresine katkı? mümkünse zarar.
    işinde iyileştirme? o da yok.
    öğretim? ne öğrenmişler ki öğretsinler.

    peki bu aceleyle allah'ın her günü nereye yetişiyorsun sen hacı dayı?

  • her insanin gerekli sartlar olusursa ve kontrolsuz guc verilirse zalimlesebilecegini gostermisti bu deney. ayrica dunya'da iyi insan kotu insan diye bir seyin olmadigini, bir cok seyin sartlardan (power of situation) ibaret oldugunu gostermisti.

    deneyi bitiren de soyle bir olaydir: deney devam ederken zimbardo'nun o zamanlar nisanlisi olan kiz olay yerine gelir ve olanlari gorunce sok olur. kiz kendisi de o siralarda psikoloji'de doktora yapmaktadir. kiz deneyi gorunce "burada ne cehennemler donuyor lanet olasi" diye kizar. zimbardo da "sevgilim gormuyor musun deney yapiyoruz" der. kiz "peki su deneyde su ana kadar neler ogrendin?" diye sorar. zimbardo da "insanlara sinirsiz guc verince ne kadar canilesebileceklerini gordum" der. kiz da "peki deneyi niye sonlandirmiyorsun?" der. zimbardo da "belki daha net sonuclar elde ederim" der. kiz "aslinda burada deneye tabi tutulanin kendin oldugunu gormuyor musun?" der. zimbardo "nasil yani?" deyince kiz da "bu deneyin sahibi sensin, yani deneyin baslayip bitirilmesi senin kontrolunde, yani deney uzerinde senin sinirsiz gucun var, insanlarin aci cektigini goruyorsun ama hala deneyi durdurmuyorsun. demek ki deneydeki deneklerden biri de sensin" der. zimbardo uykusundan uyanmistir artik ve deneyi iptal eder.

  • dostlar alışverişte görsün durumu. sanki bilmiyorlar durumun böyle olduğunu. neymiş zorla polis eşliğinde araca alınmayan yolcu bindirilicekmiş.

  • david gilmour'un bir röportajından:
    "high hopes division bell'de kaydettiğimiz son şarkıydı. tüm diğer şarkılar bittikten sonra bestelendi. aniden ortaya çıkan birşeydi ama güzeldi. ilk baş elimde daha önceden kasede çektiğim küçücük bir piyano melodisi vardı. sanırım temmuz ayıydı ve kız arkadaşım polly ile küçük bir evde kafa dinlemeye kaçtık. şarkının sözleri üzerinde uğraşmaya başladım. polly bana zamanın insanı yıpratması ile ilgili küçük bir phrase söyledi. ben de onun üzerine yoğunlaştım ve.. aslına bakarsanız bu benim otobiyografim, benim hayatım hakkında. cambridge'deki günlerim, çocukluğum.. dediğim gibi şarkı çok hızlı oluşuverdi. sözlerini neredeyse bir günde yazdık. ardından stüdyoya girdim. yalnız başıma. birkaç dakika sonra bir demo ile çıkıverdim. ve dediğim gibi tamamı neredeyse bir günde bitmişti."

  • bu tespite göre almanlar suyu bile ithal ederek yaşamalıydı. e ama öyle olmuyor.
    onların modelini mi denesek? mesela liyakatli siyaseti.

    edit: imla
    tanım: siyasilerin hatalarını örtmek için polyannacılık yapması örneklerinden biri