hesabın var mı? giriş yap

  • 23 şubat 1942 sabahı, rua gonçalves dias 34, petrópolis, rio de janeiro adresindeki yatak odasının kapısı, öğleye kadar açılmadı. bu durumdan şüphelenen hizmetçiler polise haber verdiler. yatak odasına giren polisler sırtüstü yatan stefan ile elini onun göğsüne koymuş olan sevgilisi lotte'yi buldular. "veronal" adındaki ilaçtan almışlardı. titizce düzenlenmiş masanın üstünde pulları bile yapıştırılmış olan veda mektupları duruyordu. ayrıca petrópolis valisi'ne hitaben yazılmış "deklarasyon" başlıklı bir mektup vardı:

    "kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce son bir görevi yerine getirmeye kendimi mecbur hissediyorum. bana ve çalışmalarıma böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke brezilya'ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. her geçen gün bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim. benim lisanımın konuşulduğu dünya bana göre mahvolduktan ve manevi yurdum avrupa'nın kendi kendisini yoketmesinden sonra hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu.

    ama hayata 60 yaşından sonra yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyaç var. benim gücüm ise uzun yıllar süren yurtsuzluğum sırasında tükendi. böylece ruhsal çalışması her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor.

    bütün dostlarımı selamlarım! umarım uzun gecenin ardından gelecek olan sabah kızıllığını görebilirler! ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum."

  • sıradan bir islamcı.

    sakın bu kişinin özel bir vaka olduğunu ama islamcıların genelinin farklı olduğunu sanmayın.

    ben 30+ yıl onlara temaslı yaşadım, islamcıların hayatlarında en büyük motivasyonlarından biri ahirette sekuler kesimi cehennemde yanarken izlemek!

  • ?'özcan deniz "woody allen'ın kıskanacağı bir film çekmek isterim" demiş. woody allen'ın haberi olacağı bir film çeksen yeter be abim.

  • an itibariyle yaptigim $ey. hatta ip adresim 216.65.228.166. (edit: lutfen ip adresine saldirmazsaniz sevinirim ucuyoruz, ucakla $aka olmaz pls t$k)
    $u aralar turkiye ustunden geciyoruz muhtemelen.

    frankfurt havaalaninda lufthansa cali$anlari bedava baglanma kartlari dagitiyorlar boylece para vermeden yarim saat kullanmak mumkun oluyor.

    (bkz: connexion by boeing)

    edit: kontrol ettim bu ip butun ucu$larda 216.65.228.166 oluyor. hani sitesine ucak girmesini istemeyen varsa bu ip adresini bloklayabilir sadece.

  • güven nedir sorusunu bana sorduran olay.

    böyle bir enty girmiş biriyim sikseler göndermem.

    (bkz: #50362852)

    neyse

    arkadaşım buna izin verdi adamın fırsatı yoktu kız ise ağlıyor tatil tatil diye.

    neyse kız teklif sundu kankimle gideyim o zaman başımda erkek olsun. iyi dedi oda perşembe sabahı arabayla yola çıktılar 800km. haftaya pazar dönecekler.

    adam hoşgörülü bir insan sevgilisine güveni tam izin verdi ama bana o kadar ters geldi ki bırak göndermeyi teklif bile etse baya arıza çıkartırdım sanırım.

    bana godoşluk gibi geldi ama hangi dereceden godoş bilemedim.

    tamam hoşgörülü olmak lazım ama bu biraz fazla. denize gidecekler dağa bayıra çıkacaklar otel ayarlamışlar ama macera olsun diye ilk 3 gün arabada sabahlayacaklarmış plan böyle. direk otele gitmek yok ilk 3 gün karavan tipi gezi yapacaklar 800 km yol 3 günde gidilecek. ibne 20km ortalama ile gider.

    ulan şimdi bunlar denize gidince birbirlerine güneş kremi sürmeyecekler mi lan ??????

    masonluk derecelerinin kalıbını kullanırsak

    örnek

    4.derece: gavat üstadı

    7.derece: gavat ve hakim

    9. derece: dokuzlar'ın seçilmiş gavatı

    13. derece: solomon krallığının gavatı

    14.derece: yüce üstad kutsal kubbe gavat seçilmişi

    19.derece: büyük pontif yüce gavat

    20.derece: düzenli locaların büyük saygıdeğer gavatı

    23.derece: gavat sandığı başkanı

    26.derece: iskoçyalı gavat

    27.derece: gavat tapınağının hakim amiri

    30.derece: beyaz siyah gavat şövalyesi

    32.derece: kutsal sır yüce gavat.

