• tayyip erdoğan uluslararası ceza mahkemesinde "ama abd ne istediyse yaptık, şimdi buradayız" savunması yapacak.
  • 1 günlük gündemimizin, ortalama bir avrupa devletinin 1 aylık gündeminden daha kabarık olmasından kelli, bunu tahmin edebilen adamın elini öper, başıma koyarım.
  • fazla bir değişiklik beklemeyin.olmuyor türkiye !
  • arap...

    daha fazla arap...
  • birleşmiş milletlerin yardım kolileri için birbirini ezen yozgatlılar.
  • yine ergenlerin 10 yıl sonrasını tahmin edebileceklerini düşündükleri bir türkiye olur. pek bi farkı olmaz yani kafa olarak. 18 20 yaşında daha "yaşamaya" yeni başlayan gençlerin henüz gerçek hayat hakkında 2-3 senelik tecrübeleri varken 10 yıllık tahminlerde bulunmaları yine aynı şekilde devam edecektir. hatta şu an bu tahminleri yapanlar, gelecekte o tiarhte de aynı şeyi yapan ergenler için benzer düşünceler taşıyacaklardır. bu böyle gelir gider.

    sorun türkiye'nin kaç yıl sonra ne halde olacağını bilmek değil yani, sorun ergenlik.
  • asla temenni etmem ancak böyle giderse 1 büyük ekonomik krizle beraber, korku imparatorluğunun yasaklarının, baskılarının, farklı seslere tahammülsüzlüğünün zirveye ulaşacağı bir türkiye olacaktır 2023. özgürlükler konusunda rusya'ya, iran'a, çin'e imrenmemiz hayali gerçek olacaktır. (bkz: #39669233)

    yalnız ve güzel ülke tabiri daha yalnız ve boktan ülke tabirine yerini bırakacaktır.
  • özünde bugünden farklı olmayacaktır. yine, bunlar gelirse şöyle olur, bunlar giderse böyle olur politikası sonucu, aman oyları bölmeyelim kaygısıyla, güzel ülkemin güzel vatandaşlarının oyları iki partinin sandıklarını, paraları da ayakkabı kutularını doldurmaya devam edecek.
  • sinan bengier filmleri ayarında dandik dejavular yaşıyoruz ülkece... senaryo aynı,oyuncular değişik.

    28 şubat sürecine giderken neler yaşadıysak bugünlerde de yaşanıyor. muhtemelen sonrasındaki hızlandırılmış sürecin sonunda 4 kasım 2002 sabahı gibi bir güne uyanacağız!

    o sürecin ilk başlangıcı için 94 yerel seçimleri denilebilir sanırım. hemen arkasından 5 nisan kararları, yani devaluasyon ilânı. o tarihlerde alttan alta "söz fato'da" ve "arena" benzeri programlarda verilmeye başlanan "sapık dinci", "sapık cinci" haberleri. ibda-c, hizbullah gibi din tandanslı örgütlerin eylemleri,cinayetleri,cemaatlerin sapıklıkları üzerinden yapılan haberler. aczmendiler,ali kalkancı- fadime şahin ikilisi.sözde dindar,özde kindar eşeklerin anırmaları,sözde laiklerin hezeyanları, pompalanan "irtica" söylemleri, "halifelik" masalları,siyasi cinayetler,terör eylemleri,tetikçi basın,ekonomik kriz ve demokrasi temalı eylemler,faiz,enflasyon,yeni banknotlar,yeni madeni paralar...

    aşçıbaşı patlıcanları,eti,bıçağı,yağı,tuzu koymuş tezgahın üstüne... patlıcandan yapacak yemeği belli ama karnıyarık mı yapar,patlıcan kebabı mı yapar,musakka mı yapar bilemiyoruz!

    şimdi seçim>develuasyon (adı devaluasyon olmasa da)>sapık "dinciler">o sapık dincilerin üzerine oynayanlar>halifelik masalları>tetikçi basın yine sahnede.

