hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: bir ihtimal daha var o da akpsiz hükümet mi dersin)

    eğer gerçekten hdp 10,4 le barajı aşarsa :

    tablo şu oluyor :
    chp 26+mhp 18 : %44 > akp %41

    selahattin demirtaş ne demişti? türkiye'yi hukumetsiz bırakmayız, akpsiz bir hukumeti akpsiz bir koalisyonu destekleriz, bunu daha net nasıl söyleyebilirim?

    hdp'nin dışarıdan desteklediği chp-mhp azınlık hukumeti, ekmeleddin ihsanoğlu'nun başbakanlığı milletimize hayırlı olsun. hırsızlar da tez zamanda yargılanır inşalllah!

    --------------------

    hdp barajı aşamazsa, akp 270 + hdp'nin doğudan çıkaramadığı 50 vekil : 320 akp
    akp hukumetimiz muhtemelen çok hayırsız olacak. hırsızlara hırsız katillere katil dediğimiz için yargılanmak istemiyoruz. biz yargılanmayayım, onlar yargılansınlar.

    allah aşkına şu hdp'yi baraj altında bırakmayın, durum çok kritik, bu şans 40 senede bir gelir ancak.

    (bkz: barajı geçen hdp mhp'yi hükümet ortağı yapar)
    (bkz: hdp'ye oy vererek akp'ye zarar veren şeytani grup)
    (bkz: hdp barajı aşarsa kılıçdaroğlu'nun başbakan olması)

    edit : bir sürü mesaj geliyor, mhp akp ile koalisyon yapacak diye. yok öyle bir şey. bahçeli şurada açıkladı, oktay vural şurada açıkladı. devlet bahçeli'nin ideolojinisi beğenmezsiniz, söylemlerini politikalarını beğenmezsinin anlarım fakat devlet bahçeli reyiztir, ağzından çıkan söz senettir. bunu beş yaşındaki çocuk dahi bilir. akp ile koalisyonu net olarak reddetmeyen bir tek kılıçdaroğlu kaldı, o da öyle bir manyaklık yapmaz heralde diye düşünüyorum.

  • radyoloji uzmanının radyoloji teknikeriyle arasında 1000 lira maaş farkı mevcut. böyle giderse mr çekecek cihaz olacak fakat mr yorumlayacak doktor kalmayacak. hem de çok değil 1-2 seneye bunlar olacak.

    edit: sevgili arkadaşlar. hiçbir mesleği hiç kimsenin yaptığı işi kötülemiyorum. ne de felaket tellallığı yapıyorum. yarının gelişi bugünden bellidir. bugün mhrsden randevu almanın imkansızlaştığını hepimiz biliyoruz. teknikerin yanlış çekimi sebepli eksik yapılan bir radyoloji yorumunun cezasını radyoloji doktoru çekiyor. kim bin lira farkla böyle bir riske girer.

  • içinde her şeyin yeraldığı bir uygulama kaybeder. bu denenmiş bir formül, adına da facebook diyoruz.

    facebook’ta hepsi var, foto atıyor, microblogging yapabiliyorsunuz, özel mesaj yazabiliyorsunuz, video yükleme bölümü var (facebook watch). 2. el alım satım yapabiliyorsunuz (marketplace). vs vs. yani her şey var. peki sonuç? facebook panayır yerine döndü, kimse bakmıyor.

    sadece resim paylaşılan instagram ise kendi kulvarında 1. sırada, sadece özel mesaj atılan whatsapp kendi kulvarında 1. sırada, sadece video paylaşılan youtube kendi kulvarında 1. sırada, sadece kısa metinlerle microblogging yapılan twitter kendi kulvarında 1. sırada.

  • link
    görsel: https://ibb.co/tbcdsz1
    görsel2: https://ibb.co/cwwn1w7

    'made in turkey' yazan hiçbir ürünü ülkeye sokmama kararı almışlar...

    ee ne oldu arap kardeşliği, ne oldu arap ortaklığı? başta istanbul olmak üzere birçok ilde arap yatırımcılara güvenen hükümet yine mi kandırıldı?
    birkaç gün önce afişlerle suudi arabistan'ın milli gününü kutluyorduk, ne oldu da ambargo yedik?
    arap yarım adasında bir dostumuz katar kaldı sanırım, o da bir iki yıla kazık atar kandırır bizi.
    siz bu kafayla ülke yönetmeye devam edin, bu şekilde ne döviz düşer ne de bu ülkeye refah gelir. bütün yabancı yatırımcılar tek tek çekiliyor ülkeden.
    b*kumuzda boğuluyoruz, az kaldı...

