cifr

• turan dursun'un ateistliğe geçişini belki de en çok hızlandıranlardan olan bir nevi hurafiliğin adıdır. cifr'de harfler sayıyla değerlendirilerek, gelecekten haber verilir.
  gene başka bir kaynaktaki tanımına göre cifr, rakamlar , harfler ve sayılar kullanılarak gelecekten ve bilinmeyenden haber vermek iddiasında olan boş bir bilgidir. cifr yolu ile dini yorumlar yapmak bilim açısından hiçbir değer taşımadığı gibi din açısından da oldukça sakıncalıdır . cifr yapma becerisinde ve sanatında en meşhur kişilerden birisi de said-i nursi 'dir. cifr'in ütopik ve hayallerle dolu dünyasında çeşitli oyunlarla müritlerini uzunca süredir uyuşturmayı ve aptallaştırmayı büyük bir beceri ile yapabilmiştir.
  günümüzdeki cifr safsatasını said-i nursi kadar olmasa bile kendi çapında devam ettirenlerden birisi de ömer çelakıl'dır. tabi son zamanlarda en iç gıcıklayıcı cifr hareketlerinden birisi için devlet bahçeli 'yi de unutmamak gerekir. (bkz: #18218111)
  
  son olarak ziya paşa'nın konuyla ilgili görüşlerini sizinle paylaşmayı görev bilirim sözlük okuyucuları.
  "müstakbele şimdi hükmolunmaz;gaipteki cifr ile bulunmaz."
• bir takım harfler ve rakamlar üzerinden, allahtan başkasının bilemeyeceği gaybî işleri haber vermeye çalışmanın ilmî hali.
  
  eski insanlar bunu bir ilim dalı haline getirmişlerdir. hz. ali'nin bu ilmin piri olduğuna inanılır. islam alimlerinin ve şairlerin çoğunun geleceğe dair bu türden tahminleri vardır. el-hak muhyiddin-i arabî gibi büyük zatlar da bir takım ayet ve hadislerin harf değerlerine göre geleceğe dair tahminerde bulunmuşlardır. fakat şimdiye kadar bunlar hep tahmin mahiyetinde kalmıştır, çoğu gerçekleşmemiştir. aslında öyle olması da lazımdır. zira gelecekten hiç kimse bu kadar net şekilde haber veremez. verememeli de.
  
  bir de şöyle birşey var: cifirle geleceğe dair haberler veren bir alim, şeyh veya üstadın yüzlerce tahmini arasında bir tanesi tuttuğunda "ahan da gördün mü üstadım/şeyhim ne güzel söylemişti wallaha zamanında" tadında teslimiyet cümleleri duyulur. o değil de üstad/şeyh tutturamadığında kimse "e hani böle böle bişi olacaktı. ne oldu ona" demez. o zaman da şöyle bir yorum yapılır: "kader eli olayın vukua gelmesine izin vermedi. tarihin kaderini değiştirdi"
  
  bunları yazıyorum, zira bu türden çok muhabbete şahit oldum. olanlarınız da vardır. neyse bu muhabbet uzar gider. ziya paşaya kulak vermek lazım. ne güzel söylemiş:
  
  müstakbele şimdi hükm olunmaz
  gaibdeki cifr ile bulunmaz
• bu tekniği kullanarak inanılmaz şifreleri çözer, inanılmaz anlamlar çıkarabilirsiniz. ama yine de inanırlar.
  
