hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: ifşa zamanı beyler gelin lan

    1- evet beyler buyrun link. *

    2- şükür namazı kılınışı :

    1. rekat

    niyet (niyet ettim allah rizasi icin sükür namazi kilmaya)

    tekbir (allahu ekber)

    0
    |/
    |
    |_

    0
    |
    |
    |_

    sübhaneke, euzu besmele, fatiha- zammi sure

    ruku (sübhanerabbiyelazim)

    _0
    |/
    |_

    secde (sübhanerabbiyelala)

    _¯¯/0_

    2. rekat

    besmele, fatiha suresi, zammi sure

    ruku

    _0
    |/
    |_

    secde

    _¯¯/0_

    tahiyyat, salli + barik, rabbena

    0
    |/_

    saga ve sola selam

    allah kabül etsin.

  • umberto eco'nun efsane romanından uyarlanarak sean connery'nin müthiş oyunculuğunu sergileme şansı yakaladığı filmdir. geçtiği dönemi çok güzel yakaladığını düşündüğüm bu film, gerçekçiliğe ve görsel estetiğe de sahiptir. filmle ilgili tek komiklik ( o dönem için gerekli bir ayrıntı olmasına rağmen ) sean connery'nin saç tipidir. ortası delik bir saksıya benzettiği kafasını sayın connery her sahnede izleyicinin gözüne sokmaktadır.

    kiliselerin ve din adamlarının hakimiyetini kabul etmiş orta çağ avrupasında, gülmenin günah sayıldığı için yasak olması ve güldüren kitapların da okunmaması için zehir sürülmüş sayfalardan oluşturulması detaylarını barındıran bu film, ağır tempoya sahip ancak kesinlikle sıkıcılıktan uzaktır... merak unsurlarıyla izleyiciyi kendine bağlar, dolayısıyla herkesin izlemesini tavsiye ederim.. özellikle de ortaçağ tarihini merak eden ve sevenler için..

  • anlatılmaz bir his, ama deneyeceğim.

    mezarına girdiğimde, kefenini ellerimle toprağa bıraktığımda doğmasına çok az kalan oğlumun da beni o toprağa bırakacağı anı düşündüm. 67 sinde öldü dedem. 65 inde babam. içimden 63 ümde ölür müyüm acaba diye geçirdim. 33 yaşındayım. oğlumun 30 unu görür müyüm dedim. dedem beni görmüştü. babam torununu göremedi. sağlığında en çok torun sevmek istediğini söylerdi. kısmet değilmiş. en çok ona üzülüyor insan. 2 ay daha dayansaydın be baba.

    bir arkadaşımın fikri rahatlattı sonra, belki de hepinizden önce gördü oğlunu, belki şimdi birlikteler dedi bana. umarım öyledir be sözlük. umarım.

  • diziyle ilgili eklemek istediğim bir bilgi:
    dizinin sonlarında harmon'ın, kiliseden gelen parayı reddettiği bir bölüm var. izlerken, 'niye böyle bir şey oldu ki?' diye kendime sordum, 'jolene'yi yüceltmek için' desek, değil. 'böyle bir açıklamanın altına imza atmıyor' desek, harmon'ın dizinin geri kalanında bununla ilgili bir derdini izlemedik ama peki karakterinden kaynaklı diyelim. yine de tam olarak oturmuyor. bunun nedenini diziyi bitirdikten birkaç gün sonra öğrendim.

    harmon'ın gerçek hayattaki karşılığı bobby fischer, rusyadaki turnuvaya giderken kilise desteğini alıyor ve turnuvaya yanında bir papazla gidiyor. fischer, harmon'a sunulan 'komunizm ve ateizmle savaşıyoruz' bildirisine inanıyor, rusları canavar ve düşman olarak görüyor. turnuva başlıyor, finalde fischer ve spassky karşılaşıyor, fischer, spassky'i yeniyor, hem de baya bi geriden gelerek yeniyor. spassky bunun üzerine, ayağa kalkıp fischer'ı alkışlamaya başlıyor, seyirci de spassky ile beraber alkışa katılıyor. fischer, bu durumdan o kadar etkileniyor ki, sahnede kalamıyor ve dışarı kaçıyor. daha sonra kendisine bu an sorulduğunda 'düşmanım olarak gördüğüm birinin bu davranışı bana çok fazla geldi' diyor. satrançta daha önce yaşanmamış bir an bu 'alkışlama anı'. fischer, bu andan sonra kendisinin de aslında amerikan hükümeti tarafından kullanılan bir piyon olduğunu anlıyor. hayatı boyunca satranç oynayan, master olan bir adam, piyon olduğunu fark ediyor. bu aydınlanma ona ağır geliyor ve şampiyonluğunu reddediyor, göz önünde olmaktan kaçıyor, en sonunda da yurt dışına çıkıyor, 64 yaşında izlanda'da vefaat ediyor. queens gambit'te, harmon'a kilise teklif yaptığında, harmon'ın reddetme nedeni bu. harmon, fischer'ın pişmanlıklarını yaşamayacak. yazar, fischer'ı, harmon üzerinden kefaretle buluşturuyor.

  • kısa olduğunu bilerek, ana göreve çok gitmeden yan görevlerle falan bol vakit geçirerek oynamaya başladım. şehirde sadece ağ atıp dolaşmak bile keyif verdiği için çok uzun süre oynarım diyordum. sonra herhalde oyunun yarısına gelmişimdir birkaç ana göreve gittim biraz daha ana görev yapayım derken son görev olduğu yazısı çıktı ekranda. tamam kısa bekliyordum ama o kadar yan görev yapmama rağmen yine de hemen bitiverdi oyun. şimdi new game+ modundan tekrar başlayıp %100 bitirip tüm kupaları alıp oyunu bitireceğim. sanıyorum ki ilk spider oyununa alınan 3 dlc'nin uzunluğuyla bu oyun aynı uzunlukta, o kadar kısa yani. bu arada en üst zorluk modunda oynadım ona rağmen pek zorlamadı. örümcek hissi kırmızıya dönünce zamanında yuvarlak tuşa basmak oyunu kazandırıyor. boss savaşları zorlamadı pek.

    not: dh kardeşlik konusundan birinden ps4 pri hak almıştım, kupaları aldıktan sonra başkasına satacağım. spider hayranı da olsam bu oyuna 460 lira versem kafayı yerdim sanırım. hatta bence maksimum 100 lira şu oyunun ederi.

  • fakir adama kredi vermezler, daha doğrusu kaçabilecek kadar kredi vermezler. sürünecek kadar kredi verirler.

    baştan sıçmış yani plan.
    üzgünüm.

  • yıllardır yaptığı programlarda akit gazetesi çalışanlarını onur konuğu olarak ağırlayan bir kiralık maşadan beklenen davranıştır.hata bardakçı'da, ne işin var orada ?

  • zengin olduğu tahmin edilen insanlara 'siz' diye hitap ederken yaşça çok büyük olsa bile fakir olduğu tahmin edilen insanlara 'sen' diye hitap etmek.

    hem medeniyetsizlik hem yapaylık.