  • birçok farklı dava kapsamında uzun süre tutuklu kalmış subayların konuk olduğu program. açıp izlemenizi tavsiye ederim. bomba gibi bir yayın olacak gibi duruyor.

    konuklar:

    emekli koramiral kadir sağdıç
    emekli tümamiral semih çetin
    emekli binbaşı levent bektaş
    emekli deniz kurmay albay ali türkşen
    emekli kurmay albay eray güçlüer
    emekli kıdemli albay prof. dr. tayfun uzbay

    özellikle semih çetin öyle şeyler anlatıyor ki, zamanında birilerinin savcılığını yaptığı davalar sayesinde kimlerin hangi görevlere nasıl getirildiğini, nerelere nasıl sızdırıldığını görmemizi sağlıyor.

    edit: hepsi adeta birer galaksi olan komutanları yayına çıkarıp 3 kuruşluk aklıyla sürekli konuşmalarını kesen ahmet hakan'ın çirkinleştirdiği yayın.

    karşındaki adam tayfun uzbay!! ve bu adam 'ben şizofreninin tedavisini buldum, milyarlarca dolarlık bir sektörü tehlikeye attım, bundan dolayı beni tutuklamış olabilirler diyor.' ahmet hakan efendi de 'sadede gelelim' diyor. yahu bu bilgi bile fetö denen şeyin yalnızca fethullah gülen'e bağlı bir grup insandan oluşmadığını, arkasında çok daha büyük küresel güçlerin olduğunu ortaya koyuyor.

    sen ne biçim gazetecisin, ne biçim televizyoncusun be adam? böyle bir bilgiyi sen nasıl geçiştirebiliyorsun? yazıklar olsun.

    edit2: 3.5 yıl yok yere tutuklu kalmış ali türkşen 'bunların bir amacı vardı bizi de onun için harcadılar, ben hakkımı helal ediyorum' diyerek noktayı koymuştur. sonrasında söylediklerini de burada yazmaya bile yürek yetmez. bu memleketi böyle adamlar kurdu, böyle adamlar yaşatacak.

    edit3: simbolmina'nın uyarısıyla linki değiştiriyorum. programın tamamı için: *

  • sanat gibi bir alanda çıkıp bir manifesto yayınlayıp, biz bundan sonra filmlerimizi bu kurallara göre çekeceğiz demek, sanatın ruhuna aykırı bir şey gibi geliyor bana.

    sanat, o sanatı icra edenlerin birbirinden, geçmişten, toplumundan, kendilerinden etkilenerek oluşan; zamanla çağının ruhuna göre şekil alan bir kavram.

    siz şimdi oturup 45 dakikada yazdığınız kurallarla manifesto yayımlayarak filmler çekmeye çalışırsanız bu ne olursa olsun yapaylığını hissettirecektir.

    örneğin; festen (the celebration) filmini ele alalım. -ki bu akımda izlediğim tek film şimdilik budur, bir film izleyip de ne ahkam kesiyorsun diyecek olanlar için mesaj kutum açık, hakaret dışında her türlü eleştiriye açığım.- her neyse filmin güçlü bir hikayesi var, her ne kadar senaryosu o kadar güçlü olmasa da hikayenin vurgusunu hissedebiliyorsunuz.

    ancak olan şu ki; filmin çekim tekniği filmin önüne geçiyor. filmi izlerken dogma 95 kurallarına göre çekildiğini neredeyse her sahnede hissediyorsunuz. çekim tekniğinin gölgesinde hikayeye kendinizi yeterince veremiyorsunuz.

    oysa bu yönetmenler daha yolun başında filmlerden kendilerini soyutlayacaklarını söylemişlerdi ancak aksine kendilerini daha fazla hissettirdiler bize.

    fularım nerede yahu, gören oldu mu?

  • bir heves ve bakkal hesabıyla, "sen yazılımı yapsan, ben marketing'i yaparım. aylık 2 bin giderimiz olsa" şeklinde yola çıkılıp, uzun vadeliyi geçtim, kısa vadeli bile bir stratejileri olmadığındandır. ayrıca türkiye dediğimiz ülke de start-up düşmanıdır. koruyup kollayıcı kanunlar yoktur/yetrsizdir. türkiye'de start-up, zengin çocuklarının işidir. bye.

  • yunanların kendilerinin helen ırkının temsilcileri olduğunu belirtmek için kendi ülkelerine verdikleri isim. dünyanın geri kalanı ise grek ırkından olduklarını düşündükleri için greece veya dile göre türevlerini kullanırlar. yunanlıların grek yerine helen mirasını sahiplenme isteğinin altında yatan grek kültürünün batı anadoluya yayılmış olması ve türkiyenin bu kültürün bir kısmını elinde bulundurmasıdır. helenler ise sadece yunanistan yarımadasındadırlar. yunanlılar kendilerini ayırmak isterler. türkler ise iyon soyundan geldikleri tezi ile bu ülkeye yunanistan demektedir. ki bu aslında bayağı bir aşağılama içerir. iyonlar tüm doğu akdenize yayılmış bir göçmen kavimdir. felsefe, demokrasi ve pek çok değerli kültür hazinesinin doğuşunu sağlayan greklerle karışmış olmalarına karşın bu çok şanlı bir tarihe sahip ırkla alakası yoktur. özetle biz iyon, onlar helen olduklarını savunur ama dünya bilir ki onlar grektir*