hesabın var mı? giriş yap

  • -çocuğu ateist diye mi terk ettin?
    +hayır, nedeni allaha inanmaması değil, bana inanmaması. allah var diyorum inanmıyor. yalancı mıyım ben?
    -fwjxvwjxhej?!?!

  • twitter’da esra karagül isimli bir kullanıcının iddialarıdır.

    --- spoiler ---
    merhabalar size başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum.yaklaşık 3 ay önce biricik eşimi bir trafik kazasında kaybettim ama bence #kazadeğilcinayet . eşime çarpan katil alanya belediyesi çalışanlarından ahmet koçak , 142 promille trafiğe çıkıyor +++

    üstelik ehliyetsiz, çünkü ehliyeti alkol kullanmaktan ikinci kez alınmıstır. kendisi 14.07.2018 tarihinde gece 01:00 sularında bomboş yolda zikzaklar çizerek ve aşırı hızlı biçimde araç kullanırken, motosikletiyle kendi şeridinde giden eşime çarpıyor++

    bu olay yüzünden benim 7 yaşındaki evladım babasız kalmıştır.üstelik görgü tanıklarının ilk ifadeleri de bu yöndeyken daha sonra karşı tarafın baskılarından dolayı ifadelerinde olayı görmediklerini söyleyenler oldu. son duruşma da bu şahsın akrabalarının+++

    baskılarına maruz kaldım.benim ve ailemin üzerimize yürüyerek gözdağı vermeye çalıştılar.avukatlarının müdahalesiyle sakinleştiler. tek başıma mücadelemden güçlü bir kadın gibi dönmeyeceğim ama lütfen sesimi duyun bu bir trafik kazası değil bu resmen bir #cinayettir.

    karşı taraf o kadar güçlü ki , beni ve adaleti bu güçlerini kullanarak ezmeye çalışıyorlar. öyle ki yerel gazetelerde yayınlanan haberleri bile kaldırttılar. ben tek bir kadın başıma girdiğim bu mücadele de sizlerden destek bekliyorum.
    --- spoiler ---

    edit: @degisimindengesi isimli yazar "alanyanın bir yerel gazetesi olayın haberini paylaşmış" diye bir bilgi paylaştı.

    edit2: bu konudaki şahsi fikrim, 3 tane çok önemli detay var: sürücü alkollü, ehliyeti 2. defa alkollü araç kullanmaktan alınmış ve bazısı fikrini değiştirmiş olsa da olayın görgü tanıkları var. şimdi bu 3 detay gerçekse şayet, artık bu kişinin ceza alıp almamasını tartışmak bile gereksiz olmalı. zaten ceza almazsa, komple ülkeyi kapatıp gidelim artık. asıl sıkıntı ceza yedikten sonra suçlu yakınlarının bu kadının başına bir şey getirme ihtimali. şahsen sadece bunun için açtım bu başlığı. açıkçası başlığı açarken bile kısa da olsa bir tereddüt yaşadıysam, kadının yaşadıklarını tahmin bile edemiyorum. kısa bir sürede gündem yapan herkese teşekkürler.

    edit3: @alanyali belediye başkanı ve basınla iletişime geçmiş: (bkz: #82686906)

    edit4: milliyet haber yapmış.

  • yavrum z kuşağı zaten konuşarak iletişim kurmayı becerebilen bir kuşak değil ki. muhatabının yaşıyla alakası yok olayın.

    baştan sona anlamlı, özne-yüklem uyumu olan ve an az 10 kelime içeren bir cümleyi tek seferde kurabilen z kuşağı mensubu sayısı toplam 15 falandır.
    yormayın kendinizi böyle şeylerle kuzum.

    haydi tiktok'a, youtube'a falan devam edin siz.

    not: yspor

  • bokunu çıkarmasalarmış çok güzel projeymiş. böyle ev alacak olan adam evin 10 katı kadar arazisini bahçesini yanında ister. siz ne bok yemeye yan yana diktiniz amk? sanki asker basacak pezevenk binaları yanyana sokuşturmuş. tam türk projesi.

    editle geldim. var olan proje görselleri: evler arası şaka gibi 2-3 metre felan. resmen çöp.
    evler 1
    evler 2

    nasıl olabilirdi? (görsel houston, texas, abd'ye ait bir sokak) işte böyle. evleri daha da aralıklarla koyuyoruz. çok kolay. 150 tane yapacağına 30 tane yap. hepsine güzel bahçeler ve aralıklar ver. garajlar koy. valla lan gerizekalı olsan bile yaptırırsın. araplara özel yapmana felan gerek yok. bu evleri 1 milyona bile satarsın. kaldı ki maliyetin 400 bini geçmeyeceğine eminim(daha önce 200 dedim tamam abarttım :d) de tabi arazi/arsa parasını bilemem.
    olması gereken

    bu arada bilmeyenler için açıklayayım, paylaştığım görseldeki evler bir amerikalı için çok ucuz, sıradan evler. ve hemen hemen her mahalle böyle. daha da iyileri var da bulamadım.

