hesabın var mı? giriş yap

  • yarın akşam 2 tane bulgar dilberini istanbul'da ağırlayacak olmama vesile olan çağrı.
    1500 dolar yol parası gönderdim hesaplarına, yarın akşam gidip karşılıycam havaalanından kısmetse.

    az önce de bi siteye girdim, tak! siteye giren 1 milyonuncu kişiymişim, hediyeler filan. bu aralar acaip şanslıyım lan!

  • kupon :

    eşi benzeri olmayan, ya da az olan araba. genellikle amerikan arabaları için kullanırlar fakat mesela "hacım bu broadway'den türkiye'de sadece 3 tane mavi renkli var, bu da biri." gibi diyaloglarda da bol bol kullanılır. genel olarak palavradan ibarettir kupon araç muhabbeti.

    komple boyanmış ama kazası yok :

    meali, araba taklacı güvercinlere özenmiş ve iki takla atmış. biz de baştan aşağı boyattık ama kazası yoktur valla. genellikle "ben aldığımda araç pembe/eflatundu, rengini beğenmedim" gibi bahaneler üretilir.

    full+full :

    normalde bütün ekstra donanımları olan araçlara "full" denir, "full" donanım standarttır fakat eklenti yaptırabilirsiniz orjinal olarak. mesela ekstra hava yastığı(güvenlik paketi) sport jantlar (spor paketi) gibi. böyle durumda full+full olarak söyleniyor. genelde "abi şimdi normal full'de göstergeler fosforlu değilmiş, bir de bunların hava yastıkları en birinci kaliteymiş. benim kayınço x arabasının bursa'daki fabrikasında çalışıyor." gibi saçma sapan diyaloglarda geçer.

    full+full+full :

    genelde kartal gibi, şahin gibi, ya da toros gibi araçlarda denk geliyor. bu tür eski model araç kullananlar, araçlarını fabrika çıkışı full almışlarsa ve sonradan cd çalarlı teyp gibi aksesuarlar taktırmışsa full sayısı otomatikman artıyor.

    örnek verecek olursak ;
    standart şahin + cd çalar teyp = full+full
    standart şahin + cd çalar teyp + sunny kolon seti + jant = full+full+full

    fullxfull :

    (oehh)

  • - nezamangeliceksingeçolduhadigelhemen
    - gelicem birazdan. 0'a basinca boşluk oluyodu hani?
    - a m a n b e
    - annegelmiyorumbenvazgeçtim.

  • en etkili çözümlerinden biri liste yapmak. ama aklınızda değil kağıda yazarak yapmak.

    liste yaparken de bir kaç parçadan oluşan işi listeye öylece kütle gibi tek iş olarak yazmaktansa işin içindeki bu elemanların her birini ayrı maddeler halinde yazmak. zira bu, işi çözümlemeye ve ne yapacağını bilememekten, kaybolmaktan kaynaklanan ertelemeyi önlemeye yarıyor.

    bu elemanları yaptıkça da yapılanın üstünü çizmeyi kesinlikle atlamamak lazım. bir de listede belki halihazırda başlanmış ya da hatta az önce bitirilmiş işi de yazıp üstünü çizmek de iyi olabilir. bu da hiç yapmadığınız bir işe girişmek değil de bir kısmı halledilmiş bir şeyin devamını yapmak hissiyatı veriyor. yani halihazırda bir şeyleri yapmış olmak geri kalanı da yapmayı kolaylaştırıyor.

    ayrıca işi parçalarına ayırıp o şekilde listelemek o parçalardan birini yaptıkça üstünü çizme imkanı da verdiğinden ilk madde ikinci maddeyi destekliyor. öbür türlü işe başlasanız da bir şey çizemezsiniz, aslında yaptığınız şeyler olmasına rağmen parçalara ayırmadığınız kütle iş bitmediğinden tamamlama hissi de yaşanmaz. böyle olunca da yapma isteği kaçar gider.

  • internetimizin geç bağlanması sonucu epey bir süre radyo dinlemek durumunda kaldım. kesinlikle dayanamadığım tek bir şarkıcı vardı o da oğuzhan koç ve hangi radyo istasyonunu açsam en geç 2 şarkı sonra o geliyordu ‘kendime sardımmm’ diyerek. tamam tiksinmek biraz abartı olabilir ama bana göre rahatsız edici bir sesi var. hani espirisine telefonda sesimizi değiştirmek için elimizle burnumuzu kapatırız sinir bozucu bir ses çıkar. işte tam öyle bir sesi var ve bu adam o sesle para kazanıyor. helal olsun.

  • birisi de tivitır'da malum fotoğrafı paylaşıp altına;
    "murat yeğenini sert bi dille uyarıyor beyler ne var bunda" yazmış, ona üç saat güldüm*

  • paranoyak değil, tedbirli insandır. paranoya gerçek olmayan kaygı ve korkular üzerine kuruludur. art niyetli birinin sizin haberiniz olmadan webcaminize erişim sağlayabileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.

  • biz bunu çekirdek ailemle tartıştık geçen hafta. ben garantici adamım, "bankaya yatırır faizini yerim" dedim. babam "bi'sürü ev alır kirasını yerim" dedi. annemse babama şöyle bir gülümseyip bana döndü ve "30 yıldır kirada oturuyoruz, önce bize bir ev alırım, sonra kalan parayı sana veririm oğlum" dedi.

    en büyük ikramiyem annem lan benim. babam da amorti diye vurmuş anneme işte :)

  • hep geçerken çok merak etmişimdir. bu insanlar ne yapıyor zamanlarını nasıl geçiriyorlar diye. minik minik yerler, belli az hane olduğu. nasıl geçiyor tüm zamanları? orada nasıl yaşar ben gibi biri? tüm hareketlilik sadece o yolda mı oluyor?

    bir gün gerçekten çekip kenara gidip tanışmak istiyorum. inşallah sonum yakup kadri'nin yaban'ına benzemez.