hesabın var mı? giriş yap

  • cannabis ailesine mensup bir bitkidir kendileri. tıpkı kuzeni marijuana bitkisi gibi bu bitkinin de erkek ve dişi bireyleri farklı bitkilerde olur. bira üretiminde kullanılan şerbetçiotu bitkisi döllenmemiş dişi çiçeklerinden oluşur. bunun tarımını yapan çiftçiler tarlalarındaki erkek bitkileri dikkatlice ayıklarlar zira bira firmaları döllenmiş şerbetçiotu bitkisi almazlar.

    bira üretim tarihinde biraya aroma vermek için çok farklı bitkiler denenmiştir. malesef bu bitkilerin bazıları zehirli oldukları için içenler için pek hoş sonuçlar ortaya çıkarmamışlar. biraya aroma vermek için şerbetçiotu kullanmayı deneyen ilk üreticiler elde ettikleri sonuçlar ile bu bitkinin bira üretimi için vazgeçilmez olduğunu farketmişler. bu sonuçlar özetle şöyle sıralanabilir.

    1- biraya kattığı karakteristik acımsı tat
    2- biranın köpüklü olmasını sağlaması
    3- biranın raf ömrünü uzatması

    tüm bunların yanı sıra 2001 yılında açıklanan bilimsel bir araştırmanın sonucuna göre güneşe maruz kalmış biranın iğrenç kokmasınının ve acılaşmasının sebebinin de şerbetçiotu bitkisinde bulunan ve güneş ışığı ile açığa çıkan serbest radikaller olduğunu ortaya konmuş. tabi güneşin birada böyle bir etkiye yol açtığı daha önceden de bilindiğinden bira şişeleri daima koyu renkli üretilmiştir. evet bazı dikkatli arkadaşlar hemen ama corona ve miller niye berrak şişede o zaman diyecek. ilk olarak bunun sebebi şeffaf camın daha ucuz olmasıdır. ama bu biralar da pek güzel diyebilirsiniz. ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var.

    corona ve miller gibi biralar genelde ağzında bir dilim lime veya limon ile servis edilir. bu firmaların müşterilerine itelediği gibi bir geleneksel servis metodu değil sadece güneşe maruz kalmış biranın iğrenç kokusunu almamanız için akıllıca bir önlemdir. kapiş?

    türkiye'de bira kültürü emekleme seviyesini halen aşamamıştır. öyle ki türkiye'de insanlar efes pilsen dışında bira olduğunu keşfedeli 5 yıl ancak ya oldu ya olmadı. türkiye'de bu yeni yeni başlıyor ama yurtdışında kendi biralarını yapan sağlam bira pub'ları ile karşılaşabilirsiniz. bu pub'lardaki bira menülerinde her biranın yanında bir ibu değeri belirtilir. ibu değeri international bitterness unit'in kısaltılmışı olup biranın üretiminde kullanılan şerbetçiotu bitkisinin acılık değerini belirtir. bitterness unit için şu tarz bir klavuz örneği verebilirim.

    genel amerikan biraları 5-9 ibu
    porter 20-40 ibu
    pilsner lager 30-40ibu
    stout 30-50ibu
    indian pale ale (ipa) 60-80 ibu
    triple ipa 90-120 ibu

  • rüzgar'ın etrafındaki arkadaşları ve peşinde koşan kızlar zaten onunla aynı karakterde olduğu için etkilenmeyecektir. hatta teselli bile edeceklerdir "mağdur" arkadaşlarını. çünkü bura türkiye, ne bekliyon.

  • --- spoiler ---

    ava'da nasıl bir yapay zeka varsa nathan ı bıçakladığı sahnede bıçağı sokup bir de dikiş tutmasın diye bıçağı kıvırıyor. tarlabaşında mı büyüdün sen, altı üstü robotsun.

    --- spoiler ---

  • inanmayacaksiniz ama ben bu eylemi gerceklestirdim. o, ıs ustundeyken degil tabii asdjkldsa:

    lise 3'teyim, kurban bayrami sebebiyle evden ayrilmistik. dondugumuzde gecirdigimiz soku, 3 gun ustumuzden atamamistik, evin alti ustundeydi, polisleri cagirdik hemen, dediler bu "balkoncu" bilmemkimin isi. bu ara cok dadanmis bizim semte, siz bilmemkacinci evsiniz hatta falan dediler, iyi.

    sonra, aradan bir hafta gecti, evde yalnizim, annem babam isteler, polis aradi, dedi sizin hirsizi yakaladik, olay yeri tatbikati mi dedi ne dedi oyle bisey yaptirmaya gelmemiz gerekiyor. ıyi dedim, buyrun gelin.

    annemi aradim hemen gel diye, o gelemeden, bizim polisler ve hirsiz da gelince, onlari misafir odasina aldim, oturduk bekliyoruz. e bu arada napicam, tabii ki icecek bisey ıster misiniz diye sordum ve zahmetsiz diye meyve suyunda anlastik. ve evet... evet... haliyle, o an, iki buklum salonumuzda oturan, daha dun biz yokken evin icinde kendi mulku gibi calip cirpip cirit atan hirsiza da gercekten "ayip olmasin" diye sordum, ikramimi yaptim, aldi utanmadan bi de pezevenk ve ustune meyve suyumuzu da icerek o gun evimizden ayrildi.

    evet.

  • joe satriani'den 2 kat daha fazla albüm çıkartmış olmasına rağmen henüz "kendini tekrar eden gitaristler" kervanına katılmamıştır. en sıkı fanları bile yeni albümlerini takip etmekte zorlanır. siz yeni bir albümünü dinlerken, kendisi o sırada yenisi yazıyordur. o derece üretkendir. ha bütün albümleri iyi midir? değildir... ama herkes kendisine ait bir buckethead albümü bulabilir..

  • programda aralıksız 20 dakika fenerbahçe'yi konuştuktan sonra "artık galatasaray'dan fenerbahçe'ye geçelim" demiştir. 2 senedir aklı gitti aklı.

  • nasıl bir yılanlık bu.
    iç dökme değil deri değiştirme olmuş bacım bu.

    yıllar sonra gelen edit: 4 yıl geçti hala fav alan bu entryimi merdiven çıkarken yazmıştım, hayat işte böyledir, en umursamaz olduğun entry en çok fav getirebiliyor.

    iyi ki varsın ekşi sözlük, iyi ki varsınız ekşi sözlük alemi.

  • güldürürken düşündüren haber.

    rabbim sıralı ölüm versin diyor, aciliyet diliyoruz.

  • piyango yine 65 yaşa vurdu. şimdi demez mi bu insanlar "e biz aşıyı niye olduk, covid-19'un askeri biz miyiz ulan" diye :) aşılanan insanlara yasak getirip, aşı olmayanları sokağa salan tek ülke biz miyiz gerçekten merak ediyorum. şimdi covid-19'a karşı kullandığımız en büyük kozumuz 65 yaşlar mıydı? her şeyin sorumlusu onlar mıydı? daha önce aşılama olmadığı halde bu denendi ve hiçbir sonuç alınamadı. zaten 65 yaş son zamanlarda herkesten fazla dikkat ediyor diye biliyorum.

    çok değil iki üç gün sonra vaka sayılarını düşürmeye başlarlar artık şöyle başardık, böyle yendik diye. alınan kararlar "dostlar alışverişte görsün" diye alınmış. hafta sonu ve gece yasaklarını zaten ipleyen yoktu. millet yolunu bulmuş, almış eline bir kağıt parçası at koşturuyordu sokakta. yine aynı şekilde devam.

  • ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?

    edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
    edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.

    2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım