yıkılma sakın
-
sana durlanmis kelimeler getirecegim
porsumus bir dunyayi kahreden kelimeler
kelimeler, bazilari tuyden bazisi demir
seni cunku dik tutacak bilirim
kabzenin, cekicin ve divitin
tutuldugu yerden parlayan siir.
zorlu bir kis gecirdim, seninki gibi neftî
aciktim, bitlendim, bir yerlerim sancidi
sokmedi ama hoyrat kurallari fasizmin
cunku kalbim asktan catlayip yarilirdi.
her sabah carpisarak cekilirdi karanlik alnacimdan
acilar bile duymadim kof yurekler onunde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarim donukladi gelgelelim
sagligin yerinde mi?
yaralarin kabugu kolayca kaldiriliyor
halkin dogurgan dunyasina dalmakla
onlarin gunese carpan sesini anlamayan
dort duvarin, tel orgunun, meshur yasaklarin sahipleri
seyir bile edemezken icimizdeki senligi
yilgi yanimiza yanasamazken
bizi kivil kivil bekliyorken hayat
yikilmak elin de mi?
bosuna mi sokuldu bankalara
petrol borularina kundak
kursun iscinin bogrunu bosuna mi orseledi
varsin zindanlarin ugultusu vursun kulaklarimiza
yasamak
bizimcun dokunakli bir sarki degil ki.
bu yurek gokle bariskin yasamaya alismis bir kere
ve inatla cevrilmis topragin cilgarina
yazik ki uzaktir kuslari, sokaklariyla bizim olan sehir
ama ancak laneti hirsla tirpanlayamamak koyuyor insana
opusler, yataga birden yuvarlanislar
sevgiyle hatirlansa bile hatta.
kopuren, kopurtucu bir hayatin nadasidir kardesim
butun devrimcilerin cektikleri
biliriz dunyadaki yorgunluk habire mizraklanir
daglarda gurbuz bir olumdur bizim arkadaslarinki
pusmus bir sahaniz simdilik, ne kadar sahan olsak
ama budandikca fiskiran da bizleriz
oluyoruz, demek ki yasanilacak.
ismet ozel -
kotu sey uzakta olmak
dostlarindan, sevdigin kadindan
yasaklanmak butun yasantilara
seni tamamlayan, arindiran
kapatildigin dort duvar arasinda
saglikli, genc bir adam olarak
neler gelmez ki insanin aklina
sevincli, ozgur gunlere dair
kalmistir yuzlerce yil uzakta
onunla ilk kez opustugun sehir
aci, zehir zemberek bir huzun
kalbinden girtlagina dogru yukselir
goruyorsun iste kucuk adamlari
kohnemis silahlariyla saldiran sana
kimi tutsak dusmus kendi dunyasina
kimisi dupeduz halk dusmani
diren oyleyse, diren, yilma
yurut daha bir inatla kavgani
babeuf'u hatirla, nazim hikmet'i
bir umut atesi gibi parlayan zindanlarda
hatirla danko'nun tutusan kalbini
karanliklari yirtmak arzusuyla
ve fasizme karsi, zulme, zorbaliga
dusun acilar icinde vurusan kardesleri
elbette vardir bir diyecegi, bir haberi
bir kacaga cay sunan kurt kadinlarinin
daglar dilsizdir yalcindir
ama gun gelir bir diyecegi olur onlarin da
ve daglar, issiz tarlalar basladi mi konusmaya
susmazlar bir daha, soz artik onlarindir
kotu sey uzakta olmak
dostlarindan, sevdigin kadindan
yasaklanmak butun yasantilara
seni tamamlayan, arindiran
ama bir devrimciyi hakli kilan
biraz da acilardir unutma
yikilma sakin gecerken gunler
yaralayarak gencligini
onurlu, guzel geleceklerin
biziz habercileri dusun ki
ve halkin bagrinda bir inci gibi
buyuyup gelismektedir zafer.
ataol behramoglu -
iki değerli şairin ayrı ayrı yazmış olduğu bu şiir hakkında ismet özel'in ataol behramoğlu'na göndermiş olduğu bir mektup da vardır..