  • tam kaynayınca mikroplar ölüyor diyecektim ki, bu ibneler kaynayan idrarı döküp yenisini koyuyorlarmış. yetmezmiş gibi, bir de kabuğunu soyup öyle taze idrarın içine koyuyorlarmış. o da yetmez, hemen koyup çektik olmaaaz, en az 24 saat o idrarda kabuğu soyuk şekilde bekleyecek.

    niye tuvalet gibi bi kavramları var, onu anlayamadım yalnız. direkt birbirlerinin ağzına işeyip sıçsınlar, iş gücünden, emekten tasarruf etsinler!

  • + doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
    - immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
    + la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..

  • hangi akla hizmet yapılan, hangi akla hizmet belediyelerce izin verilen ya da inşa edilen kaldırımlar olduğunu anlamadığım lanet olası kaldırımlardır.

    hiç mi bir mühendislik hesabınız yok? hiç ki aklınız kesmiyor yaparken? kurak ülkelerde filan yaşıyorsunuz da yağışla pek işiniz mi olmuyor?

    sabah maslak'taki bir binanın önünde jilet gibi kaygan bir malzemeyle inşa edilmiş ve karın da âdeta bir buz pateni haline çevirmiş olduğu kaldırımda bir kadın düştü ve muhtemelen kalça kemiği kırıldı ya da zedelendi, kalkamadı yerinden uzun süre. ben de elimi uzatıp kalkmasına yardım ederken kendim de jet gibi kaydım. kadıncağız topallaya topallaya işine gitti.

    illa birilerinin kolu bacağı mı kırılmalı bu boktan kaldırımları yapma fikrinden vazgeçmeniz için? başka türlü bir mühendislik hesabıyla kestiremiyor musunuz önceden? belediyeler neye göre nasıl onay veriyor? estetik mi insan sağlığı mı önemli?

    her 5 yılda bir yeniliyorsunuz, öngörüleriniz sadece 5 yıla yetiyor ama bari insan sağlığını düşünün!

    edit: şuraya hırsla gelip ciddi bir konuya parmak basmışım alay etmişsiniz teessüf ediyorum yani. tamam zemin değil yüzey ama bu entry girmekle yaşadığım olay arasında 5 dk. vardı düşünün yani.

    edit: imdat! tamam ekvator'da da yağış olur. ben şu yağmur su almayan afrika ülkeleri, arabistan gibi kurak iklimlerin yaşandığı yeri kastettim. hani çok yağmaz filan. keserim kendimi gelmeyin üstüme.

  • abi siz aptal mısınız gerçekten anlamıyorum. delinin biri kuyuya taş atıyor ve kırk deli çıkaramıyor. inanılmaz gerçekten.

    açın iki linki de videoyu izlemeden önce aşağıdaki bir yazıyı okuyun. okumaktan bu kadar erinen bir toplum daha olamaz aq şaka gibi ama inanılmaz gerçekten.

    açıklamada yazan özet olarak philadelphia'da artan bir uyuşturucu bağımlığılığı olduğu ve aşırı dozdan ölenlerin sayısının da arttığı anlatılıyor. insanlar morfin gibi opioidlere bağımlı olmuşlar. bir duyarlı (!) vatandaş da gidip şehrin en tehlikeli bölgesi kabul edilen kensington'daki en hızlı uyuşturucu ortamının döndüğü sokağı gezip gezip video atıyor ve duruma dikkat çekmeye çalışıyor. bu bölgede işlenen suçların %3.57'si uyuşturucu nedeniyle yaşanmış falan filan.

    oturup kensington neymiş, philadelphia'nın ne kadarını kaplıyormuş falan bunları araştırın önce.

    alın size kensington
    alın size philadelphia

    kensington, philadelphia'nın en ucuz ve köhne mahallelerinden birisiymiş. bu nedenle iyi yerlerde yaşamaya parası yetmeyen düşük gelirli insanların bile çok tercih ettiği bir yer değilmiş. burası genelde parasını uyuşturucu ve alkol ile tüketen insanların son çare olarak yaşamaya çalıştığı bir yermiş ucuzluğundan dolayı. ulan ülkenin en büyük metamfetamin imparatorluğu bile burdan doğmuş. google'da kensington diye aratınca google otomatik olarak "güvenli mi" diye tamamlıyor. kensington hakkında daha detaylı demografik bilgi için şehrin ve amerika'nın önemli üniversitelerinden drexel'in hazırladığı rapor şurada.

    bu resmen ankara çinçin'e gidip uyuşturucu satıcısı gördüm, türkiye'de herkes uyuşturucu bağımlısı; tarlabaşı'nda tabancalı adam gördüm demek ki türkiye'deki herkes silahlı saldırgan demek seviyesinde.

  • müş. ozan bey bu dll dosyaları çok yer kaplıyodu ben hepsini sildim
    ben. ee
    müş. şimdi makine açılmıyo.
    ben. haklı

  • şu ana kadar izlediğim en güzel sanat tarihi belgeseli. sanatçıları canlandıran oyuncular olsun; sanatçının o andaki psikolojik durumuyla, zaaflarıyla anlatılması olsun; yaşadıkları dönemin anlatılması olsun hepsi çok başarılı. isterim ki daha bir çok böyle belgesel çekilsin. hepsinden öte, simon schama'nın sesini duymak bile yeter.