  şöyle bir örnek vereyim hemen; stanley kubrick zamanında bir dost meclisinde bir kağıda bir not düşmüş ve "bu notu cüzdanıma, penanın yanına koyuyorum, ben öldükten sonra açar bakarsanız" demiş. o notta şöyle buyurmuş: "tanzer, ey güzel insan, followerım. sen zamanın kubrick'isin. hehe."
  
  bu notta cifr hesabı yaptığımız zaman görürüz ki scrabbledaki harf değerleriyle cümle içinde yer alan her kelimenin ilk harflerinin değerlerinin toplamı 40 yapar.^* (6)tanzer(6), (12)ey(2) (3)güzel(4) (9)insan(6), (2)followerım(2). (4)sen(6) (1)zamanın(6) (1)kubrick'isin(6). (2)hehe(12)." bu kelimelerin son harflerinin değerlerinin toplamı ise 54dür. 54den 40ı çıkarırsak 14 yapar. bu da benim mahallede yeni açılan internet kafeden ilk kiraladığım filmler olan godzilla ve starship troopersı izlediğim yaşımdır. milletin 10 yılda izleyebildiği kadar çok filmi ben bir yazda kiralayıp izlemiştim.
  
  bakalım yakın tarihte başka kimler bu hesaplamayı kullanarak ses getirebilmişler.
  
  turan dursun'un müslümanlık ve nurculuk adlı kitabından:
  
  said-i nursi, kendisinin abdulkadir geylâni'den falan aşağı kalmadığını anlatmak için, abdulkadir geylani'nin olduğunu ileri sürdüğü şu şiiriyle ispatlamaya çalışıyor:
  "-said-i nursi, ey müridim! sen zamanın abdulkadir'isin!"
  said-i nursi devamla şöyle diyor:
  "-bu şiirin cifır(cifr) hesabıyla değeri: 1309 dur. bu tarih, bu acayip yüzyılın başlangıcıdır. aynı zamanda; yaşayan said'in medreselerde 10 yıl okunan ilimleri, 3-4 ayda, harika biçimde okuyup öğrendiği bir tarihtir."
• dincilerin faize "kar payı" deyip meşrulaştırmaları gibi islam'ın kehanet yasağını dolanmak için uydurdukları terane.
  
  "faiz günah. biz buna kar payı diyelim"
  "kehanet günah. biz buna cifr diyelim"
• ebcet hesabı da dahil olmak üzere kurandaki sözlerden açıkça söylenmemiş çeşitli manalar çıkartmak.
  
  afaki bir örnek: "matara kelimesi de su kelimesi de kuran'da 10'ar kere geçiyor öyleyse mataralarımıza su koymalıyız."
  
  kullanılacak yöntem cifir yapanın matematik bilgisi ve hayal gücüne kalmıştır.
• kelimenin esasi cefrdir; arapcadir, “sutten kesilmis kuzu, oglak; ici tasla orulmemis genis kuyu" anlamina gelir. terim olarak gecmis ve gelecekten haber verdigi iddia edilen ve ilmi bir esasa dayanmayan bir bilgi adidir.
  
  daha cok sia tarafindan, gelecege ait haberler ihtiva ettigi one surulur. bunlar ne dini, ne de ilmi gerceklere dayanmaz. zira, kur'an'a gore gayb bilgisi tanrilik vasiflarindandir. allah bazi peygamberlerini diledigi bilgilerden haberdar kilar. kur'an'a gore gayba ait haberlerin yegane kaynagi vahiydir. sia'nin, hz. peygamber'in kendisine gelen vahiylerin bir kismini yalniz hz. ali'ye bildirdigini iddia etmeleri, rasulullah'a inen vahiylerin tamamini butun ummete teblig ettigini ifade eden kur'an ayetileriyle celismektedir. (maide 67; hud 12; kehf: 27)
  
  velhasil-i, vahiylerin inmesi sona erip tamamlandigina gore, cefr ile gelecege iliskin kesin bilgiler ortaya koyma dusuncesi, iddiadan ote bir sey degildir diyebiliriz. buna ragmen bulmaca meraklilari icin esi bulunmaz bir vakit gecirme araci olduguna eminim.
• (bkz: ebced)
• niyazî-i mısrî'yi sürgün ettirmiş deruni ilim.
• said okur'u said nursi yapan islam dışı inançlardan birisi.
• en köklü örneği için (bkz: kabbala)