paylaşalım istedim :
ataol kardeşim, gönderdiğin şiiri*aldım. sana bu mektupla birlikte bir de ben gönderiyorum. bir aydır ortaya dökemediğim şiir senin durumun ve soluğunla canlanmak şansına erdi. şiirin türk edebiyatına getirilmekte olan yeni havanın çok iyi bir örneği. dürüst, net ve etkili. özde ayrıldığımız noktalar varsa bu kendi şiirimde ortaya konmuştur sanırım.
niyetim, bu ikisini aynı sayıda ardarda basılmak üzere memet fuat'a göndermek. buna itirazın olacağını sanmıyorum. çünkü ikimizin de şimdilik yayın aracı bu. dileğim bu iki devrimci şairin istanbul dünyasını biraz yerinden etmesidir. durum, dayanışma ve yaratılan yeni sanat bakımından. sen terhis olur olmaz iyi bir çalışma ortamına girebileceksin. ben de aynı ruhu taşıyorum.
gitgide özgürlüğün elde tutulmasıyla birlikte amaç birliğine dayanan ortak bir şiir yazımına girişeceğiz.
kötü günler yaşanıyor dostum, ama bu günler geçiliyor da. önemli olan çekilen acılar değil elbet, acıların altedilmesi değerlidir. üzgün ve hüzünlü olabilirsin. ama şiir yazmak ve çeviri yapmakla gösterdiğin direnç benim gözümde övülmeye değer.
seni yürekle kutlarım. bir fırsatı olsa seni görmeğe gelecektim. ama köprü yıkılmış, yol uzamış bir günde gidilip gelinemiyor.
sevgiyle, heyecanla...
ismet özel
muş, 16 nisan 1969 -
-
-
bir insana yürürken akla gelen ilk dizeleri barındıran “sıkı şiir”… daha ne denilebilir ki? hani, gerçekten ne denilebilir ki bu şiir için? türk şiir tarihinde bunun bir benzeri asla olamaz, dünya şiir tarihinin en büyük şiirlerindendir yıkılma sakın. ismet özel, ece ayhan ile şiir bilen belleğimde sıkı şâirdir, şiiri şiirdir. “devrim” ve “aşk”, elbette ki “sıkı dostluk” bir şiirde işte böyle işlenir, şiir budur, şiir okurken gözlerim doluyorsa, bir sebebi de ismet özel’dir. ismet özel’in 6 tane dişini çektirip 6 gün izin alıp bu şiiri yazmış olması, şâir kelimesinin anlamının nice ağır olduğunu olduğunun bir kanıtı dahadır, 1969 yılında yazılmıştır, “karaşın” şiirdir… muska yapılıp döş üzre asılmalıdır kâbe duvarına asılan muallakat gibi, böyle de bir şiirdir.
şuradan, ismet özel’in sesinden dinlenebilir:
http://www.youtube.com/watch?v=wumwn1zep_e
bir şiir için, sadece kağıt üzerine kalemle yazılan bir şiir için ne feda edilebilir sorusunun belki verilmiş en büyük cevabıdır bu ismet özel şiiri.
“devrim”, ismet özel’in “amentü” [1] şiirini yazmadan önceki şiirlerinin en büyük motor gücüydü, ismet özel şiirini itmiş ve doruğa taşımıştır ve şu da apaçık ki, “devrimin en lirik tarafını en güzel ismet özel anlatmıştır”, ismet özel’i bu konuda henüz kimse geçememiştir ama maalesef o da çok uzun sürememiştir.