    şiir

    alagavat çocuktum, ufacıktım,
    top oynadım,acıktım.

    buldum yerde bir erik,
    kaptı bir alagavat.

    erik kaçtı kankasına,
    gavat bindi bir ak doğana.

    gavat, yolu şaşırdı,
    kaf dağından aşırdı.

    evet.

    tatilden döndüler ama kız oldukça mutsuzdu bizim salak yoktur birşeyi diyordu dün ortalık karışmış sabah haberim oldu.

    neyse salak sıkıştırıyor kızı dün kız hıçkıra hıçkıra ağlıyor ama birşey söyleyemiyor. kağıt kalem istiyor ve yazıyor.

    -bana dokunmasına izin verdim.

    herşeyin özeti olmuş zaten bu cümle.

    ne demek lan izin verdim vay amk.

  • anlamsız bir tarihsel dönemselleştirme çabası.

    zira dünya tarihi süreklilik ihtiva eder. uzun erimli bir bakış açısıyla devrim gibi görünen anların bile aslında çok daha bütünlüklü bir sürecin parçası ve devamı olduğu görülür. dolayısıyla değişim denilen şey çoğu zaman kronolojik ve dönemsel zamanı aştığı için bir insan ömrüyle tespit edilemez ve hissedilemez, ancak geriye bakılarak anlaşılabilir ve yorumlanabilir...

    bu tarihsel bakış açısından bakıldığında içsel ve dışsal olarak hemen her alanda sömürüye bağlı olarak var olabilmiş batı medeniyetinin yeni sürümü olan kapitalizm, daha uzun bir dönem boyunca bireylerin hayatına damga vuracakmış gibi görünüyor.

    şahsi isteklerim elbette ki bunun tam tersi olması yönünde! ama kültürel bir değişim emaresinin görülmediği şu hakim kolektif zihniyet, kapitalizmin garantörü bir anlamda. yani hepimiz kapitalizmin temelinde yatan eşitsizlik temelli ilkelere hala körü körüne bağlıyız. bu bağlılık sarsılmadıkça korona sonrası dünya düzeni diye bir şey olamaz. olsa olsa kapitalizmin yeni üretim-dolaşım-tüketim stratejisine şahit oluruz.

    şimdiden refah, huzur ve mutluluk eksenli bir gelecek inşa edemeyeceğimiz belli oldu bile... karantinada riski bertaraf eden elitler ile hala sokağa çıkmak zorunda kalan halk bir bütün olarak bu sistemle mücadele edecek öyle mi? bu elitler utanmadan iktidara karşı yürütülecek mücadelenin beyni falan olmaya çalışırlar bir de! dünya halklarının feraseti buna izin vermez.

    vermemesi daha iyi. çünkü iki durumda da koronavirüsten korunan imtiyazlılar yeni bir eşitsizlik ilişkisi üretecekler. bireycilik merkezli bir söylem ve eylem düzeyinden toplumcu bir yeni dünya düzeninin çıkacağını umanların romantikliğinden ben de istiyorum! o zamana kadar tekrar ediyorum: batı medeniyetinin zorbalığına maruz kalan mazlum halklar örgütlenmedikçe kapitalizm varlığını sürdürecek! takdir edersiniz ki karantina koşullarında örgütlenmek bir hayli zor..

    zaten kıtlık ve salgın hastalıkların pençesinde yaşıyorduk. çeperde ve yarı-çeperde kalan ülkelerin refah durumunu düşündüğümüzde maddi ve kültürel bir kıtlığın her yanı sardığı açık değil mi? öte yandan uzun zamandır merkez ülkelerden obezite, kanser, kalp krizi ve depresyon gibi salgınlar yayılmıyor mu?

    kapitalizm çok daha büyük kıtlık ve salgın hastalık örnekleri de gördü üstelik. hepsinde mazlum halkları ve sınıfları bir şekilde sindirerek yeni tekelci rejimini inşa edebildiği ortada. şimdi de bir kesim için karantinada kalmaktan başka bir çare olmaması nedeniyle kapitalizm kendisini yenileyene kadar beklemek gerekiyor.

    velhasıl koronavirüs atlatılır. sosyalizm dahi gelse fark etmez. üretim ve dolaşım ilişkilerini tekelden yöneterek yeni bir yöneten-yönetilen hiyerarşisi üreten şu sosyalizm, batı medeniyetinin bir kolu olmaktan başka ne ifade ediyor? bence en fazla teknoloji merkezli neo-keynesyen bir kapitalist program getirebilirler. şimdi de küresel sömürünün çok handikabı olduğu için bölgesel ve ulusal bir sömürü mantığı işletiriz işte, ne olacak!