hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten muhteşem görüntüler.
    öncelikle ülkenin neresine giderseniz gidin, okul formatı hep aynı.
    videoyu görünce hepimizin lan burası bizim okul mu diye kendine sorduğuna yemin ederim ama ispatlayamam.

    -bir diğeriyse her sınıfta, her okulda bulunan şu sırayı darbuka olarak kullanıp inanılmaz ritim tutanlardan en az 1 tane olması.
    -o gürültüde ders çalışmaya çalışan bir ineğin olması
    - olayla alakasız takılanların olması
    -eğlenceyi abartarak şımaranların olması
    -sabote ederek kendini ön plana çıkarmaya çalışanın olması
    -olayın akışına kendini bırakıp eğlenenler....
    ve hepimizin yaşadığı buram buram ergenlik.

    ayrıca sınıfa gelip de, öğrencileri uyaran, güler yüzlü hocalar yok artık.
    ya medrese hocası gibi gelen, siyasi militan görünümlü hocalar var yada hayat mücadelesi veren, her ay sonunu hesaplayan bıkmış, bezgin hocalar yada sallabaşı al maaşı diyenler.

    öğrenciler de eskisi gibi değil, bundan 20 yıl önce okuduğum lisenin önünden geçtim.
    çocukların elinde telefon, hepsinin boynu önde telefona bakıyorlardı.
    hepsi sessiz çıt çıkmıyordu.

    şu görüntülerdeki çocuklar, okulda eğlenen son nesildi bence.

  • ankara'da okuduğum senelerde, trabzonspor'da oynuyordu. bir gün otobüse bindim ve bir amca bana umut bulut'un gol attığı bir maçta, umut ile ilgili bir spor manşetini gösterdi. "bak, oğlum bu benim." dedi. kendisiyle o denli gurur duyan, otobüste tanımadığı insanlara bile oğlunu anlatma isteğiyle yanıp tutuşan bir babası vardı ve bu kadar senedir, umut bulut hakkında tek bildiğim şey de bu. sanırım yeter de artar bile. başı sağolsun.

  • bu önermeye inanan 100 kişiye sorduk;

    62si "mozart yaşasaydı yurtseven kardeşler'e katılırdı" dedi. geri kalanlar "o kim ki?" dercesine bakmakla yetindi..

  • kobokitap okuyucusunun da sahibi olan , buralarda çok pahalı olan saat gibi bazı japon mallarını yarı fiyatına hattaebaydan bile bayağı ucuza getirtebileceğiniz site onun dışında diğer şeyler aynı sayılır, işin tuhaf tarafı ikisindede satıcılar japonya menşeili gözüküyor, bol miktarda osakalı satıcı mevcut sanırım tokyodan daha ucuz bir şehir.fiyatları otomatik olarak tl görme şansınız varki tl/yen oranı sabit iken doların dalgalanması pekde umrunuzda olmuyor diğer bi deyişle ülkemize has dolar kurundaki acayip değişikler ebaya göre burda biraz daha az hissediliyor, yen cinsinden fiyat sabit.en azında kredi kartı eksterinde şu kadar yen karşılığı tl görmek dolara tapılan şu dünyada bünyeyi tuhaf hissettiriyor.

    sitenin her tarafından ingilizce versiyonunda bile japonca fışkırıyor ama sizi alakadar eden parasal noktalar muntazam ingilizce öde geç yani.uluslararası satışlarda önce malı sepete atıp satın alma talebinde bulunuyorsunuz ,size mal bedeli, varsa paypal komisyonu ve kargo bedelini detaylı bir şekilde açıklayan mail geliyor , sizde buna istinaden ödemeyi yapıyorsunuz.japan post ile gönderen satıcıdan ürün alırsanız ptt kargo ile geliyor , üstelik aps* fiyatı çok makul , dhl, ups falan bulaşmıyorsunuz.istanbul içi evrak bile 4-5tl ye giderken 10-15tl ye japonyadan aps ile ufak bir koli türkiyedeki gümrük işlemleri dahil 7 günde(5+2) teslim ediliyorsa bu bir başarıdır.

    işin kötü tarafı bu japonlar çok namuslu adamlar fiyat neyse onu yazıyorlar haliyle yasal sınırı geçtiyse mecburen gümrük ödemek zorunda kalıyorsunuz.her şey kayıtlı kuyutlu olduğundan ve yasal olarak sıkıntılı bir ürün getirtmediyseniz ptt ayağınıza kadar getirip gümrük bedelini alıyor, gümrükleme adına özel kargolarla ne rezaletler çekildiğini bu tarz siteleri kullananlar iyi bilir.

  • saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.

    aile komple davacı.
    şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.

    adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.

    velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.

    not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.

  • sosyalist bir alevidir.

    sağ elini göğsüne koyması aleviliği,
    sol yumuruğu kaldırması da sosyalist olduğu mesajını verir.

    ettiği mv yeminini sadece namusu ve şerefi üzerine değil, allah, hz. muhammed, hz. ali ve sosyalizm üzerine de eder.

    yolu açık olsun.

  • e, evet?
    gezi'de yaptırmadınız da, "sandıkta yapın" dediniz ya lan?

    ayrıca, sandıkta da yapmayacaksak, nerde yapıcaz? ona da siz mi yer göstereceksiniz? sokakta yapma, sandıkta yapma, nerde yapiyim be yeter lan!

  • --- spoiler ---

    "uyuşturucu batağına sürüklendim."
    --- spoiler ---

    gören de arap çarşafına bonzai sarıyor sanacak. ulan lüks otomobilin içinde kokain çekiyorsun, gelmişsin 1 lira için adam bıçaklayan tinerci edebiyatı yapıyorsun.