    umarım devamında siyasi cinayetler,terör filan gelmez.muhalefetin zayıflığından ve sözde dindar kimliğinden dolayı yeni bir ali kalkancı-fadime şahin olayı yaşansa bile gündeme pek getirilmez belki ama "bir dakika karanlık eylemi" tarzında pasif eylemler bekliyorum.yeni bir gezi eylemi olacağını sanmıyorum. hani maliyeciler "vergiyi tabana yaymak"tan bahsederler ya. ben de etkin ve sonuç değiştirecek bir eylemin ancak partiler üstü, ortak bir sıkıntı sonucu ortaya çıkabileceği kanaatindeyim ama sanmam. iktidar değişimi ancak ekonomik bir kriz sonucu alınacak erken seçim kararıyla mümkün olabilir ama o da zor. muhtemelen hükümet "mesele türkiye'nin meselesi" deyip "kenetlenme zamanı" temalı eylemlere öncü ve destek olacaktır. burdaki düşünce de "bu gidişle zaten insanlar sokağa inecek,bari ben çağırayım da oklar benim üstüme çevrilmesin" olacaktır. muhalif eylemler içinde "gezi" etkisine ulaşabilecek bir eylem olacağını sanmam.
    bunlar birkaç yıl içinde kademeli olarak gerçekleşir diye düşünüyorum. amerika'da da 11 eylül saldırıları kadar ses getirmese de abd eliyle gerçekleştiren tiyatral saldırılar olabilir... yakalanan teröristler(!) de türkiye bağlantılı olur. biz önce "biz yapmadık bizle alakası yok" deriz,abd "sizin adamınız lan işte" der,baktık olmuyor "suriyeliymiş abi"ye bağlarız...

    garnitür olarak da yolsuzluk dosyaları,aşk skandalları,yeni radikal islamcı terör örgütleri, sol fraksiyonların "leninist kızıl devrim subayları" gibi uyduruk bir grubunun düzenleyeceği terörist eylemler gelebilir masamıza.
    yine çocuklar ölür,analar babalar kan ağlar,yine analar babalar ölür,çocuklar öksüz-yetim kalır... yine "vatan sağolsun" deriz,yine "vatan sağolsun" diye hayatlarından,sevdiklerinden olarak aramızdan ayrılanları unutarak.
    gaddar aslan,türkiye,ırak,suriye düzlüklerinde avlanır,kalan artıklara da çakallar,akbabalar,fareler dadanır. en çok artığı en güçlü artıkçı yer ve "burada aslan benim" der...

    bir sinan bengier filmi daha biter... filmden çıkan müslümanlar " kahhar olan allah'a havale ederler" amerika'yı!

    nevizâde müdâvimi 25 yaşındaki gençler imdb'ye girip 1 verirler filme. onlar da "tek yol devrim"e bağlarlar muhabbetin sonunu.

    sosyal demokrat abi eşine "bu istanbul bize göre değil,çile de çekeceksek gidip ege'de çekelim çilemizi. evi satıp dolar alsak o bile ayda 25 bin lira kazandırır,atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun" der de eşi "berke'nin amerika işi kesinleşmeden gidemeyiz" deyip abiyi yine delirtir...

    enişte doblo'yu satar,bacanak dükkanı kapatır... gençlerde "iklim değişir akdeniz olur" umudu hep bâki kalır...

    sonra yeni siyasetçiler meşrebine göre ya "endüstri 5.0" der, ya "harçları kaldıracağız,eşit işe eşit ücret vereceğiz" der. ama en çok oyu yine "kardeşlerim; zor günlerden geçtik,neler yaşadığımızı hep beraber gördük,ârif olana lafın tamamı anlatılmaz,sizler neyin ne olduğunu biliyorsunuz. bu şühedâ emaneti vatan üzerinden ayyıldızlı bayrağı indirip,ezânı muhemmedîyi dindirmeye kalkanlara hamdolsun hadlerini bildirdik! şimdi toparlanma ve "yeniden diriliş zamanı"... bu necip milleti yeniden hakettiği güzel günlere elbirliğiyle kavuşturacağımıza inancımız tam.hep beraber büyük türkiye için yola çıkmaya hazır mısınız? millet fakirleşirken kasasını dolduranları,düşmanlarımıza maşalık yapan dahili bedhahları sandığa gömmeye hazır mısınız? allah yaaaaarrr ve yardımcınız olsun" diyen alır...

    sonra yine bir seçim sonra yine "sandıkları terk etmeyin" açıklamaları,sonra yine neden mutlu olduklarını anlayamadığım insanların oluşturduğu konvoylar...

    bana kalırsa kurtuluş hem radikal,hem akılcı,hem optimist eylemlerde... önce hareket,sonra bereket. yukarıda yazdığım şeyler yaşandığı müddetçe allah bizim hâlimizi değiştirmeyecek.ben demiyorum,kendisi diyor! biz böyle devam edersek sinan bengier filmleri yerini küçük emrah filmlerine bırakır! o filmlerde de ne olduğunu biliyorsunuz!
    biz bunları "kader" olarak değerlendirdikçe fakir baykurt'un onuncu köy'ündeki insanlarla aynı akîbeti yaşayacağız.gözlerimiz oyuk,suratımız delik deşik devam edeceğiz yaşantımıza.

    doğrudan 2023 öngörüsü olmadı ama bugünden o zamana kadar maalesef bunları ve daha beterlerini yaşayacağız gibi duruyor. bir ihtimal daha her zaman vardır ama bu vizyondandan o ihtimali beklemek hayalcilik olur.ne demişler? "eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz!"
hesabın var mı? giriş yap