şimdilerdeki fikrî durumu her ne kadar beni deli etse de, ismet özel’i inkâr etmek, türk şiirini inkâr etmek, görmezden gelmek veya yok saymak demektir. nasıl es geçilebilir ki ismet özel şiiri? yıkılma sakın şiirini es geçebilmeyi anlamıyorum, bu konuda sorun bende de olabilir…
şiir eğer yalansa ve şair de yalan söylemenin sanatkârıysa, bu şiir şiirin de bir çeşit antisidir, bilinen şiirin bir nebze karşı kıyısına geçmiştir; kanla, acıyla ve dostlukla yazılmıştır. otel lobilerinde ipek gömlekle oturup viski yudumlarken varoluş kaygısı gütmekle yazılmış değildir, muş’ta bir nizamiyede kaleme alınmıştır, zor şartların zor şiiri, bir o kadar sıkı ve işte en çok bu yüzden büyük şiirdir. ama sadece bu mu? asla…
ismet özel şiirin hikayesini şöyle anlatıyor resmi sitesinde:
“o sırada ataol, trabzon’dan malazgirt’e sürgün ve hapis gitmişti. ve elden, bana yıkılma sakın adlı şiirini gönderdi. askerdi, yedek subay. bir subaya karşı gelmekten hapsedilmişti. muş’a [2] gelen malazgirtli orhan adlı bir çocuk, ataol’un şiirini getirdi bana. ben de ona bir şiirle cevap vereyim dedim. ama nasıl yapacağım? hem askerlik hem şiir olmuyor? hemen bir formül buldum. diş çektirene üç gün istirahat veriyorlardı. ağzımda da diş gökleri vardı. dişçiye çıktım, üç diş kökü aldırdım ve üç gün istirahat aldım. üç gün uğraştım, didindim, ama şiir bitmedi. bitmeyince gene dişçiye çıktım, dedim ki ‘şu dişleri çek’. çürük olan ama tedaviyle kurtarılabilecek olan iki dişimi çektirdim. dolayısıyla üç gün daha dinlenme imkanı doğdu ve altı gün içinde şiiri bitirdim.”
ataol behramoğlu’nun bu şiirin yazıldığı şartlardan uzun yıllar sonra haberi olması da, şiirin değerini kat be kat arttırıyor gözümde.
“ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak…
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak” *
bir benzeri: (bkz: evet isyan/#10766416)
_______
[1] (bkz: muş’ta bir güz için prelüdler)
[2] (bkz: âmentü/#10545064) -
ismet özel'e dair tüm menfi hislerim baki kalmak ve günden güne çoğalarak artmak kaydıyla şunu da not düşmek istiyorum ki; benim gibi şiirle arası haddinden fazla limoni ve seçici bir adama dahi, vakti zamanında "yıkılma sakın" aracılığıyla bir köşesinden dokunmuştur ismet özel. ismet özel'in ilk döneminin aynı zamanda sosyalist dönemi olması ile tamamen ilintisiz bir durum bu. yani erken dönemine dair ideolojik bir yakınlıktan doğan refleksif bir ilgi/sevgi vs. değil tamamen şiirinin tavan yaptığı o ilk dönem ustalığına duyulan bir yakınlık bu. aslında şunu demek için uzatıyorum bu kadar lafı. yıkılma sakın hem hem hikayesi, hem içindeki samimi duygu, hem sert sözleri, hem de bizatihi kelimelerin dizilişi ile çok çok başka bir şiir. hatta bana göre ismet özel'in tavan noktalarından birisi bir kaç yakın dönem şiiri ile beraber. bugün -ismet özel'in karakterinden ve siyaseten durduğu yerden bağımsız olarak söylüyorum bunu, yani herhangi bir önyargı barındırmıyor- sürekli kendi içinde bir takım referanslar dizisi ile ilerleyen son derece kişisel, bağlamından kopuk ve manasını çözmeye vakıf olamadığım, muğlak, kaotik ve zorlama şairliği ile yıkılma sakın'ı ayrı ayrı kefelere koyduğumda hakikaten üzülüyorum.
bir de şiarlerin seslerinden şiirlerini sevmesem de yıkılma sakın'ı kendi sesinden dinlemekte fayda var. görüntülerle beraber daha da hoş olmuş.
http://www.youtube.com/watch?v=wumwn1zep_e -
çok büyük bir şiirdir. insana dayanma gücü ve umut verir, taşıdığı hamlık ve pırıltı onu benzeri olabileceklerden ayırır, biricikleştirir. beyninin diri kalışını da ama ayaklarının donuklayışını da böyle faşizmin yüzüne tükürerek anlatmak her delikanlının harcı değildir. şiirin hikayesi de onun şanına yakışır niteliktedir.
bir de çok zor bir zamanımda, hiç tanımadığım bir yoldaşımın yüksekova'dan bana bu şiiri göndermişliği vardır. o gün bugündür kütüphanemin üstünde asılıdır, zor zamanlarda bakar ve güç alırım.
"köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarinki" -
ne zaman ki bıkkınlığa ıhtırıldığım an gelir, o zaman aklıma bu şiirin som mısrası düşer.
"ölüyoruz, demek ki yaşanılacak" -
amentü ve yıkılma sakın. bunları yazmak için gelmiş olmalı ismet özel.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap